Amerika’da
HBO kanalında ekrana gelen Game of Thrones altıncı sezonuyla televizyonda
fırtınalar estirmeye devam ediyor. Büyük ilgi gören dizinin oyuncu kadrosu da
her geçen gün genişliyor. Yapımda daha ilk günden beri rol alan isimlerden biri
Theon Greyjoy karakterine hayat veren Alfie Allen. Genç oyuncuyla Theon’un
kaderini, altıncı sezonun heyecan verici anlarını ve karakterin değişimini
konuştuk. Buyurun…

● Bize altıncı
sezonun başlangıcını anlatabilir misin?
Game of
Thrones'un altıncı sezonunun başında Theon'u karlı bir yolda, Sansa ile
birlikte kaçarken görüyoruz. Winterfall duvarından atladıktan sonra Ramsay
Bolton'dan kaçmaya çabalıyorlar. Çekimler şahaneydi. Bambridge Stüdyosu'ndaki
ilk günümüzde her tarafı sahte karlarla kaplamışlardı. Kaçarken karşımıza bir
nehir çıkıyor ve Sansa'da nehre girmekten korkuyor. Buna rağmen suya girip karşıya
geçiyoruz. Burada Theon onu şimdiye kadar gördüğümün aksine kendinden emin.
"Tazıların neler yapabildiğini biliyorum çünkü ne yaptıklarını
gördüm." demesi onu ikna etmeye yetiyor. Nehre girmek aynı zamanda kokularının
değişmesini de sağlıyor. Böylece diğer yakada bir ağacın altında
saklanabiliyorlar.
● Tüm bunlar
Theon için bir rehabilitasyon görevi mi görüyor?
Kesinlikle.
Bence tüm bunlar onun için bir rehabilitasyon süreci. Özellikle de ilk öldürdüğü
adam önemli. Bu sayede eskiden olduğu gibi güçlü bir savaşçı olma konusunda adım
atıyor. Elbette o tekrar eski Theon olmayacak. Şimdi karşımızda daha hoşgörülü
belki de daha iyi bir adam var.
● Reek
travmasını atlatmaya çalışırken Theon'un zihninden neler geçiyor?
O hala
hayatta olduğu için mutlu. Dünya'da yaptığı tüm yanlışları düzeltmek istiyor.
Bence bu onurlu bir görev. Şimdilik tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyor.
İlk olarak kardeşinin Iron Islands'ın kontrolünü devralmasına yardımcı olmaya
çabalıyor. Babasının korkunç bir kral olduğunun farkında. Iron Islands'ı
yeniden şahane bir yere çevirmek istiyor. Bu onun bir numaralı amacı.
● Onun Ramsay
ve Reek'e dair yaraları ne kadar derin?
Theon'un şu
an bunu net bir şekilde kavrayabildiğini zannetmiyorum. Eğer bunu kavrasa
yoluna devam edemezdi. Ramsay'e belli bir miktarda saygı duyuyor. Aynı zamanda
ondan yoğun bir şekilde nefret ediyor. Burada bir Stockholm Sendromu durumu söz
konusu. Eğer tekrar yüz yüze gelseler gerçekten ilginç bir karşılaşma yaşanırdı.
● Ramsay
Bolton'ı canlandıran Iwan Rheon ile görüşmeye devam ediyor musunuz?
Los
Angeles'ta sık sık görüşüyoruz hatta yakın zamanda da görüştük. Çok iyi biri.
Tam anlamıyla bir oyuncu. Onun hikayeye yaklaşım biçimine büyük saygı
duyuyorum. Empati kurulmasını sağlayacak bir yan göstermek istemedi çünkü bunun
karakteri canlandırış biçimine etki etmesini istemiyordu. İyi bir arkadaşım.
● Bu sezonun
çekimleri nasıldı?
Devamlı
dolaşıp bir şeyler söylüyor olmak şahaneydi. Üçüncü, dördüncü ve beşinci
sezondaki sahnelerim bana beden dili ve gözlerimle oynamayı öğretti. Aynı
zamanda hareket edip, bir şeyler söyleyebilmeyi de istiyordum. Bir oyun alanınızın
olması, sesinizin çıkması şahane bir şey. Duyduğum kadarıyla biri tarafından
kaçırılanların sesleri bile değişebiliyormuş. Ben de geçtiğimiz sezonlarda bunu
yapmaya çabalamıştım. Şimdi de onun sesini geri getirmeye çalışıyorum. Bu sesin
dürüst, içten ve biraz da hassas olmasını istedim. Bu konuda birlikte çalıştığım
hocam ne yapmaya çalıştığımı anladığını ve bunu çok beğendiğini söylemişti. Bu
da çok hoşuma gitti.

● Bu yılki
çekimlerden aklında kalan anlar var mı?
Benim için
bu Theon'un tamamen dağıldığı bir sahneydi. Burada Theon içmeye başlıyor ve
alkol onun ihtiyacı olan adama dönüşmesine yardımcı oluyor. Kız kardeşi gelip
"Eğer böyle rol yapmaya devam edeceksen yaşamını sonlandırsan da
olur." diyor. Bileklerini kesip her şeye son vermek veya bir içki alıp
istediğin adam olmak... Bu tüm olaylara karşı farklı bir bakış açısıydı. Theon
da sinirleniyor. Bu sahnenin güzel ve aynı zamanda garip olduğunu düşünmüştüm.
● Daha önce
birlikte çalıştığın ancak uzun süredir görmediğin oyuncularla bir araya gelmek
güzel olmalı.
Benim için
yeniden Gemma Whelan ile çalışmak şahaneydi. Ona bayılıyorum. Şahane bir
oyuncu. Etrafında olmak da harika.
● Dizi artık
kitaptan bağımsız ilerliyor. Bu sizin için heyecan verici mi, endişe uyandırıcı
mı oldu?
Benim için
daha heyecan verici bir hal aldı. Kendime yalan söylemeyi ve heyecanlı olmadığımı
düşünmeyi deniyorum. Ancak yayına ilerleyen haftalar ve aylarda düşündüğüm tek
şey buydu.
● Eğer Theon
için bir sahne yazacak olsan, onun ne yapmasını isterdin?
Benim
hayalimdaki sahne onun Ejderhaların Kraliçesi'yle tanışması olurdu. İkisinin
birbirine bakıp, neler hissettiklerini anlamaları böylece aralarında bir bağ
oluşmasını isterdim. Ondan sonra da bir ejderhaya binme fırsatım olurdu.
● Her sene
dizinin oyuncu kadrosu genişliyor. Bu durum içeride olan biri için bizim gördüğümüz
kadar belirgin mi?
Evet,
kesinlikle. Çok kötü bir cevap vereceğim biliyorum ancak giderek daha fazla tanınmaya
başladım. Bu durum benim için sektör içinde yeni kapılar açıyor. Her sene
oyunculuğa dair yeni şeyler öğrenmemi sağlıyor.
● Theon'un değişimine
dair halktan bir tepki aldın mı? Onun tarafını tutanlar var mı?
Kesinlikle
var. İnsanlar şu an ona daha fazla empati duyuyor. Artık önceden olmayan bir
takım var: Theon Takımı. İnsanların bu hikaye akışından keyif olduğunu görmek
çok memnuniyet verici.
● Hayranların
yeni sezona tepkileri sence nasıl olacak?
Bence akıllarını
yitirecekler! Gerçekten. Bu konuda ciddiyim. Tekrar bir araya geleceğini
düşünmediğiniz karakterleri yeniden bir arada göreceksiniz. Daha garip, daha
güzel ve beklenmedik bir sezon olacak. Yazarlar tüm olaylar zincirini çok rahat
bir şekilde bir araya getiriyor.