Mehmet Aykaç: İzleyiciyi ters köşeye yatırma derdim yok

Bu fotoğraf Cyclist Türkiye dergisinden alınmıştır
● Bu kadar meziyetin arasında kamera arkasına ilgi veya yazma merakın var mı?
Yok, ama ileride isterim. Yazmayı seviyorum. Genelde şiir yazıyorum ve bu da sonra şarkıya dönüşüyor. Besteler yapıyorum. Senaryo anlamında bir denemem olmadı ama istiyorum.
 
● Bu güne kadar farkında olmadığın bir yeteneğini keşfetmeni sağlayan bir yorum aldın mı?
Çok az çünkü çekingen biriydim. İnsanlar içerisinde çok rahat değildim özellikle de yeni tanıştığım insanların arasında. Bence oyunculukta önemli olan rahat olabilmek. Bütün içinde var olabilmek ve kendinden bir şeyler gösterebilmek. Hocalarımdan Serap Matyaş bunu fark etmemi sağladı. Mesela oyuncu seçmeleri için görüşmelere gittiğimde bir türlü olumlu sonuçlanmıyordu. Çok istiyordum ve deyim yerindeyse deli gibi çalışıyordum ama bir şeyler eksikti. Kendimi sorguluyordum hep. Hayatımın her alanına oyunculuğu taşımıştım. Manavla konuşurken bile gözlem yapıyor ve “kamera önünde bu anı yaşasam nasıl davranmam gerekirdi?” sorusuna kadar her şeyi hesaplıyordum. Hatta bir ara sıyırdığımı düşündüm. Ahmet Koraltürk’le tanıştığımda da pek çok şey değişti. Daha özgüvenli ve bilinçli adımlar atarak daha doğru şeyler yapmaya çalıştım. ‘Kırgın Çiçekler’ de bu açıdan beklediğimizin üzerinde, daha güzel bir sonuç verdi.
 
● Kendini izliyor musun? “Ne yapmışım ben böyle?” dediğin bir anın oldu mu?
Babamın öldüğü sahne benim için çok zorlayıcıydı. Doktorun çıkıp “Babanızı kaybettik” demesi, benim tabutu taşımam… Bu iki sahne benim için gerçekten yaşamımı ağırlaştıran sahneler oldu. Açıkçası ben de bunu istedim. O devamlılığın içinden çıkmak istemedim. İşimizin bir parçası bu. Özel şarkılarım vardır her sahne için. O şarkıları dinleyerek duygunun içerisinde kaldım ve böyle atlattım. Umarım iyi olmuştur.
 
● ‘Paramparça’ ve ‘Güneşin Kızları’nı izledin mi hiç?
Evet, izledim. ‘Kırgın Çiçekler’ yayın hayatına başladığında başka çok iyi işler de vardı. Mesela ‘Tatlı Küçük Yalancılar’, çok başarılı bir işti. TRT 1’de ‘Yeşil Deniz’ var ve çok iyi isimler oynuyor. Dişli rakiplerin arasından sıyrılıyoruz. ‘Güneşin Kızları’ ve ‘Paramparça’ daha popüler. Onları geçiyor olmamız bizi gururlandırıyor.
 
● ‘Kırgın Çiçekler’ olmasaydı pazartesileri hangi diziyi izlerdin?
Emre Kınay’dan dolayı ‘Güneşin Kızları’nı izlerdim. Emre Abi çok iyi bir oyuncu.
 
● Peki, sana ilham veren yapımlar hangileri?
Açıkçası dizi izlemeyi pek sevmiyorum. Herkesin takip ettiği, popüler dizilerin tamamına baktım. Fakat aralarından en beğendiğim ‘Lie to Me’. Hastasıydım diyebilirim. Tim Roth müthiş bir oyuncu. Tüm filmlerini izledim. Mimikleriyle mükemmele yakın olabiliyor. Sinemada Michael Haneke, Quentin Tarantino, Coen Kardeşler ve Pedro Almodovar’ın filmlerini de takip ediyorum.
 
● Referans aldığın film hangisi?
Robert De Niro’nun boksörü oynadığı ‘Raging Bull’. Boks yaptığım için bir gün ben de böyle bir karakteri canlandırırım diye birkaç kere izlemişimdir. Genç bir boksörü canlandırmayı çok isterim.
 
● Türkiye’deki kadın oyunculardan kiminle karşılıklı oynamak istersin?
Siz sorunca fark ettim düşünmemişim bunu hiç. Genel olarak düşündüğümde Zerrin Tekindor’la oynamayı çok isterim. Karşılıklı oynadığımızda heyecanlanabileceğim, “acaba şimdi ne yapacak?” diyeceğim bir oyuncu. Biliyorum ki o okuduğunu oynamayacak, daha doğrusu herkesin aklına gelen ilk şeyi yapmayacak. Enerjisi, vizyonu ve oyunculuğu büyülüyor beni. Onun karşısında titrememek elde değil.
 
● Oyunculuğa başladığında çekingenliğin vardı ama bunu üzerinden attın. Sırada tiyatro oyunculuğu var diyebilir miyiz?
Evet, o çekingenliği kırdım. Opera okudum ve çocukluğumdan beri de sahneye hitap etmişimdir. Tiyatro oyunculuğu bugüne kadar hiç düşünmedim ama tabii ki olursa süper olur.
 
● Yakın gelecekteki hayalin nedir?
Herkes tarafından takdir edilmek. Sevilen, saygı duyulan ve iyi işler yapmış bir oyuncu. Ne yaptığımla değil, nasıl yaptığımla ilgileniyorum.
 

BONUS | Tolga Tekin’in sorusu: Hayatta kendinle olan en büyük kavgan?
Açıkçası pek kavga değil de törpülemek istediğim bir özelliğim var. Sakin mizaçlı biri olmama rağmen aniden sinirlenebiliyorum nadiren de olsa. Bunu minimuma indirgemek hatta yok etmek açısından kendimle bir kavga içindeyim. Boğa burcuyum ve yükselenim de Aslan. Durum böyle olunca nasıl şimşek anlık çakar ve sonra ardından yağmur başlar ve hava da sakin bir seyirde ilerler; işte bende de anlık böyle şimşekler çakabiliyor.

Sizin röportaj yapacağımız bir sonraki oyuncuya sorunuz ne olurdu?
Seni duygusal olarak en çok etkileyen ve üzerinde yük yaratan bir sahne oldu mu?


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER