● Bu kadar meziyetin arasında kamera arkasına ilgi
veya yazma merakın var mı?
Yok, ama
ileride isterim. Yazmayı seviyorum. Genelde şiir yazıyorum ve bu da sonra
şarkıya dönüşüyor. Besteler yapıyorum. Senaryo anlamında bir denemem olmadı ama
istiyorum.
● Bu güne kadar farkında olmadığın bir yeteneğini keşfetmeni
sağlayan bir yorum aldın mı?
Çok az çünkü
çekingen biriydim. İnsanlar içerisinde çok rahat değildim özellikle de yeni
tanıştığım insanların arasında. Bence oyunculukta önemli olan rahat olabilmek.
Bütün içinde var olabilmek ve kendinden bir şeyler gösterebilmek. Hocalarımdan
Serap Matyaş bunu fark etmemi sağladı. Mesela oyuncu seçmeleri için görüşmelere gittiğimde bir türlü
olumlu sonuçlanmıyordu. Çok istiyordum ve deyim yerindeyse deli gibi
çalışıyordum ama bir şeyler eksikti. Kendimi sorguluyordum hep. Hayatımın her alanına
oyunculuğu taşımıştım. Manavla konuşurken bile gözlem yapıyor ve “kamera önünde
bu anı yaşasam nasıl davranmam gerekirdi?” sorusuna kadar her şeyi
hesaplıyordum. Hatta bir ara sıyırdığımı düşündüm. Ahmet Koraltürk’le
tanıştığımda da pek çok şey değişti. Daha özgüvenli ve bilinçli adımlar atarak
daha doğru şeyler yapmaya çalıştım. ‘Kırgın Çiçekler’ de bu açıdan
beklediğimizin üzerinde, daha güzel bir sonuç verdi.
● Kendini izliyor musun? “Ne yapmışım ben böyle?”
dediğin bir anın oldu mu?
Babamın öldüğü
sahne benim için çok zorlayıcıydı. Doktorun çıkıp “Babanızı kaybettik” demesi,
benim tabutu taşımam… Bu iki sahne benim için gerçekten yaşamımı ağırlaştıran
sahneler oldu. Açıkçası ben de bunu istedim. O devamlılığın içinden çıkmak
istemedim. İşimizin bir parçası bu. Özel şarkılarım vardır her sahne için. O
şarkıları dinleyerek duygunun içerisinde kaldım ve böyle atlattım. Umarım iyi
olmuştur.
● ‘Paramparça’ ve ‘Güneşin Kızları’nı izledin
mi hiç?
Evet,
izledim. ‘Kırgın Çiçekler’ yayın hayatına başladığında başka çok iyi işler de
vardı. Mesela ‘Tatlı Küçük Yalancılar’, çok başarılı bir işti. TRT 1’de ‘Yeşil
Deniz’ var ve çok iyi isimler oynuyor. Dişli rakiplerin arasından sıyrılıyoruz.
‘Güneşin Kızları’ ve ‘Paramparça’ daha popüler. Onları geçiyor olmamız bizi
gururlandırıyor.
● ‘Kırgın Çiçekler’ olmasaydı pazartesileri hangi
diziyi izlerdin?
Emre
Kınay’dan dolayı ‘Güneşin Kızları’nı izlerdim. Emre Abi çok iyi bir oyuncu.
● Peki, sana ilham veren
yapımlar hangileri?
Açıkçası dizi izlemeyi pek sevmiyorum. Herkesin takip ettiği, popüler
dizilerin tamamına baktım. Fakat aralarından en beğendiğim ‘Lie to Me’.
Hastasıydım diyebilirim. Tim Roth müthiş bir oyuncu. Tüm filmlerini izledim.
Mimikleriyle mükemmele yakın olabiliyor. Sinemada Michael Haneke, Quentin
Tarantino, Coen Kardeşler ve Pedro Almodovar’ın filmlerini de takip ediyorum.
● Referans aldığın film
hangisi?
Robert De Niro’nun boksörü oynadığı ‘Raging Bull’. Boks yaptığım için
bir gün ben de böyle bir karakteri canlandırırım diye birkaç kere izlemişimdir.
Genç bir boksörü canlandırmayı çok isterim.
● Türkiye’deki kadın
oyunculardan kiminle karşılıklı oynamak istersin?
Siz sorunca fark ettim düşünmemişim bunu hiç. Genel olarak
düşündüğümde Zerrin Tekindor’la oynamayı çok isterim. Karşılıklı oynadığımızda
heyecanlanabileceğim, “acaba şimdi ne yapacak?” diyeceğim bir oyuncu. Biliyorum
ki o okuduğunu oynamayacak, daha doğrusu herkesin aklına gelen ilk şeyi
yapmayacak. Enerjisi, vizyonu ve oyunculuğu büyülüyor beni. Onun karşısında
titrememek elde değil.
● Oyunculuğa başladığında
çekingenliğin vardı ama bunu üzerinden attın. Sırada tiyatro oyunculuğu var
diyebilir miyiz?
Evet, o çekingenliği kırdım. Opera okudum ve çocukluğumdan beri de
sahneye hitap etmişimdir. Tiyatro oyunculuğu bugüne kadar hiç düşünmedim ama
tabii ki olursa süper olur.
● Yakın gelecekteki hayalin
nedir?
Herkes tarafından takdir edilmek. Sevilen, saygı duyulan ve iyi işler
yapmış bir oyuncu. Ne yaptığımla değil, nasıl yaptığımla ilgileniyorum.
BONUS | Tolga Tekin’in sorusu: Hayatta kendinle olan en
büyük kavgan?
Açıkçası pek kavga değil de törpülemek istediğim bir özelliğim var.
Sakin mizaçlı biri olmama rağmen aniden sinirlenebiliyorum nadiren de olsa.
Bunu minimuma indirgemek hatta yok etmek açısından kendimle bir kavga
içindeyim. Boğa burcuyum ve yükselenim de Aslan. Durum böyle olunca nasıl şimşek
anlık çakar ve sonra ardından yağmur başlar ve hava da sakin bir seyirde
ilerler; işte bende de anlık böyle şimşekler çakabiliyor.
● Sizin röportaj yapacağımız bir sonraki oyuncuya
sorunuz ne olurdu?
Seni duygusal olarak en çok etkileyen ve üzerinde yük yaratan bir sahne oldu mu?