Jonathan
Strange & Mr Norrell, İngiliz yazar Susanna Clarke’ın
2004’te basılan ilk romanından ekrana uyarlandı. Napolyon Savaşları sırasında, 19.
yüzyıl İngiltere’sinde geçen alternatif bir tarih anlatılıyor. Bu alternatif
tarihe göre, İngiltere’de bir zamanlar büyü ve büyücüler vardı. Ancak bir gecede hem büyü hem büyücüler yok oldu. Kehanete göre, iki adam
ile büyü ülkesine geri dönecek: Gilbert Norrell (Eddie Marsan) ve Jonathan Strange (Bertie Carvel). Bu romandan BBC One kanalına uyarlanan yedi bölümlük bir dizi Jonathan Strange & Mr Norrell.
Jonathan
Strange & Mr Norrell dizisi, bizi büyünün içerisine
alıyor. İngiltere’de 300 yıldır büyü sadece Society of York Magicians (York
Büyücüleri Topluluğu) toplantılarında, kitaplarda ya da sokak soytarılarının
gösterilerinde kalmıştır. Bu topluluğun üyelerinden John Segundus İngiltere’de
neden büyü icra edilmediğini sorgulamaya başlar ve büyü icra eden Mr.
Norrelll’a ulaşır. Öte yandan Jonathan Strange âşık olduğu kızı evlenmeye için
ikna etmeye çalışan, zengin babasının gözünde hiç olan bir serseridir. Büyü
onun şansı olur.Peki tüm bunlar birer tesadüf müdür? Yoksa tüm bunlar The Gentleman’ın (Marc Warren) planı mıdır?

Mr. Norrell karakterine, Eddie Marsan çok farklı bir
yorum getirmiş. Bu zamana kadar izlediğimiz büyücülerden farklı bir tarzı var.
Büyüye bir yetenek olarak yaklaşmaktan daha çok bir bilim ve bir iş olarak
yaklaşıyor. Büyüyü kitaplardan kendi kendine öğrenmiş. Bir ustası yok. Her fırsatta büyüye başvurmak yerine, savaş gibi durumlarda yardım
etmek için kullanmak istiyor. Büyüye eski saygınlığını kazandırmak derdinde.

Jonathan Strange (Bertie Carvel) ise tam bir hovarda. Berti Carvel tarafından çok
başarılı canlandırılıyor. Zengin bir babanın avare oğlu. Bir papazın kız
kardeşine aşık ama kızla evlenmesi için bir iş bulması lazım. O da büyücü
olmaya karar veriyor ama işin ciddiyetinin farkında değil. Büyüyü eline yüzüne bulaştıracak gibi.

Vinculus (Paul
Kaye) ise sokak büyücüsü. Büyünün İngiltere’ye döneceği kehanetini
sokaklarda bağıran kişi. Deli dolu, manyak bir karakter ve iyi oynanıyor.Yolda görsem fersah fersah kaçacağım bir tip ve gerçekci canlandırılmış.

İlk bölümde kehanette adı geçen büyücüleri tanıdık.
Dahası bu büyücülerin geleceği kehanetini fısıldayan The Gentleman’ı (Marc Warren) gördük. Marc Warren
dizinin de büyücülerin de karanlık tarafı. Bu rol için cuk oturmuş. Bakışları
ve duruşu, büyü yapmasa da, o karanlığı yansıtıyor.
Dizi Doctor
Who dizisinin de pek çok güzel sahnesini çeken Toby Haynes tarafından yönetildi. 19. yüzyıl İngiltere’sinin
atmosferini hissedebiliyorsunuz. Özel efektlerin kullanıldığı çok az sahne var.
Bu nedenle dizinin atmosferi doğaüstü büyülü bir İngiltere yerine, daha gerçekçi
ama epik bir İngiltere’yi yansıtıyor.
Dizinin son sahnesi ile aslında ilerleyen
bölümlerdeki konuya giriş yapmış olduk. Bir yanda hiçbir işi ciddiyeti ile
yapmayan Jonathan Strange bir yanda her işini fazlasıyla ciddiye alan Mr.
Norrell. İkisi de büyüyü tekrar ülkesine getirecek büyücüler olarak vaat
edilmiş. Öte yandan, her büyünün karanlık bir tarafı var. Ruhların satıldığı,
ölenlerin yeniden diriltildiği, hiçbir büyünün karşılıksız olmadığı karanlık
taraf.
Büyü İngiltere’ye geri geldi. Peki ama şimdi ne olacak? Jonathan
sorumsuzca, bu büyüyü sevdiği kızı elde etmek için kullanmaya çalışırken,
dengeleri mi bozacak? Mr. Norrell büyünün itibarını geri kazandırmak için
karanlık tarafla el mi sıkışacak? Tüm bu soruların cevabını öğrenebileceğimiz
yedi haftamız var.
İngiliz dizilerini, dahası İngiliz bilim kurgu anlatısını seviyorsanız, bu dizi size göre. İçerisinde hem büyü, hem gizem, hem mizah ve parça parça gerilim de var. Başarılı bir kast seçimi, iyi performanslar ile iyi yönetilen iyi anlatılan bir hikayesi var. Jonathan
Strange & Mr Norrell korku-gerilim dizisi değil. Daha çok
yetişkinler için mistik ve gizemli bir anlatımı olan büyü ve büyücüler dizisi. Bir şans verin derim.