İnsan aşık olduğu zaman gözü hiçbir şey görmüyor. Karşısındaki kim olursa olsun aşkı için kırmaktan, üzmekten çekinmiyor. Bu kişi kardeşi olsa bile.. İki kardeşin aynı kişiye aşık olma hikayesi çoğumuza yabancı değildir. Mutlaka duymuşuzdur ya da izlemişizdir. Kim bilir belki de yaşamışızdır herkesten gizlice.. Ama aynı kişiye aşık iki kişinin kardeş olduklarını öğrenmesini ben ilk defa Zeynep-Melis ikilisinde gördüm.

Melis, Kerem için karşısına çıkan tüm engelleri aşmaya hazır bir karakterdi. Bunun için Zeynep’e türlü oyunlar çevirdi. Ama Zeynep ile kardeş olduklarını öğrendikten sonra bu oyunlarına devam etmesi beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Sevgiliyi her zaman bulursun, aile bir kere var klişesine girmeyeceğim ama Melis’in bu gerçeği öğrendikten sonra yaptıkları bana Kerem’e olan aşkının hastalık boyutuna ulaştırdığını hissettirdi.

Sonradan Aksel’e aşık olup, Zeynep ve Kerem’i rahat bırakan Melis’i Yılmaz Erdoğan-Servet Kocakaya’nın düetinden bir kısımla uğurluyoruz...

‘Ey benim bin yıllık kardeşim unutma;
Benim ki kanar, senin parmağına çöp batsa’.