Game of
Thrones altıncı sezonuyla ekrana gelmeye, dünya da bu diziyi konuşmaya devam
ediyor. Bu yapımda yaşanan her olay büyük bir olay oluyor, günlerce gündemde
kalıyor. Aniden hikayeden ayrılan karakterler izleyicileri şok ediyor. Tüm bu
karmaşanın içinde Podrick ‘Pod’ Payne düzgün karakteri ve iyi bir insan
olmasıyla dikkat çekiyor. Altıncı sezonu, Pod’un geleceğini ve deneyimlerini Daniel
Portman ile konuştuk. Buyurun…
Podrick ve Brienne...
Bize
altıncı sezonun başlangıcını anlatır mısın?
Brienne ve
Pod'u beşinci sezonda son gördüğümüzde Brienne kararsız bir noktadaydı. Bir
vicdan krizi yaşadı. Yapabileceği iki şey arasında karar vermesi gerekiyordu.
Altıncı sezonda Winterfell'de Sansa'yı başarılı bir zamanlamayla buluyor. Stark
kızlarının peşinden uzunca zamandır koşuyordu ve birkaç defa kıl payı kaçırdı.
Sansa'yı bulduğumuz için görevimiz değişiyor. Artık ona yardım etmek, onu
güvende tutmak için çabalıyoruz. Onun kuzeydeki etkisi ve gücünü kullanarak
politik adımlar atmak, birilerine zarar vermek gerekiyor.
Pod bu
sezonda birini öldürüyor. Bu sezon onun kabuğundan çıktığını görecek miyiz?
Aslında
ikinci kez birini öldürüyor. Pod'a dair bir yanlış algı söz konusu. Pek fazla
konuşmadığı için aptal olduğu zannediliyor. O asla aptal bir adam olmadı.
Yapabildiği bir sürü şey var. Zeki bir karakter. Brienne gibi kendisine kılıç
kullanmayı öğrenetecek başarılı bir öğretmeni var. King’s Landing'de çalıştı.
Birkaç sene yollardaydı. Bu genç bir adamı değiştirir. Zorlu koşullarda uyumak,
kendinin ya da başkasının hayatını korumaya çabalamak gerekebiliyor. Bu sezonda
artık ergenlik sürecinden çıkıyor diyebiliriz. Diziye başladığımda 19
yaşındaydım. Şimdi 24 yaşındayım. Bu yüzden karakterle aramda bir paralel
ilerleyiş var gibi hissetiriyor.
Gwendoline
ile anlaşabiliyor musunuz?
Gwendoline
ile anlaşmamak gerçekten çok zor. Şahane bir kişilik ve onunla çalışmayı
gerçekten kolaylaştırıyor. Hem ekranda hem gerçek hayatta birbirine uygun bir
kimyamız var. Ne zaman çalışmalı, ne zaman hangi konularda konuşmalı biliyoruz.
Şahane bir kalbi olan bir insan ve onun neşesi size de geçiyor. Aynı zamanda
harika bir oyuncu. Şu an ondan daha iyi biriyle birlikte çalışamazdım.
Sansa'nın
gruba katılması Brienne ile Pod'un ilişkisini nasıl etkiliyor?
Artık Sansa
etrafta olduğunda Brienne tamamen korumacı bir hale geçecek. Bu da bir
farklılık yaratacak. Eski gibi yollarda koşturan bir ikili olmayacaklar. Ancak
King’s Landing'de Tyrion ile çalışması sayesinde Pod yerini biliyor. Ben her
zaman Podrick'in Sansa'ya bir zaafı olduğunu düşünüyorum. Çünkü ona nasıl kötü
davrandıklarını gördü. Bu yüzden artık güvende olduğu için rahatlamış durumda.
Sezonun ilerlemesiyle onların bir üçlü değil, daha kalabalık bir grup olduğunu
görebiliriz. Bu sene sadece bir insanla sahnemin olmaması farklı olacak.
Şimdiye
kadar sette yaptığın en havalı şey neydi?
Kılıçlar!
Senelerdir bir kılıcı elime almak için bekliyordum. Sonunda bu sene bir ata
binip, kılıç sallama şansım oldu. Bu çocukken insanın hayalini kurduğu türden
bir şey. Bu sene bir kılıcım var ve etraftaki herkese bunu söylüyorum. Sonunda
benden bıkacaklar.
Peki kendi
atın oldu mu?
Evet, ismi
Tornado. Oldukça hızlı ,temiz kalpli ve düzgün tavırlı bir attı.
Podrick ve değişmeyen kıyafeti
Hızlı
hareket etmesini istemediğin zaman ne oluyor? Frenlemeyi nasıl karşılıyor?
Gerçekten
düzgün davranıyor. Aynı frekansa ulaşabilmek için onunla bütün gün konuştum.
Eminim o da aynısını söyler. Ya da "Bu adam atlarla iyi olduğunu
zannediyor, oysa ona sadece iyi davranıyorum." da diyebilir. Hayvanları
çok seviyorum ve onlarla birlikte çalışabildiğim her an benim için çok keyifli.
Onların olağanüstü canlılar olduğunu düşünüyorum.
Pod'un
hikaye akışını düşününce, beş sene içinde hiç kıyafet değiştirdi mi?
Hayır.
Arada farklı aksesuarlar eklendiği oldu ama temelde aynı kaldı.
Kokmaya
başladı mı peki?
Size bir
şey diyeyim mi? Ben ilk sezondan beri biraz büyüdüm. Bu yüzden her sezonda
kıyafetleri alıp biraz büyütmeleri gerekiyor. Bu kostümde sevdiğim bir şeyler
var. Başladığım noktadan şimdiye kadar aynı şeyi giyiyor olmanın bir güzelliği
var. Bunca zaman aynı kıyafeti giyince, kostümle aranızda bir bağ oluşuyor.
Şimdiye kadar hiçbir kıyafeti beş sene boyunca giydiğimi zannetmiyorum.
Senin de
dediğin gibi uzun zamandır dizidesin. Game of Thrones’un sezondan sezona nasıl
evrimleştiğini fark ediyor musun?
Bu bir
fenomen. Bu kadar başarılı olacağını kimsenin tahmin edemeyeceği bir şov.
Dizinin tüm dünyada bu kadar seviliyor olması şahane. Game of Thrones’un git
gide büyüdüğünü ben de fark ediyorum. Taksiye binip şoför size ne iş yapıyorsun
diye sorabiliyor. Oyuncu cevabını verince hangi işlerde rol aldığınızı
soruyorlar. Game of Thrones denildiği zaman ya izliyor oluyorlar, ya da bir
yakınları takip ediyor. Bu durum da
giderek artıyor. Bu sayede bizler de giderek daha fazla tanınır hale geliyoruz.
Bir noktadan sona bu büyümenin nerede son bulacağını merak ediyorsunuz ancak
Game of Thrones için bu durmayacak gibi görünüyor.
Özellikle
Pod hayranı olanlar var mı?
Bu grubun
bir ismi var mı bilmiyorum. Podettes? İnsanların sevdiği, keyif aldığı bir
şeyin parçası olmak çok güzel. Westeros gibi bir ortamda gerçekten iyi bir
insanı canlandırabilmek büyük bir fırsat. Efsane gibi. Bence etrafta Pod’a içki
ısmarlamak isteyecek bir sürü insan var. Eğer beni bir barda görürseniz bunu
yapmaktan çekinmeyin.
Dizinin
artık kitaptan bağımsız ilerlediğini düşününce her şey mümkün. Sen Pod’un
hikayesi nasıl sonlansın isterdin?
Yeniden
Tyrion’ın yanına dönsün isterdim. Onun bir şövalyeye dönüştüğünü görmek güzel
olurdu. Bir şövalyenin sahip olması gereken tüm özellikleri barındırdığını
düşünüyorum. Onurlu, gururlu, dürüst, hanımlara karşı iyi davranan, mücadeleci
bir karakter. Tyrion zor bir durumayken gelip günü kurtarsa, yeniden
birbirlerini bulsalar ardından da mutlu mesut yaşasalar güzel olurdu. Bu
ihtimali görmezden gelemeyiz değil mi?