30.Bölüm: Bülent’in basket maçı
Aşk-ı Memnu’daki en sevdiğim
sahne açık ara budur. Tam da birbirlerini görmemeye kadar verip uzun süre
görüşmedikleri bir aradan sonra Bülent’in maçına elbette sadece birbirlerini
görmeye geldiklerinde önce bir kızarız onlara. Ama sonra Bihter’in
ağzından bütün masumiyetiyle çıkan şu
cümleler ‘Çok çabalıyorum, seni düşünmemeye çalışıyorum yapamıyorum. Mücadele ediyorum,
olmuyor. Bazen gözlerimin önüne getiremiyorum yüzünü, paniğe kapılıyorum o
zaman. Sonra birdenbire canlanıyorsun kafamda, kalbim çarpıyor. O anda yanında
olmayı çok istiyorum. Elimde değil.’ o kadar işler ki yüreğimize, en yakın
oldukları insanlara bu kadar büyük bir ihaneti yapabilen bu adam ve kadına
büyük bir şefkat duyarız, öyle ki, Behlül de bu sözlere ‘Ben seni çok özledim.’
Diye cevap verdiğinde, onlar kavuşunca biz de kavuşmuş sayılırız. Aşk-ı Memnu’nun
en büyük gücü zaten budur bence. Adnan’ı severiz, Nihal’i severiz, buna rağmen
onları çok üzen Bihter ve Behlül’ü herkesten çok severiz. Bu sahnenin trajik
yanı elbette o sırada kimsenin maçı izlemediğini an be an farkeden Bülent’in
burukluğudur, o dalgınlıkla düşer ayağını sakatlar zaten. Bülent’in üzüntüsüne
dayanamasam da, Bihter ve Behlül arasındaki bu diyalog bence aşkın en güzel
tariflerinden, arada açıp izlediklerimdendir.