Kerim, bir oğul olmayı öğrenirken baba olmanın da keyfini sürüyormuş. İlk bölümde istemediği, reddettiği oğlu Mehmet hayatının en önemli kişisi haline gelmiş. Mehmet’in sevgisi Kerim’i büyütüyormuş, Kerim büyüdükçe Hülya’ya da daha da yaklaşıyormuş. Fakat hala aralarında mesafeler varmış.

Bir gün, birlikte Hülya’nın büyüdüğü yere doğru yola çıkmışlar. Her şeyin başladığı, “Onunla ben evlencem!” sözünün söylendiği o yere… Rüzgar hırçın bir şekilde eserken, küçüklükleriyle baş başa kalmışlar bir sahil kenarında. Konuşmuş, dertleşmiş; geçmişin anıp, gelecekten bahsetmişler. Ve bir resim çizmişler, mutluluğun resmini…

Kerim ve Hülya mutluluğun peşinden koşuyormuş, Melek ve Hüseyin’se o çok yaklaştıkları mutluluktan bir kez daha uzaklaşmışlar. Zeynep intihar etmiş, Cevher malikanesi birbirine girmiş, Hüseyin’e eve dönmek, Kerim’e ise aileyi bir arada tutmak düşmüş.