9. Bölüm
Kerim ve Hülya, kimi zaman şanslı kimi zaman şanssızmış
meğer. Bazen de kendilerinin şanssız olduklarını düşünürlermiş ama asıl şans o
zaman vururmuş onlara. Aşkı yeniden tanımlamak mümkünmüş. Aşk, Kerim’in
sözlüğünde Hülya, Hülya’nın sözlüğünde Kerim olarak yer bulmuş.
Gözleri ışıl ışılmış birbirlerine bakarken. Sonra bir de
Mehmet varmış, oğulları, can parçaları. Kerim’in gözü arkasında kalmazmış çünkü
Hülya, Mehmet’i canından çok severmiş. Hülya ise kalbindeki korkuyu hiçbir
zaman atamayacakmış. Ama olsun mutlularmış ya, üç kişilik çok güzel bir resim
çizmişler.
Fakat Hülya ve Kerim’in tek sınavı birbirleri değilmiş.
Zeynep, Cevher ailesini huzursuz etmek için çırpınıyor, Hüseyin ve Melek
arasındaki sular durulmuyormuş. Hülya ise biraz daha yaklaşmış ablasına.
Hülya’nın dertleri bununla da bitmiyormuş. Bir de Cem çıkmış
karşısına. Geçmişinin en acı anısı Cem. Mahir’le kafa kafaya vermiş, planlar
yapmış Hülya. Ve böylece sağlam bir dostluğun ayak sesleri de duyulur olmuş.
Yazı devam ediyor...