Game of Thrones: Daenerys’in Dönüşü

Game of Thrones: Daenerys’in Dönüşü
Altıncı sezonun dördüncü bölümü Game of Thrones için yeni bir dönemin de açılışını müjdeliyor bize: Kuzey’de büyük bir savaş yaklaşıyor ve Daenerys uzun yürüyüşüne başladı!
 
İlk 3 sezondaki çıkışlarıyla serinin takipçilerinde umut veren ancak Meereen’de kalma kararıyla tepki toplayan Daenerys uzunca süre tam bu sebepten eleştirilmişti. Vakit kaybetmeksizin Westeros’a gitmesi gerektiği yazılıp çiziliyordu. Peki Daenerys Meereen’de vakit mi harcıyordu?
 
Kitaptan aktaralım;
 
Sör Barristan, Daenerys'in önünde diz çöktü. 'Kraliçem, diyarın size ihtiyacı var. Burada (Meereen) istenmiyorsunuz ama Batıdiyar'daki insanlar binlerce kişilik gruplar halinde sancağınıza koşacaklar. Büyük lordlar ve soylu şövalyeler mutlu seslerle, 'Geldi' diye bağıracaklar birbirlerine: “Prens Rhaegar'ın kardeşi sonunda eve döndü.”

"Kimse geride bırakılıp ölüme terk edilmeyecek. Hepiniz benim insanlarımsınız. Meereen'i Astapor'un kaderine terk etmeyeceğim. Bunu söylemek bana ıstırap veriyor ama Batıdiyar beklemek zorunda." (A Dance with Dragons, Daenerys pov’u, s.266)
 
Westeros’ta lordlar birbirlerinin kanını akıtıyordu ve hiçbiri diğerinden daha masum değildi. Dolayısıyla biri tarafından korunmaya, kurtarılmaya ihtiyaçları yoktu. Hatta etme bulma dünyasının ne olduğunu yaşayarak, hayır, ölerek anlamaları gerekiyordu. Bu yüzden Westeros gerçekten de bekleyebilirdi. Oysa Köle Körfezi’nde bir insanlık dramı yaşanıyordu. İnsanlar doğumlarından itibaren alınıyor, köle olarak yetiştiriliyor ve bunun gelenekleri olduğu öğretileriyle büyütülüyorlardı.
 
Kapitalizmin kendine açık pazar yaratmak için antikapitalist ülkelere uyguladığı ticari ambargonun ve kanlı darbe girişimlerinin Meereen üzerinde tatbiki Daenerys'in karşısına Harpiya'nın Oğulları adıyla çıktı. Diğer şehirler uyguladıkları ticari ambargo ile yönetimi ekonomik yönden zayıflatırken Harpiya, Lekesiz suikastlarıyla öldürücü darbeyi vuruyordu.
 
Köleliği bir emirle yasaklamak nispeten kolay ve romantik bir devrimdi; ancak kalıp geri gelmemesi için direnmek gerekiyordu. Astapor ve Yunkai, Daenerys'in gidişinin ardından köle tacirlerinin ve efendilerin zorbalığına boyun eğmek zorunda kalmıştı. Daenerys, aynı akıbetin Meereen’in başına gelmesini istemiyordu, bu yüzden buradan ayrılmıyordu.
 
"Bir kraliçe kendine değil, halkına aittir." (ADWD, Daenerys, s.499)
 
İşte Daenerys’in Meereen’de kalışını bu yönüyle okumak gerekiyor.
 
Kitaplarda henüz birebir tanışamamış olsalar da dizide harika bir dokunuşla Tyrion ile Daenerys’i bir araya getirdi senaristler ve televizyon tarihindeki en iyi karakter etkileşimine tanıklık ettik. Kötü babaların ezilmiş, merhametli çocukları: Daenerys ve Tyrion.
 
Daenerys 5. sezonun açılışında politikacı değil, kraliçeyim derken Tyrion’a ihtiyacı olduğunu vurguluyordu bilmeden. 
 
Daenerys’in Drogon’a binip kurtuldum derken Dothrakların eline düşmesi ve Dosh Khaleen’e götürülmesi ile birlikte Meereen’i yönetme işi Tyrion ve Varys’e kaldı. Kitapta bu işi Barristan Selmy yapmaya çalışıyor ancak Tyrion’un daha iyi bir seçim olduğunu söylemek gerekli.


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER