Sibel Melek Arat: Öptüm gözlerinden, öptüm ellerinden…

Geçmişimiz geleceğimizin pusulasıdır. Bugün Hülya’nın gözlerine baktığımızda geçmişinin her anı film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer. Acıları, umutları, cesareti, korkuları, her şeyi…

Küçük Hülya, birçok şey öğrendi, öğrenmeye de devam ediyor. Zayıflığın, acizliğin farkında Hülya; “Hep kendini dövdürttürüyorsun!” sözünde nice acılar gizli.

Bir resmin içine girmek isteyen Hülya, o kadar gerçek ki. Mutlu bir ailede nefes almak istiyor sadece, huzur bulmak istiyor. Yoksullukla sınandığı kadar sevgisizlikle de sınanmış çocukluğunda Hülya. Sibel Melek’in, komşunun gönderdiği etleri heyecanla pişirip yağını damlata damlata yediği sahnede içi sızlamayan var mı?

Hülya “Baharları herkes çok sever.” dediğinde ona kocaman sarılmak istemeyen var mı? “Korkmayı hiç kimse sevmez.” dediğinde korkularını yok etmek istemeyen var mı?

Peki, Hülya’nın merhametinden etkilenmeyen? Hülya, kendi derdi boyundan büyük olan Hülya, köydeki çocukları toplayıp Hatice Hala’nın evine geldiğinde kalbimin içinde kelebekler uçtu güzel Hülya!

Yazı devam ediyor... 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER