Sevdim seni bir kere, Özdemir Erdoğan
“Sevdim seni bir kere başkasını sevemem
Deli diyorlar bana desinler değişemem
Desinler değişemem desinler değişemem
Hayatta en zor olan
bir insanı tanımak
Kabul etmek huylarını değişmeden bir olmak
Sevgi anlaşmak
değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir
Daha yolun başındasın
değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar
Sevgi anlaşmak
değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir…”
Ömer çok dürüsttür, her zaman en dürüsttür. Ama bazen
dürüstlük karşı tarafın canını fazlasıyla yakabiliyor. Defne ve Ömer de “yanlış
dürüstlüğün” baş ağrıttığı bir kavga yaşamışlardı birkaç gün önce. Ömer’in
yalan söylemesini beklememiştim gerçi, doğru olduğunu düşündüğü şeyi
söylemesine de hiç kızmadım. Ama onların yanına daha güzel doğruları eklemesini
de istemiştim. Ömer İplikçi ve Fikret Gallo öylesine denk bir profil çiziyordu
ki, Ömer’in yanına kendisi yerine Gallo’nun konduğu fotoğraf Defne’nin gözünü
korkutmuştu. Bu nedenle, birbirleriyle “tanışmış” ve iyi kötü tüm huylarını
kabullenip değişmeden “bir olmuş” olsalar da, Defne’nin korkularının
yatıştırılmaya, Ömer’in kendisini bir kere sevdikten sonra hayatında bir
başkasına yer olmayacağını duymaya ihtiyacı vardı. Ömer ise Defne’yi severken
denkliği, aynılığı, anlaşıp anlaşmamayı hiç tartmamıştı, nedensizce seviyordu.
Aşkına dair en büyük açıklaması da buydu zaten; “Defne işte…” Onun her hali
ayrı sevilesiyken, sevmek için başka sebep aramaya gerek var mı? “İkisinin” birlikte şahane
olduğu ve aralarına kimsenin giremeyeceği gerçeğini duyan Defne de indiriverdi
zaten yelkenleri. Birlikte aynı yöne doğru yürüyecekleri yolun başına geldiler
bu sayede. Ki zaten Ömer’in bütün yolları Defne’ye çıkıyordu.