Poldark: Kaderim soyadımdan kara!

Poldark: Kaderim soyadımdan kara!
İngiliz dizileri benim için hep ayrı bir yerde durur. Bunun sebebi İngiliz aksanına olan hayranlığım olduğu kadar, aynı zamanda İngiliz mizahını ve dramını izlemeye bayıldığım içindir.

İngiliz mizah ve dram dizilerinin  çarpıcı ve zeki senaryolarla süslenmiş olmasını hep sevmişimdir. Bu dizilerin hikayeleri ağlatırken kalbinizi sızlatabilecek, güldürürken midenize kramplar sokabilecek kalitede olabiliyor. Tabii ki Amerikan kültürü ve mizahından sonra ilk başlarda İngiliz mizahı biraz "soğuk" gelebilir ama kullanılan kelime oyunları beni her zaman hayran bırakmıştır. Belki de bu yüzden bu dizilerin tanıtımları yapılırken uzun bir süredir "Original British Drama" etiketi kullanılıyor.

Poldark da Original British Drama etiketini hak eden bir dizi.

1975 versiyonu Poldark

Poldark'ın ilk versiyonu 1975 ve 1977 yılları arasında BBC televizyonunda yayınlandı. Dizinin senaryosu Winston Graham'ın romanından uyarlanmıştı. 2015 versiyonu ise dizinin bu ilk versiyonundan ve romandan tekrar uyarlanmış. Uyarlamayı Debbie Horsfield yaparken diziyi Edward Bazalgette yönetmiş.

Bir bakarım karşıdaki dağlar yıkılır!

18. yüzyıldayız. Ross Poldark (Aidan Turner) savaş alanında üç yıl kaldıktan sonra kasabasına ve nişanlısı Elizabeth'e (Heida Reed ) geri döner. Döndüğü zaman, babasının öldüğünü, sevgili nişanlısı Elizabeth'in kuzeni Francis ile nişanlandığını ve evlenmek üzere olduğunu öğrenir. Bu sırada Demelza (Eleanor Tomlinson ) adında evsiz bir kadını bir kavgadan kurtarır. Kendi yokluğu sırasında harap olmuş ve bakımsız kalmış baba evinde çalışması için işe alır.

Poldark bir aile draması olması yanında aynı zamanda zengin ve fakir arasında süregelen yüzyıllık çatışmayı da ele alıyor. Soylular, köylüler ve Poldark gibi kendini köylülerin hakkını da savunmaya adamış soylular var. Dönem dizileri genelde ağır bir atmosferde geçer. Poldark şimdilik 18. yüzyılın kasvetli havası ile sizi boğmuyor. Ancak kurulan dünya sizi 18. yüzyılda yaşayan bir kasaba olduğuna inandırıyor. Dekor ve kostüm kullanımı başarılı.

Poldark, kuzeni Francis, Elizabeth arasında bir aşk üçgeni olacağının da sinyallerini veriyor. Bu noktada biraz Monte Cristo Kontu'nu hatırlatıyor. Üç karakter arasındaki gerilim ve Elizabeth'in bir yandan kendini haklı çıkarmaya çalışırken bir yandan da pişman olmasının karmaşası ekrana yansıyor.

Bu saçlara sahip bir kadın varken, Elizabeth'i kimneyapsın?

İlk bölüm için en çok beğendiğim ve merak ettiğim karakter Demelza oldu. Bakır kızılı saçlarına ve köpeğine hayran kaldım. Demelza biraz deli dolu biraz kaçık bir karakter gibi duruyor. Ancak ilerleyen bölümlerde Poldark'ın kırılan kalbini onaracak bir kadın olma potansiyeli var gibi.

Poldark karakterine ise ilk bölüm sonrası kayıtsızım. Ne hikayesine üzüldüm ne de neler yapabileceği konusunda heyecanlandım. Sanırım bunun sebebi Aidan Turner'ın değişmeyen donuk bakışları. O bakışlardan bir karakter çıkaramadım henüz. Evet, savaştan dönmüş ve başına gelmeyen kalmamış bir insanı canlandırıyor ama hangi konuda ne hissettiğini anlayamadım. Belki de karakterin özü budur (hissizleşmiş olması) ve çatışmalar, kırılmalar buradan doğacaktır. Bekleyip göreceğiz.

Dönem hikayelerini ve İngiliz dizilerini seviyorsanız bir şans verin derim.










BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER