Adı Mutluluk'a toplu bakış: Olur olur, bal gibi olur!
23 Haziran 2015
''Mutluluk özgürlüktür''
Ece Tabakoğlu
Bu yaz vakitim olduğunca bütün gençlik dizilerinin ilk bölümlerini izlemeye kararlıyken, bir de İzmir’de başladığı için Adı Mutluluk’un ilk bölümünü izlemem şarttı. İlk sahnede uçan kırmızı balon ve Kumsal’ın iç sesi, bize mutluluk tanımının özgürlük ile eşleşeceğini müjdeledi. Yeni hayat kurma mücadelesi, ‘kendi ayakları üstünde’ teması gençlik dizilerinin ana iksiridir, ben de bunu ararım buna bakarım bu dizilerde. Bu nedenle Adı Mutluluk’un hikâyesini apaçık buna yaslaması beni onun dünyasına ilk çeken faktör oldu.
Ancak konu üniversite kazanma ile başlamışken ‘İstanbul’u kazandım’ cümlesi çok havada kalan bir söylem oldu. Hangi üniversite, hangi bölüm? Üniversite isminin illa gerçek olmasına da gerek yok, tamamen sanal bir isim bulunması çok da zor olmasa gerek. Hele okunulacak bölüm konusunda çok hassasım. Kumsal mimar mı olmak istemiyor yoksa sadece İzmir’de mi okumak istemiyor kısmı kafamda soru işareti olarak kaldı. Bu konuya benim kadar takılan oldu mu bilmiyorum ama hikâyenin inandırıcılığından en uzaklaştığım anlar bu konuşmalarda oldu. Ya da sınav sonuçlarının açıklandığı günün ertesinde Kumsal’ın okula gidip, yurda oda arkadaşının rızası ile beş parasız girmesi, nasıl bir dünya standardının ürünü cidden merak ettim. Batu’nun çılgın dövüş taktikleri, Speedy Gozales gibi hızlı koşması falan tatlı fantastiklerdi. Bu gibi abartılara kanmaya canı gönülden hazır bekliyorum. Yani her türlü fantastikliğe evet; hikâye boşluklarına hayır!
Bunun gibi insanlık için küçük benim için büyük boşlukları dışında Adı Mutluluk tam da yaz için aradığım özü neşeli, kabuğu dram sosuna batırılmış gençlik hezeyanları ve heyecanlarını anlatacak bir dizi. Hem Kaan Yıldırım ve Ezgi Eyüboğlu enerjisini de sevdim, ki en çok ondan şüphe duyuyordum. Çünkü kendi uydurduğum saçma bir teoriye göre; gerçekte sevgili olan dizi partnerlerin ekranda enerjileri düşüyor. Ancak Ezgi ve Kaan ekranda pırıl pırıllardı. Pırıl pırıl demişken düğün sahnesinde Kumsal’ın saçlarının gerçekten denizden çıkmış gibi olması, mimar babanın mimar elinden çıkma bembeyaz ev detayları sanat ekibinin sağlam olduğunu gösterdi.
İlk bölümden pek tanıyamadığımız gençler ekibine de zamanla ısınırsak Adı Mutluluk benden geçer not almaya yakın görünüyor. Ancak üniversite kısımları iyi kurgulanamaz ve 7/24 koşuşturmaca yanılgısına düşülürse her an sıkılma ihtimalim de var. Batu ve Kumsal’ın ilk günü sahnelerinde gördüğümüz hem dinamik hem duygusal harman devam eder o güzel duygu sürerse biz de mutluluğun özgürlük olduğuna canı gönülden inanırız.