Tahminlerim:
Öncelikle Ömer’in mektubu
okumadığına eminim. Tüm bölüm olanlar Ömer’in mektubu okumadığına işaret. Eğer
okumuş olsa çekim falan olmazdı. Defne ile Nihan da bu kadar rahat doğum günü
planları yapmazdı. Artık Ömer mektubu okumamayı tercih ediyor ve güven
göstergesi olarak Defne’ye mi veriyor; yoksa mektup Şükrü ağabeyin elinde tuzla
buz mu oluyor bilmiyorum. Ama umarım kendisi çözülerek ve içimizde kurt
düşürmeden yok olup gider. Hepinizin bildiği gibi ben bu aşkın Defne’nin
gerçeği anlatmasına layık olduğuna düşünüyorum. Mektup olayının da bunu
Defne’ye yaptırmak için atılan ilk adımdı. Artık gerçeği anlatması gerektiğini
Defne’nin anlamasını sağlaması adına Gallo’ya gönderilmişti. Bir yandan Defne
kendini hazırlarken, dileğim Ömer de hareketleriyle bir rüzgar estiğinde
gitmeyeceğini ona kanıtlaması. Zaten o kanıtladığı an Defne de iç rahatlığıyla
Ömer’e neler olduğunu açıklayacaktır. Necmi’nin de dediği gibi “Bunca şey
yaşandı ama hala birliktesiniz. Ömer seni affedecektir, affetmeli.” Ben de
kendisiyle aynı şeyi düşünüyorum. Ömer ise atölyeye biraz rahatlamak adına İso
ile konuşmaya geldi gibi. Artık tüm çekirdek takımı karşısında olduğuna göre
olan biteni hafiften belki konuşurlar.

Onlar atölyedeyken Necmi
ile Neriman da evde. Necmi mektup olayını Neriman’a anlatıyor. Neriman telaşlı
ve ertesi gün hemen etraf kontrolü yapmak için ofise gidiyor. Fragmanda
gördüğümüz gibi kendini ele verecek cümleler kuruyor ancak Ömer büyük ihtimalle
“Yenge ne saçmalıyorsun” diyerek onu susturacaktır. Böylece Neriman mektubun
okunmadığını anlayarak o mektubu bulmak için planlar içine girecek. Koray’dan
ise yardım isteyecek. Ancak bu sefer sanki Koray olayları akışına bırakma
taraftarı olacaktır gibi. Kendisinin Ömer ile Defne aşkında önemli bir rol
oynamasını bekliyorum her zaman. Kimse onların aşkını görmezken o hiç
çekinmeden ikisine de sürekli dile getirdi. Kahve falında bile vuslatın
habercisi o olmuş ve Ö ile D harfi yerine K harfini söylemişti. Neriman çeki
aldıktan sonra yeniden ayırma planlarına girince Koray’ın ona tepki
göstermemesine kızmıştım, şimdi belki istediğim tepkiyi verecektir.
Passionis’te çekim
hazırlıkları devam ederken Sude ise görünüşe göre Tranba ile hayallerini hayata
geçiriyor. Ya da dergide Feryal yerine başka biri işe başlıyor. Ancak Tranba
“ben seni çıkardığım gibi indiririm” dediğine göre karşısındaki onun sayesinde
oraya oturmuş biri gibi geliyor. Artık o kişi kimse Ömer’i ofisine çağırıyor.
Ömer bilmeden gidiyor ve karşısındaki kişi kendisini şaşırtıyor. Eğer bu kişi
Sude ise Tranba’ya gol atıyor ve Passionis’in çekimine yer vereceğini
belirtiyor. Hatırlarsanız bir zamanlar Sude, Tranba ile aynı ipte oynamaya
karar verdiğinde Yasemin onu uyarmıştı. Sude de Yasemin’e bu oyunu bu sefer
kendi kazanacağını söylemişti. Belki de yüksek yerlerde olmayı hayal eden ve
geçtiğimz bölüm ailesine zarar vermeyeceğine dile getiren Sude, Tranba’yı
kullanarak hem hayal ettiği yere gelir. Hem de Passionis’in intikamını alır.
Ama Ömer’e niye böyle bir iyilik yapsın bilemedim ya neyse... Ömer gidip onunla
konşuyor ve dönüşte telefonda birine “canım sıkıldı” diyor. Ofise geldiğinde
ise tüm olanları ekibe anlatıyor. Hepsi birlikteyken ise Ömer’i telaşlandıran
telefon geliyor.

Telefonda birinin başına
bir şey geldiği söyleniyor ve o kişi her kimse belli ki Ömer için önemli ama
odada diğer kişiler için pek de önemli olmayan biri. Eğer onlardan birinin bir
akrabası olsaydı Ömer tek başına fırlamaz, birine söylerdi. İlk fragmanda
Yasemin ile Koray’ın Defne’ye “Ömer telefonunu unuttu” dediğini gördüğümüze
göre bu kişi Defne değil. Zaten olma ihtimali yok tabi, daha neler... Bu
nedenle Ömer’in sadece ustası ve Defne için bu kadar telaşlanacağını düşünürsek
başına bir şey gelen kişi usta diye tahminde bulunuyorum. Ayrıca Defne olsa
bence Ömer ceketini bile almayı aklına getirmez çok ama çok daha korkar bir
halde olurdu. Sonuçta “Defne onun içi”.
Ustanın başına gelenin de büyük bir şey olacağını sanmıyorum. Ömer
korkmuş ama olan olay belki de anlık bir kriz ya da düşme gibi bir şey
olabilir.
Gelen fotoğraflardan
Ömer’in atölyede olduğunu görüyoruz. Bu da ustanın yokluğunu onaylar nitelikte.
İki kardeş ya da iki dost birlikte koleksiyonunun yetişmesi için çabalıyorlar.
Artık orada güzel konuşmalar bizi bekler, ben size söyleyeyim. Ve her şey hazır
olduktan sonra çekim günü gelip çatıyor. Ömer artık Defne ile konuşmak için can
atıyor. Ama işte Defne’nin de dediği gibi “Kendimi esirgemiyorum senden, hayat
giriyor araya”. Onların da arasına hayat giriyor barışmalarına engel olan.
Çekim günü kısacık şortuyla dolaşan Defne sevgili sinyorumuzun aklını başından
alıyor. Hele bir de Koray’ın Defne’yi çekmesi bomba etkisi yaratıyor. Adam
kıskanç. Bu bacakları başkasının görmesine ne kadar dayanır bilemiyorum. Arada
bir Defne ile konuşmaya çalışıyorum ama bizim kız koşturmadan pek yüz vermiyor.
Sinan ile karavan önü konuşmasında da bunu söylüyor Ömer gibi. En sonunda
tahminim özleminden akşam Defne ile konuşmak istemesi. Ve Defne evine gidiyor.
Beklenen barışma oluyor. Pek bir işaret olmasa da nedense içimden bir his artık
son güne girerlerken barışmış olacaklarını söylüyor. Ve Defne’nin “Ömer benim
ailem olmuş, canım benim” sözlerini bu barışmadan sonra iç rahatlamasıyla dile
getirdiğine dair tahminlerim var.
Defne ile Nihan,
Defne’nin doğum gününe dair hayaller kuruyorlar. Eğer barışmış olmasalar bence
Nihan bu kadar atı alıp Üsküdar’ı geçmezdi. Ortalık karışık olsa “tüh ilk doğum
gününde ne olaylar oldu” diye drama girilirdi. Ortalık süt liman ve akşamına
Ömer ile Defne’nin baş başa kutlama yapılacağına dair planlar var. Bu planlar
gerçek olur mu bilemem. Dizide dile gelen planların gerçek olduğu çok nadir
görülüyor ancak bu özel günün birçok güzel ve önemli şeye gebe olacağını
düşünüyorum. Bir türlü doğamayan Defne’nin doğum günü bu kadar kritik bir
zamanda gündeme geldiyse, boşuna beklenmemiştir demektir. Ömer İplikçi’nin bu
konuda neler yapacağını hep birlikte göreceğiz. Kendisi bildiğiniz gibi bu
hafta benden 10 puan aldı. Şimdi ben onu o kadar “beyaz atlı prens” ilan
etmişken lütfen bu doğum günü işini ihmal etmesin ve yine Allahuekber dağlarına
çıksın. Hepimiz bunca hayaller kurmuşken doğum günü konusunda pek de çakılmam
istemem açıkçası. Aylardır biz Kiralık Aşk izleyicisi olarak bugünü bekliyoruz.
Üstelik bir de Ömer’in hediye alacağı kişi Defne. Defne daha sevgili bile
değillerken Ömer’e en çok beğeneceği hediyeyi bir mağazanın raflarını
temizleyerek almıştı. Defne bu kadar çaba sarf etmişken o günlerde, Ömer’in
evlenme hazırlıkları içindeyken bizleri kendisine aşık etmesi lazım
yapacağıyla... Güveniyorum sana sinyor!
Yansımalar:
Özette Defne’nin doğum
günü gelip çattı dendiği zaman hemen aklım 6.bölüme gitti. Ondan yansımalar ne
kadar görürüz bilmiyorum ama bu hafta o bölümü yeniden izlerken aslında
ilişkilerine dair birçok önemli adımın o anda atıldığını fark ettim. Ne kadar
önemli diyaloglar ve olaylar olmuş. Üstelik hepsine de Ömer’in doğum günü aracı
olmuş.