21. Bölüm
Mahir’in ne karar vereceğini bilmiyormuş Hülya, Emine
Anne’ye bir zarar gelmesini de istemiyormuş. Kendi annesi gelmiş gözlerinin
önüne ve bir kenarda kendi kendine ağlayan o kız çocuğu…
Kurtarmışlar Emine Anne’yi, yeniden gülmüş yüzleri. Zeynep
de yardım etmiş onlara, grilikler arasında dalgalanan Zeynep tutmuş Hülya’nın
elinden.
Zeynep, Hülya’yı düşünürken Hüseyin de kızını düşünerek
Melek’e veda etmiş. Hüseyin ve Melek’in payına düşen ayrılık, Hüseyin ve
Zeynep’in bir araya gelmesini sağlayabilecek miymiş belirsizmiş.
Hülya, çok çabalamış, çok didinmiş, çok mücadele etmiş.
Hayat yormuş onu, kırmış, incitmiş. Ve isyan etmiş artık Hülya, “Yeter!” demiş.
Yıkılmış, omuzlarındaki yükü daha fazla taşıyamamış.
Cevher Malikanesi’ne gelmiş, oğlunu, Kerim’ini aramış,
bulamamış. İçli içli ağlamış, ne yapacağını bilemez halde olduğu yerde kalmış…
Bakalım hayat bundan sonra Hülya’ya neler gösterecek? Hülya
ve Kerim’in aşkı hangi sınavlardan geçecek. Cevherler neler yaşayacak? Merakla
ve sabırsızlıkla bekliyorum. Öyleyse haftaya, yepyeni bölümlerle görüşmek
üzere…
Yazı devam ediyor...