Adı Mutluluk'a toplu bakış: Olur olur, bal gibi olur!
23 Haziran 2015
''Her insan kendi hayatı sandığı bir masalın hayalini kurar..''
Sinem Ülbeği
Uzun süredir beklediğim bir işti Adı Mutluluk.. Hikayeyi az çok tahmin ediyordum fakat tanıtımlarda 'her şeyin' verildiğini sanmak yanılgımmış. Zira öyle küçük ve tatlı dokunuşlar yerleştirilmiş ki köşelerine, izlerken gülümsememek elde değil. Ezgi Eyüboğlu ve Kaan Yıldırım'ın kimyasına söylenecek söz yok. İkili gayet uyumlu ve birbirlerine nefes alacak boşluklar bırakacak şekilde bir denge tutturmuşlar.
Kumsal babası tarafından şımarıklıkla suçlanan fakat tek derdi hayatının çerçevesine kendi çizdiği resmi koymak olan bir kız.. Her şeye sahip üstelik. Ama dünya senin olsa dünya kadar derdin olur demişler, bizim kızınki de o hesap. Batu esprili, çılgın ve insanın elini sıkıca kavrayıp göklere fırlatacak kadar uçarı bir çocuk. Onun bu halleri hemen hepimize Ulan İstanbul'u anımsatmıştır. Sanırım Kaan Yıldırım'ın canlandırdığı karakterlerin bir yerinde sabıkalı ve sevimli çocuk olma, Ezgi Eyüboğlu'nunkinde ise İstanbul'a gitmesini kabul etmeyen bir babaya sahip olma kaderi var..
Adı Mutluluk huysuz babalardan geçilmiyor. Hepsi buzdolabından hallice, hepsi egolarının tornasında çocuklarını şekillendirme çabasında. Gençlerin tümü aile konusunda bir yanları kırık hâlde yaşam sürmüş belli ki.. Kimbilir belki de bu onları ortak bir yola çıkarır günün birinde. Babalara inat özgürlük tutkusu tavan durumda! Buna ilk öpüşmenin hızı dahil. Ve öyle güzel bir anda işlenmiş ki, hiç sırıtmadı benim gözümde. Demek ki neymiiiş? Yeterince doğru biçimde sunulursa kuşların filleri yendiğine bile inanabilirmişiz.
Genç ve yetenekli isimlerin kaleme aldığı Adı Mutluluk ilk bölümüyle ''Ben de burdayım!'' demeyi yüzümüze yaz sıcaklığını yayarak başardı. İzmir'den İstanbul'a uzanan hikayelerin revaçta olduğu bu dönemde; şanslarının bol, yollarının açık olmasını diliyorum! Olmalı. Çünkü herkes böyle özgürce uçabilmeli..