Neden O Ses Türkiye izliyorum?

Başkası olsa buralar hep benim triplerine kolayca girebilirdi.
2. ACUN ILICALI

2015-2016 O Ses Türkiye jürisi, programın en iyi jüri takımı, bir kere onda anlaşalım. Acun Ilıcalı’nın “ekran elektriği radarı”nın keskinliği de su götürmez. Üstelik O Ses Türkiye’nin sunucusu olmasına rağmen çok defa varlığını unutturmaktan rahatsızlık duymuyor. Sahi Acun da oradaydı, diye hatırlıyorum bazen. Her lafa dalmıyor. Dahası, öyle doğru müdahaleler yapıyor ki! Bir de “evinin oturma odasında arkadaşlarıyla TV izleyen adam” tavrı var ki, işte jürinin bu kadar rahat ve samimi olmasının asıl sebebi o!

“Sunucuyum, kanal sahibiyim, tarafsızım” ayakları yapmıyor, iyi bir sese dönülmemişse “neden dönmediniz ya, bana bir anlatsanıza” diye jüriye inceden fırça kayıyor, bazen bir jürinin tarafını tutup, diğer jürinin üzerine gidiyor, ilgi çekici bir olayı uzatıp, eğlendiriyor.

3.GÖKHAN ÖZOĞUZ

Athena'nın marjinal çocuğu bizim evin afacan çocuğuymuş meğer!

O Ses Türkiye’ye jüri olacağını ilk duyduğumda “niye ki, fazla marjinal, hem çok da konuşacağını sanmam” diye bilmişlik taslayan bendim, evet. Şu andaysa memleketin en sevilen şarkıcılarından, işte bunlar hep samimiyet. Kendini olduğu gibi ortaya koyuyor. Gökhan’ın bu kadar tatlı, bu kadar doğal, bu kadar hisli, bu kadar bizden olduğunu nereden bilebilirdik. Bir de, yahu rockçı adam arabesk şarkıları bu kadar mı sever?

Açıkçası yarışmayı seyredenlerin çoğunun ilk sebebinin Gökhan olduğuna bahse bile girerim şu an. Sevgili Gökhan; o gözlerini kapayıp da dinlediğin arabesk şarkılar, yaramaz çocuk edasıyla koltukların tepesinde gezmen, biri sana güzel bir şey dediğinde utanıp “estağfurullah” demen var ya, içimden bir “Hamamcı Selda” çıkıyor, herkesle selam gönderiyorum sana, kral adamsın Gökhan!

4. MURAT BOZ

Muraaaaaadddd! Gel öpüceeem!


Tamam, adam çok yakışıklı, e güzel şarkıları da var ama o kadardı yani. Meğer ne şov bizınısçı, ne cilveli, ne kadar şekerleme bir adammışsın sen Muraaaaaaddd, Hadise gibiyim sana karşı “gel öpücem”.

Murat Boz, promosyonun tillahını yapsa bu kadar sevilemezdi herhalde. Üstelik ne kadar güçlü bir sesi olduğunu da bu yarışmayla fark ettirdi. Bu da ülkemizin, güçlü seslerin performanslarını kanıtlayabilecekleri sıfır şarkı yapılamaması yarasını açıkça ortaya koyuyor. Sırf bana da göz süz, tatlı tatlı flörtleş diye şan dersleri alasım var. 

Hadise’nin damar şarkılara hemencik gözlerini doldurması, Ebru Gündeş’in gümbür gümbür sesi ve aralarındaki diyalog kuşkusuz O Ses Türkiye’yi izleme sebeplerim arasında. Her güzelin kusuru vardır. Bana göre O Ses Türkiye’nin en büyük kusuru her performansın arasında tekrar tekrar verdikleri “az sonra”lar. Bazen o kadar sık tekrarlanıyor ki, ezberliyorum. Teaser’daki olayın tamamı gösterildiğinde aynı şeyi defalarca izlemişlikten de o kadar sıkılmış oluyorum ki, hiç komik ya da can alıcı gelmiyor. Bir de bazen performanslar öncesi yarışmacı infoları o kadar diğerinin aynısı oluyor ki, kumandaya giden elimi zor tutuyorum. Tamam format böyle ama hani diyorum o info kısmını, çok da ekstrem bir durumu yoksa kısa kessek nasıl olur?

O Ses Türkiye, bu sezon iyice şahlanıp totalde bile birincilik görünce gün sayısı da çoğaltıldı., keyfim yerinde. Ekranın şu an beni en çok eğlendiren yapımı diyebilirim. Peki sizin O Ses Türkiye'yi sevme sebepleriniz neler?
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER