“Bu kız senin dengin değil.” diye tutturuyor mesela Zülfikâr
bir rakı masasında. Tesadüf bu ya söz konusu “bu kız” bir anda yardım istemek
için meclislerine dahil oluyor. Sefer yardım için zaten gönüllü ya, Zülfikâr da
az önce ümit kıran o değilmiş gibi, hemen destek veriyor.
Bu kız senin dengin değil.
Gözleri gözlerime
Bir şekilde Sema ile başbaşa yemek yerken de buluyor kendini.
Domuz etinden bahseden garsona çıkışırken, rakı içecem diye tutturuyor da.
Ağzını aradığı Sema’nın (bence) uydurduğu aşkın lisede kaldığını anlayınca da
çocuk gibi seviniyor. Aynı çocuksu gülüşü, Zülfikâr’ın “Yaza düğün o zaman.”
diye takılmasını ciddiye aldığında da görüyoruz. Böylesi sert görünüşlü bir adamın,
basbayağı bir katilin, sevdiği kadın karşısında böylesi şapşallaşması? İşte bu
seyretmeye değer bir şeylerin başlangıcı.