19. Bölüm
Hülya, güzel kalpli Hülya… Geleceğe umutla bakan Hülya,
meğer geçmişinin acılarından kaçıyormuş dünyanın en güzel gözlü çocuğunun
yanında.
Bir zamanlar çok sevdiği, evlenme planları yaptığı Cem’in
tecavüzüne uğramış Hülya. Neşesi, coşkusu, umutları, her şeyi paramparça olmuş.
Bir de bebeği olmuş o geceden, onu da istememiş Cem. Hülya’nın kalbine cam gibi
batmış her şey. Yıkılmış. Bir gün ayağa kalkıp kalkamayacağını bile bilmiyormuş.
Ama söz vermiş kendine, Cem’den intikamını alacakmış.
Derken Kerim’le yeniden karşılaşmış Hülya. Sonra bizim ilk
günden beri bildiğimiz bu hikaye başlamış aralarında. Hülya, iyileşmeye
başlamış. Fakat Cem’le her karşılaşmalarında yeniden kırılıyormuş kalbi.
Hülya’ya, Mehmet meselesinden dolayı kızgın olan Hüseyin de
Melek sayesinde bu durumu öğrenmiş. Hülya’ya kızdığı için kendine kızmış, Cem’e
bir ders vermek istemiş. Tam cinsel organından vurmuş Cem’i. Bu olay Cem’i daha
da hırslandırmış.
Öte yandan Cevher malikanesinde de sular durulmuyormuş.
Zeynep fenalaşmış, durumu kötüymüş. Hastane kapısında gergin bir bekleyiş
sürüyormuş. Ve tam da orada Hülya’ya Hüseyin barışmış. Hüseyin, yeniden
Hülya’nın yanında olmaya başlamış.
Hülya’nın hayatında bunlar olurken, Mahir’in de Emine annesi
çıkıp gelmiş. Emine, Mahir’i büyütmüş, öz annesinin yapmadığı anneliği yapmış,
Mahir için şans olmuş. Mahir’in yüzü gülmeye başlamış Emine’yi görünce.
Yazı devam ediyor...