Hayat Şarkısı: Hülya ve Kerim'den HülKer'e

Kerim’in ikinci dönüm noktası, Hülya’yla evlendiği gece değildi. Mehmet’i kucağına aldığı o andı. Bu süreçte Hülya Almanya’ya taşındı, Filiz hamile olduğunu söyledi, Kerim Kenya’ya gitti ama hayatındaki hiçbir değişiklik Mehmet’i kucağına aldığı o an gibi etki bırakmadı. Önce bebeğini istemedi Kerim, sonra ise dünyanın en güzel gözlü çocuğundan dünyanın en güzel babasına evrildi.

Kerim’in babalığı yavaş yavaş, sindire sindire öğrenmesine hayranım. Mehmet’le olan ilişkilerine de… Şüphesiz ki Kerim’in en büyük dönüm noktalarından biri de Filiz meselesinin herkes tarafından öğrenilmesi olacak.

Kerim’in bir sonraki dönüm noktası, elbette ki Aylin meselesiydi. En can acıtanı, en gurur kıranı, en güçsüz hissettireni. Kerim, o gün değişmeye başladı. Hayatını sorgulamaya, geleceğini yeniden çizmeye… Kerim için en zor andı baba evine yıkılmış bir halde dönmek. Hayalleri paramparça olmuştu, umutları ise bir toz bulutu. Daha da hırçınlaştı, daha da bencil biri haline dönüştü.

Bir gün babası gözlerinin önünde kalp krizi geçirdi. İşte o an Kerim’in hayatındaki en önemli günlerden biriydi, büyük bir dönüm noktasıydı. O günden sonra salt kendini değil çevresindeki herkesi düşünen bir Kerim izlemeye başladık. Sadece sevdiklerine değil, hiçbir ilgili olmayan insanlara dahi hassas bir şekilde yaklaşan Kerim, büyüdü. Büyüdükçe güzelleşti.

Bu süreçte Bayram Bey de değişti. Kerim’i ailenin küçük, şımarık oğlu olarak gören Bayram Bey, oğlunun büyüdüğünü fark etti. Ona güvenmeye başladı, söz hakkı tanıdı. İşte tüm bunlar bir araya gelince, Kerim huzurlu aile ortamını bırakmak, Almanya’ya dönmek istemedi.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER