Her şey seninle güzel, Zerrin Özer
“Her şey seninle güzel, duyduğum bu ses bile
Yalnız içtiğim su değil, aldığım nefes bile
Her şey seninle güzel, bu yağmur, bu kar bile
Yüzümdeki gözyaşının izleri onlar bile
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana”
Acı ve tatlı anları, hayatın en basit hallerini veya
zorluklarını tek bir insan güzelleştirebiliyorsa, o kişi hayat arkadaşlığı için
doğru kişidir. En yalın durumları, öylesine yağan yağmuru yahut içilen suyu
bile birileri için anlamlı kılabilmek ne özel bir güç... Defne’nin tüm
çektiklerine rağmen Ömer’den vazgeçemeyişinin altında da; tüm bunların yanı
sıra içindeki terk edilme korkusunu, göz pınarlarında hazır bekleyen yaşı bile Ömer’in
güzelleştirmesi yatıyor. Mesela Defne o yaşları Ömer silecekse, inci tanesi
gibi akıtmaya ve o yaşların izlerini sevmeye razı. Ömer de toprağın taşın bile
Defne’yle birlikteyken farklı bir anlam kazanacağını bildiğinden, bu sefer
onunla, daha önce gittiği her yere ilk defa gitmiş gibi yeni bir gözle bakmanın
hayalini kuruyor. Her şeyi birlikte keşfedecekler, birlikte el ele yürüyecekler.
Her şey onlarla güzel, birlikte zeytinyağlı yaprak sarması yapmak bile!