Şimdi siz de Defne gibi bu cevapla yetinmeyeceksiniz ve
beyninizde dolaşan tilkilerin etkisinde konuşmaya devam edeceksiniz: “Muhteşem,
işinde de iyi, mütevazi, maşallah taş gibi.”
E yani Ömer her yanında dolaşan taş gibi kadına aşık
olsaydı adı ‘buzlar kralı’ değil, Sinan gibi ‘şıpsevdi’ olurdu. Bence
birçoğumuz dereleri görmeden paçaları sıvadık. Bir ufak bakışla ve Gallo
karakterinin kadın olmasıyla hemen karalar bağlandı. Üzerine bir de inatmış
gibi Meriç Acemi sahneleri onun üzerine yazınca iyice sinirlere arşa erdi. Ama
kendisi tüm bunları yaparken bize bölümlerdir bu dizide ne öğretiyor:
“Sorgulamasan. Güvensen. Bir bildiği vardır desen.” Dizinin temeli güven
duygusunu aşılamakken biz niye hemen Ömer İplikçi gibi yargılamadan infaza
geçiyoruz ki... Dinlemek lazım karşınızdakini, hadi dinlemediniz hemen kesip
atmak yerine beklemek, sinirlenmemek. Ama işte ne yapacaksınız Ömer’den
çektiğimiz kadar Defne’den de aldık bazı huylar ve Ömer İplikçi’yi dişi sinekten
bile kıskanır hale geldik galiba.
Kıskançlık galiba
bulaşıcı
İşte bu noktada “Ne de güzel kıskanırmış.” deyip hepinize
bir sakinleştirici Ömer İplikçi bakışı atmak istiyorum. O ne bakıştır! 36
bölümlük Kiralık Aşk tarihinde ben Ömer’in bu kadar tatlı ve sevgi dolu
Defne’ye baktığını görmemiştim. Sarıp sarıp o kısacık sahneyi yeniden izlemek
istiyorum. Sevdiğine bu kadar güzel bakan bir adamın aklının başka bir kadına
kaydığı bir dünyayı düşünemiyorum bile. Bize anlatılan Ömer İplikçi karakterine
çok net bir şekilde ters.
Haftalardır Defne’nin savunma avukatı olarak karşınıza
çıkan Debbish olarak bir gün gelip Ömer için bu avukatlık görevini
üstleneceğimi düşünmezdim. Eminim ki ben her sahne için bir savunma yaptıkça
siz bir sonraki için hemen antitez sunacaksınız. Buyurun, hazırım J Hatta sizden önce ben diğer sahnelere
geçiş yapayım. Ve o muhteşem bakışların ardından beni hayran bırakan Fikret
Gallo’nun evine gidelim. Yaptığı fondüyü eline yüzüne bulaştıran Gallo,
ellerinde yemekle gelen Ömer’i karşılar.
Burada bir fesatlık yok kabul edelim.
Ömer gibi düşünceli bir adamdan çok beklendik hareketler bunlar. Daha sonra ise
yavaş yavaş Gallo, Enzo’dan gelen teklifleri anlatmasıyla korkularımız artıyor.
Parayı önemsemem, defilelerden gerekmedikçe para almam, senin olmadığın bir
işte bulunmam gibi iddialı sözlerle mükemmel sinyor İplikçi’miz indiriyor
Gallo’ya karşı haftalardır inşa ettiği kalkanları.
Peki, sizce bir kadının duruşundan etkilenmen illa ona
aşık olman anlamına gelir mi? İş dünyasında onlarca başarılı ve etik sahibi
kadın var. Onu takdir eden her erkek, bu durumun etkisi altında kalıp aşık olsa
fena işler karışırdı. Ömer de kafasında bambaşka bir yere oturttuğu ve daha
önce kendisini eleştiren iş arkadaşının farklı bir yanı olduğunu gördü sadece o
kadar. Üstelik herkesin unuttuğu çok küçük bir detay var burada: Passionis,
Gallo’ya muhtaç! 123 çalışan. 123 ailenin geleceği Gallo için yapılacak iş
anlaşmasına bağlı. Sırf bu insanlar işsiz kalmasın diye tüm egosunu bir kenara
bırakarak Tranba ile çalışmadı mı Ömer? Ve yine aynı nedenden dolayı o davete
Gallo ile tanışmaya gitmedi mi?
Yazı devam ediyor...