İçeriden bildiriyorum: Zülfikar, Sefer, Taş Kafa.. Zarif abiler!
04 Mart 2015
Bahri Umman, bir uçurumun kenarında durup, bizimkilere "atlayın" dese, hiç düşünmeden ilk atlayan Sefer olurmuş. Zülfikar, "Neden?" diye sorarmış. Taş Kafa da önce Zülfikar'ı uçurumdan atar, arkasından da kendi atlarmış. Böyle anlatıyorlar Bahri Umman'a olan bağlılıklarını.. İlk duyduğumda gülüyorum ama düşündükçe korkutucu geliyor, düşünmemeye çalışıyorum.. Keşke "Veliniz de gelsin" deseymişim...
Taş Kafa bir süre mücbir sebeple amcasını ziyarete gittiği için ekibin dışına düşmüş. Israr ediyorum neler oldu anlat, nereden çıktı bu amca ziyareti diye. Hatta sağımda oturmasının avantajını da kullanıyorum. Doğrudan göz göze bakışmayınca muhatabını sıkıştırmak, zorlamak daha kolay oluyor. Eski bir takdik ama bu adamlara pek de işlemiyor. Ser veriyor, sır vermiyor Taş Kafa. O zaman Cem'e çalışıyorum.. Japonya'ya film çekmeye gitmiş. Filmin adı "Deniz Kazası 1.8.9.0" (Japoncası), Türkçesi de Ertuğrul. Çok da mükemmel bir projeye dahil olmuş hani her oyuncunun tonla yılda sadece bir kez başına gelebilecek eşsiz deneyimi kaçırmaması için yapım ekibi de izin vermiş.
Elbette bu mükemmel deneyimin bedelini Taş Kafa, aşk ile ödemiş.. Hayatta kim bedel ödemeden mutlu oluyor ki? Dedim ya sırrını açmadı diye; eğer Cem Japonya'ya gitmeseymiş, Taş Kafa aşka düşecekmiş. Çok sıkıştırdım ama kime aşık olacağını öğrenemedim. Bekleyip öğreneceğiz. Ancak Taş Kafa'nın gerçek adını elbette öğrendim. Hazır mıyız? Nasıl bir 'ilahi' tesadüf ise Taş Kafa'nın nüfus kağıdında yazan isim ile ilk ve tek mahalle aşkımın ismi aynı. Bak sen şu Allahın işine! İkisi de beş harfli..
Taş Kafa, Bahri Umman'ın yanına yetişkin yaşlarında gelenlerden. Az konuşan, sadece dostlarının yanındayken çenesi düşen hatta çok da eğlenceli birine dönüşen, güçlü kuvvetli bir görev adamı. İlk başta anlatılan anekdottaki gibi Bahri Umman ne derse sorgusuz sualsiz uygulayanlardan. Boğazına düşkün olmasının ötesinde yeme içme konularında ansiklopedik bilgilere de sahip, şaşırtıcı şekilde.. Bu yönünü hiç göstermemesi de ilginç. Her bölüm mutfakla ilgili pratik bilgiler verse ya da dönerin iyisi nerede yenir anlatsa dinlemez miyiz? Ben dinlerdim hatta gider önerdiği yere çökerim, ne yalan söyleyeyim..