Mina El Hammani (Nadia)
Elite’in türbanlı karakteri olan Nadia ister istemez ilgiyi en çok çekenlerden biri. Dizide Nadia’nın gördüğü ayrımcılığı ne eşcinseller ne fakirler görüyor. İkinci sezon olursa katilin bile Nadia’dan daha kolay kabul göreceği söylenebilir. Role hayat veren Mina El Hammani gerçek hayatında da zaman zaman hiçbir yere ait hissetmediğini ifade ediyor.
● Karakteri yaratırken kendi hayatınızdan nelerden esinlendiniz? Özellikle de İspanya’da Müslüman olmakla ilgili.
Ben de Nadia gibi Müslüman kökenliyim. Ailem Faslı, Müslümanlar. Dolayısıyla kapalı bir toplumda yaşamak nedir biliyorum. Hislerini, yapmak istediklerini özgürce açıklayamamak nedir biliyorum. Nadia Filistinli, dolayısıyla biraz farklı ama ortak noktalar da var.
● Müslüman genç kızların gerçek hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları dizide göreceğini düşünüyor musunuz?
Nadia, yeni okuluna gelip Guzman’la tanıştığında her şey değişiyor, çünkü ondan etkileniyor. Ve bu, Müslümanlıkta bir tabu. Müslüman genç kızlar böyle bir şey yaşadıklarında evlerine gidip bununla nasıl başa çıkacaklarını düşünüyorlar. Çünkü haram onlar için. Nadia ilk defa bununla yüzleşmek durumunda kalıyor. Ben de dahil birçok kadının yaşadığı bir şey bu. Gençlik yıllarımda Nadia’ya çok benzer şeyler yaşadım. İspanya’da doğduğum için Fas’ta İspanyol olarak görülüyordum, İspanya’da ise Faslı olarak. Dolayısıyla her zaman “ben kimim?” diye soruyor insan.
● Nadia’nın okula uyum sağlama sürecini nasıl oluşturdunuz?
Benim için bu kişisel bir çatışmaydı. Çünkü Nadia, Müslüman ve dinini kabul ediyor. Ebeveynleri hep tepesinde, kendine ait olmayan bir yolda gitmesi için ona baskı yapıyorlar. Ancak aslında tek yapmaya çalıştıkları şey onu korumak. İşin özünde, Nadia 16 yaşında ve kendi cevaplarını bulması lazım. Dinin onun için ne ifade ettiğini anlaması lazım. Çünkü din çok farklı şekillerde yaşanabilir. Söz konusu olan inançsa kişisel olarak hissettiğin bir şey olmalı.
● Türbanla ilgili dizide oldukça can alıcı sahneler var.
Ben şunu düşünüyorum. Eğer Nadia, İslam’ı kabul etmeseydi, inançlı olmasaydı bu bir sorun olmazdı. Türbanını çıkarırdı ve yaşantısına devam ederdi. Ama inançlı bir kız. Dolayısıyla türbanını neden çıkarması gerektiğini anlamıyor. Üstelik diğer öğrenciler topuklu ayakkabı giyer, pahalı saatler takar ya da türlü aksesuarları kullanırken. Çünkü onun için türban, dininin gerektirdiği bir aksesuar. Toleranstan bahsediyoruz ama sonunda insanlar hiç de toleranslı değiller. Birini haç takarken gördüğümde ben bunu sorun etmiyorum. Haç ve türban neden farklı?
● Günümüzde feminizm ciddi anlamda güç kazandı ancak hala kadınlar arasındaki çekişmeler çok baskın. Dizide de böyle. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Gençlikte kız arkadaşların bazen gerçekten arkadaşların olmuyor. Bunu şu anlamda söylüyorum, her zaman alttan alta gelen bir çekişme var. Çünkü en çok önemsedikleri şey dışarıdan nasıl göründükleri, imajları. İçte olanı, asıl mühim olan şeyi önemsemiyorlar. Hassas görünmek, duygularını göstermek istemiyorlar. 16 yaşındayken birçok kişiyle, saçma sebeplerden tartışabiliyorsun. Bizim dizimizde bu sebep bir erkek. Örneğin Lu, sınıfın en iyisi olmak istiyor ama burs için değil. Sadece istediği her şeye sahip olabileceğini kanıtlamak için. Ve Guzman’ı hak ettiğini göstermek istiyor. Bu da çok saçma çünkü o yaşta yapman gereken şey hayatını yaşamak, dersini çalışmak ve geleceğini planlamak.
● Kendinizinki haricinde dizide en sevdiğiniz öykü hangisi?
Omar ve Ander. Çünkü gerçek bir aşk yaşıyorlar.
Röportaj devam ediyor..