Kalp Atışı: Bu yaz kalpler bu
dizi için atar!
Sena Peker
İtiraf ediyorum: Ben bir medikal
drama bağımlısıyım. Aklınıza bu tarzda ne kadar dizi geliyorsa hepsini
izlemişimdir. Grey’s Anatomy, House, Nip/Tuck, ER… Hatta Kore dizilerine de
bulaştım ve büyük ihtimalle dünyada sadece benim ve oyuncuların ailelerinin
izlediği Brain diye bir diziyi bile bitirdim öyle söyleyeyim. Sonra Doctors
diye bir dizinin uyarlanacağını duydum. Nasıl ya dedim, bbbbeeeen bunu nasıl
izlemedim! Neyse, dedim. Madem biz yapıyoruz, bunu izleyeyim.
Başrolleri duyunca da hoşuma
gitti çünkü Öykü Karayel’i izlemeyi o kadar özledim ki. Hele fragmanda çat çat
çat herkesi dövdüğü sahne vardı ya. Attım hafızaya, “Allah’ım inşallah unutmam
başladığı zaman izlemeyi.” falan dedim. Unutmadımmm :) Öykü Karayel’in hep bir
mesafeli duruşu var, karaktere çabucak adapte olduğunu düşünüyorum. Eylül’ü
bize hemen sevdirdi. Gökhan Alkan benim uzuuuun zamandır beğendiğim bir oyuncu.
Fanatiği çok, evet ama ben herkes tanısın, hayran olsun istiyorum; sebepsiz.
Hislerim bu dizinin bunu sağlayacağı yönünde.
Dizinin ilk 10 dakikası Fight
Club gibiydi. Eylül’ün, bu kadar herkesi dövmesi komik değil mi? Kore
uyarlaması hakkında en ufak bilgim yok ama orada kız böyleyse bu Uzakdoğulu
olduğu içindir. Ben açıkçası aile sorunları olan, babasından dayak yiyen,
annesi ölmüş bir kızın bu kadar da teknik dövüşmek için zaman harcayacağına pek
inanmadım. Kendini bu şekilde kamufle ediyor, belli. Ama sonuçta güzel sahneler
yani illa eleştirmek için de yazmayayım. Eylül travmalarla büyümüş, onun
kurtarıcısı da gerçek hayatta asla bulamayacağımız öğretmeni. Şimdi anlamadığım
şeyden bahsedeceğim. Ali Asaf 18 yaşında liseden mezun olsa, 6 yıl hiç sene
kaybetmeden okusun (çünkü esas karakterler her zaman mükemmeldir.) 24. Beyin
cerrahı olmuş üstüne üstlük. 5 yıl da o. 29. Doktorluğu bırakacak kadar büyük
olaylar yaşaması nereden baksak 2 yıl alır. HESAPLARIMA GÖRE REELDE 29 YAŞINDA
OLAN GÖKHAN ALKAN’A DİZİDE 41 YAŞINDA OLMAYI MI LAYIK GÖRDÜNÜZ YANİ!!!! Olsun,
Gökhan Alkan’ı makyaj tekniğiyle zombiye çevirseniz bile o Gökhan Alkan’dır.
Dizide biz öğretmen - öğrenci aşkını ayıla
bayıla izliyoruz ama gerçekte de böyle karşılar mıyız? Karşılamayız. Ama
kurguyu gerçekle karıştırmamak gerekir. Bu, Beren Saat’in arkasından yolda
Bihter diye bağırmak kadar, Süleyman Çakır öldü diye cenaze töreni düzenlemek
kadar saçma olur. Neyse ki lise dönemi ilk bölümde sonlandı bu yüzden çabucak
unutulacak bir detay. Zaten onları bir araya getiren ortak acıları değil mi?
Gökhan Alkan ve Öykü Karayel’in
uyumunu çok sevdim. İzledikçe izleyesi geliyor insanın. Bu yazın çifti olur
öngörüsünde bulunayım. Yönetmen Yusuf Pirhasan’a ve senaristler Eda
Tezcan-Makbule Kosif ikilisine de bize keyifli vakit geçirmemizi sağladığı için
ayrıca teşekkür ediyorum. Yolları çok uzun ve açık olsun.