Komşu kadından tokat yediğinde yanağının acısını,
Babasını gözlerinin önünde dövdüklerinde acizliği içinde
hissedişini,
Ayakta kalabilmek için korkusuz olmak gerektiğini düşünmesini,
Hayallerini Kerim’le süslemesini,
Geleceği için güzel düşler kurmasını,
Anne – babasından dayak yiyen çocuklara kurtarmak isteyecek
kadar merhametli olmasını,
Hülya’nın her şeyini ayrı ayrı seviyorum…
Ve Sibel Melek Arat, ders verircesine kuvvetli bir
performansla can veriyor Hülya’mızın küçüklüğüne. Sahnelerini al, ders diye
okut! Hülya'nın küçüklüğüne hayranlıkla bakma sebebim kuşkusuz ki olağanüstü performansı.
Küçük Hülya’yı muazzam bir şekilde giyinen, yeteneğiyle göz
kamaştıran Sibel Melek Arat’a aydınlık bir yol diliyorum. Büyüyünce kedi okulu
açmak isteyen minik yeteneğimiz geleceğe nasıl yürüyecek göreceğiz. Dilerim
gönlünden geçen her şey gerçekleşir. Ekranımızdan taşıp da gönlümüze düştüğü
için binlerce teşekkürler.
O Altın Kelebek de inşallah buraya gelecek. ^_^
Öptüm gözlerinden, öptüm ellerinden Sibel Melekcim…