Adı Mutluluk'a toplu bakış: Olur olur, bal gibi olur!

“Tehlikeli ilişkiler”
Esra Gedik   

Henüz yazı çok hissedemesek de dizileri ile aşkları akşamları ekrandan kalbimize konuyor artık. Kiralık olanına da mutluluğu arayanına da kucak açıyoruz. Adı Mutluluk da ilk bölümden mutluluk veren bir dizi oldu. İlk bölümü neşeli, deli dolu başladı. Dizinin jeneriği bile sizi “hazır olun gençler, oturmaya mı geldik!” havasına hazırlıyor. Bu anlamda temposu daha başlarken sizi içine alıyor. Ancak peşine “ama”ları da takmış durumda.

Dizinin ana karakterleri Batu ve Kumsal arasındaki elektrik gayet iyiydi. Kumsal karakteri fırsatını bulsa kozasından kaçmaya çalışacak kelebek modunda Ezgi Eyüpoğlu tarafından çok iyi bir performansla ekrana geldi. Ama aynı şeyi Kaan Yıldırım için söyleyemeyeceğim. Herkesin hissettiği gibi o bir Batu olamamış. Daha çok Ulan İstanbul’dan Ferdi’nin tatile çıkmış hali vardı ekranda. Ama ikili arasındaki uyum ve flörtleşme sahneleri bana yaz aşklarının saman alevi gibi olan ama coşturan heyecanını hatırlattı. O nedenle ikiliyi sevdim. Daha az Ferdi daha çok Batu olabilirse ekrandan bir yerden çıkacak diye Carlos aramaz gözlerim. Yalnız ilk bölümden Kaan Yıldırım ne koştu be! Bir an engelli koşuda madalyaya aday olacak diye düşünmedim değil.

Doğru ya doğru, kız bu kadar güzel oğlan yakışıklı olmasa o ikili hayatta birlikte İstanbul’a kaçma kararı almazlardı. İkilinin hayattan çaldıkları o “mutluluk” kaçamağı sahnelerini izlerken çok eğlendim. Arada Yaman ve Mira sahnelerini hatırlamadım değil. Pek çoğumuzun içinde sakladığı çılgın kadına nefes aldıran sahneler olmuş. Otuzlu yaşlarının ortasında olan benim gibi bir kadının tüm “keşke”lerine, “ah”larına dokundu o mutluluk kaçamağı sahneler. Hikayesi güzel aktarılan, güzel çekilmiş sahneler idi.

Bu sezon dizilerin iki yeni trendini ve değişmez klasiğini bu dizide de gördük. Birincisi iyi görünümlü, şeker adlı, çatlak, takıntılı psikopatlar. İkincisi ilk bölümden öpüşen çiftler. Klasik sorunlu kız babası. Birincisi için şunu diyebilirim. Evet, Orçun İyemli bu role oturmuş. Ancak Ercüment Çözer’i izlemiş benim gibi seyirciler için bu karakterler fazla komik kalıyor. Her ne kadar performanslar başarılı olsa da. Belki “Tatlı” karakterinin zamanla ortaya çıkacak orijinallikleri bu fikrimi değiştirir.

İkincisi yaz dizilerinde seyirciyi ilk bölümden yakalamak için öpüştürülen çiftler. Evet, bizi ilk bölümden yakalıyor ama biliyoruz ki ikinci öpüşme için en az 10 bölüm bekleyeceğiz ve arada bir o kadar dram izleyeceğiz. Adı Mutluluk da ilk bölüm sonunda yaşananlardan dolayı bu rutini bozmadı.

Klasik sorunlu baba rolünde Levent Özdilek ise çok gerçekçi idi. Bir asker kızı olduğum için o disiplini ve sınırları anlatan, yapılması ve yapılmaması gerekenleri sıralayan babayı bir an salondan bana sesleniyor sandım. Allah’tan babam beni kucaklayıp, ne istediğimi sordu onca yıl. Sevgiyi göstermeyi bilmeyen, gösterebildiği tek duygusu öfke olan bir baba sundu Levent Özdilek bize. O nedenle diğer bölümlerde, ilk bölüm kadar neşe bulamayacağımızdan ve dizinin dram dozunun artacağından korkuyorum.

Yan karakterleri ucundan azıcık gördük. Oda arkadaşı diziye renk verecek başka bir arıza karakter gibi. Ama yardımcı erkek rolündeki Ceyhun Mengiroğlu’na henüz ısınamadım.

Fox TV’nin net yayını gerçekten sorunlu. Diziyi internetten izledim. Ondan mıdır bilmiyorum ama sahneler çoğu zaman çok karanlık idi. İç mekan ile dış mekan çekim arasında neredeyse fark yoktu. Yüzleri seçmekte zorlandım. Müzikleri ise yazın ruhuna uygun olmuş.

Hareketli başlayan bölüm, sona doğru durağanlaştı. İkilinin kaçamak hikayesi sonrası işlenecek hikayelerin ritmi ve dram dozu konusunda bir fikir verdi bana. Bu nedenle diziye çok ısınamadım. Emeği geçenlere teşekkürler. Dizinin yolu açık olsun.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER