Yalancı Kuş*
*Lyrebird; yani “Lir kuşu”, esasen. Erkekte kuyruğu açıldığında bir liri andırmasından alır adını, fakat dişisinin kuyruğu daha kısadır, kırmızımsı çizgileri vardır. “Yalancı kuş”luğu, fonetik olarak adının “liar bird”ü anımsatmasından ileri gelir gibi dursa da, aslında bu kuşun muazzam bir yeteneğine gönderme gibidir.

Muhteşem lir kuşunun şarkısı meşhurdur derler. Bu şarkı lir kuşunun usta, becerikli mimikleriyle kendi melodisinin eşsiz bir potpurisidir.  Bulunduğu ortamın seslerini alıp içine katar, tek bir ağızdan onlarca hatta yüzlerce başka sesin sesi olur lir kuşu. Yalancı kuştur o nedenle. Şarkısı muhteşemdir, ama kendinin değildir. 

Ömer’in çizdiği yalancı kuş gibi. 

“Yalancı kuş, ha?... Havalanır mı dersin?”
“Kim bilir belki havalandı çoktan.”

Apollon’un Defne’si olmayan Defne, Ömer’in Defne’si de olabilmek için de çok yolu olduğunu öğrendi bugün. Kanat çırpması gereken çok mesafesi olduğunu. İşte o nedenle evet, bu yalancı kuş, havalanmalıydı, ve havalandı çoktan. 

Belki kendi sebepleri vardı bu yalancı kuşun, dilinde kendi şarkısını bastıran tüm o başka seslerin ardında... Aynen, Ömer’in de bu yalancı kuşu sevmek için dikenleri içine battıkça batan batan, ama sönüp de gitmeyen kendi sebeplerinin olması gibi. 

Ve fakat sevgi yetmiyordu, çünkü sevmek bu da değildi aslında. 

“Bu sadece eskiz” demişti Ömer bir gün, Defne’ye çizim öğrettikleri sırada. “İstediğimiz zaman düzeltebiliriz.” İşte şimdi, sonunda, bu eskizi düzeltmeye geldi sıra. 

***

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER