Racon: Bu ailem için, bu da adalet için!

Racon Herkes için merhaba dedi!
Gülçem Gülcü


Mehmet Aslantuğ’un dizi için adı geçmeye başladığı andan beri, her şeyiyle Racon’u yakın takibe aldım. Zamanla enfes bir kadro ortaya çıktı, hikaye de sırtını Ahmet Ümit’in ‘‘Beyoğlu’nun En Güzel Abisi’’ kitabına yaslayınca haliyle benim payıma da bu diziyi izlemek düştü. Elbette kitabı aldım, bitirince de diziyi daha bir keyifle izleyeceğimi düşünüyorum. Daha dizi başlamadan yapılan afişleri, fragmanları çok beğendim. Söylemeden geçemeyeceğim bir nokta da şudur ki, yapım şirketi TMC’nin daha önce birlikte çalıştığı projelerdeki oyuncularla tekrar çalışması beni mutlu etti (Tomris İncer, Sezin Akbaşoğulları, Mehmet Aslantuğ). Yapımcı - oyuncu arasındaki ilişkilerin işin tadı adına çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Hikayemiz, on yılını hapiste geçiren Kenan Korhan’ın (Mehmet Aslantuğ) hapisten çıkıp, doğup büyüdüğü mahallesi olan Atmacaderesi’ne dönmesiyle başladı. Kenan Korhan, mahallede sözü geçen, saygı duyulan, vicdanlı, akl-ı selim bir adam. Henüz neden hapis yattığını bilmiyoruz ama her ne olmuşsa ki hem annesi Nisa Hanım (Tomris İncer) hem de kızı Yağmur (Hande Doğandemir) kendilerini Kenan’ın dünyasından geri çekmiş, öyle ki Yağmur kendisine yepyeni bir kimlik bile yaratmış, ailesiyle bağlarını kopartmış. Kenan’ın yokluğunda işler oğlu Adnan’a ve evlatlık oğlu Tekin’e kalmış. Adnan kendisini yeni düzene uydurmuş, raconu babasından farklı kesiyor. Tekin ise daha çok Kenan'ın yolunu izliyor gibi...

Yeni düzen demişken, bu düzeni yaratanlar da hikayemize karışıyor. Recep Güldağ (Sarp Akkaya), Atmacaderesi’ndeki evlere göz dikmiş inşaat alanını genişletiyor. Malum, tapuları mahalle sakinlerinden nasıl aldığı da ortada. Engin (Mehmetcan Mincinozlu) ve ablası Sedef (Sezin Akbaşoğulları), Recep’in son kurbanları, hikayenin de Korhan ailesiyle kesiştiği nokta.

Genel olarak bakacak olursam, bütün oyuncuları karakterlerine çok uygun buldum. Herkes rolünü içine sinerek oynuyor hissi bana işledi. Dizi jenerikleri ve müziklerine çok dikkat ederim, özellikle jeneriğe bayıldım! Müzikler Hasan Özsüt’e aitmiş. Bazı sahnelerde ağıt gibi müziklerin olması beni biraz rahatsız etti, fakat çoğunlukla müzikler çok hoşuma gitti. 

Bölüm içinde parça parça çok güzel ve etkileyici sahneler vardı. Kenan’ın vurulduğu an, Sedef’in kardeşini vurulduğu haliyle bulduğu an ve Kenan Korhan - Recep Güldağ buluşmasındaki ‘‘Aslan’’ hikayesi, bölüm içinde beni en çok etkileyen sahneler oldu. Mahalleyi beğendim, o sahildeki bankta daha çok şeyler konuşulacak belli. Nisa Hanım’ın evinin yıllar öncesinde Sıcak Saatler’de kullanılan ev olduğunu görünce içim cız etmedi değil. İçinde, bahçesinde yeni bir hikayeye başlıyoruz haydi hayırlısı...

Henüz ilk bölüm olduğundan dolayı hikayede bazı boşluklar var, ilerleyen bölümlerde anlayacağımıza eminim. Karakterler de aynı şekilde… Yine de kafa karıştırıcı bir bölüm olmadan adım adım ilerleyen güzel bir başlangıç oldu. İnanıyorum ki hepimizi daha güzel bölümler bekliyor. Hikayeyi sırtlamış kamera önü ve arkası tüm ekibin ellerine sağlık, hepsine bol şans diliyorum. Emekler boşa çıkmasın.

Salı akşamları görüşmek üzere!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER