Merhaba,
Öncelikle Aydan’ınkisi
kadar hızlı olmasa da, bir tezahürün (manifest de deyolar) gerçekleşmesidir bu
yazı.
777 520
Aslında diziyi
ilk bölümden itibaren neredeyse günü gününe izledim ama üçüncü bölümle birlikte
hikâye açılmaya başlayıp reytingler de yükselişe geçince klavye perileri beni
çağırdı.
Bu sezon merakımı
celbeden ilk dizi Kıskanmak olmuştu, hazır uyarlandığı aynı adlı Nahid Sırrı Örik
romanını da yeni okumuşken ilk bölümü dikkatle izledim, ancak karakter isimleri
dışında orijinal eserle hiçbir alakası yoktu. Birkaç bölüm sonra ilgimi kaybettim.
Şu an ise tamamen farklı bir yöne evrilmiş gördüğüm kadarıyla.
Takip ettiğim bir
diğer kadın hikâyesi olan Ben Leman ise reyting canavarıyla savaşıyor. Umarım
başarılı olur, zira hem ekip hem kemik izleyici kitlesi gerçekten diziyle güzel
bir bağ kurmuş durumda. Ekranlarda farklı işler ve güçlü kadınlar görmeye ihtiyacımız
var.
Yayına girmeden
önceki ismi (ya da düşünülen isimlerinden biri) sanırım Kadife Kelepçe olan Rüya
Gibi de hem farklı tarzı, hem ansambl bir iş olması, hem de ana akstaki mafyatik ve
oldukça karanlık olaylara rağmen gerçekten güldürebilmesiyle şimdilik gayet
güzel gidiyor. Bu yönüyle hafiften Poyraz Karayel’i de hatırlatır gibi oldu
aslında. Ordaki olması gerektiği gibi güçlü kadınlardan Rüya Gibi’de de var en
önemlisi.
Aydan, işinde
gücünde, hayalleri olan, kızını çok seven, her şeyden önemlisi merhametli bir
kadın. Bunca yıllık kocasının nasıl bir insan olduğunu öğrenince anında silip
atması, Çiğdem’e karşı mahcubiyeti, Emir’in kendisini bulaştırdığı işlerden kurtulmaya
çabalarkenki halleriyle çok gerçek bir karakter. Olması gerektiği gibi güçlü
dememin sebebi de bu aslında. Hassas ama dik duruşlu, başına böyle şeyler gelen
her normal insan gibi korkuyor ama yoluna devam ediyor. Güçlü olduğunu
anlamamız için illa bağırıp çağırması, eline silah alması, “erkekleşmesi” gerekmiyor.
Seda Bakan da, açıkça söylemek gerekirse beni şaşırtan bir performansla, gayet
güzel canlandırıyor Aydan karakterinin tüm renklerini.
Çiğdem de hayatın
pek de iyi davranmadığı bir genç kadın. Başına gelen türlü bahtsızlıklara
rağmen yoluna neşeyle ve belki de mecburiyetten her şeyle dalga geçerek devam
etmiş. Yılların öfkesiyle babasına hesap sorması ve hasta arkadaşı için
çabalaması takdire şayan. Ahsen Eroğlu Çido’ya hayat verirken çok doğal, çok
ışıltılı.
Emir’i henüz çok
tanımıyoruz, sanırım bir sonraki bölümde biraz bir şeyler öğrenmeye başlayacağız
kendisi hakkında. Ama aşırı sakin ve karizmatik tavırlarıyla sahnelerini
heyecanla bekletiyor. Çok kötü işlerin içinde olduğu kesin ama bu dünyaya nasıl
girmiş, hangi sebepler onu bu noktaya sürüklemiş, keşfetmesi heyecanlı olacak. Belki de bambaşka bir şey çıkacak bu karakterden, göreceğiz. Uğur Güneş’i daha önce Urfalıyam Ezelden dizisinde izlemiştim sadece ve dikkatimi çekmişti. Ancak sonrasında yer aldığı işler bana hitap etmediği için yeniden buluşmak
Rüya Gibi’ye kısmetmiş. Kendisini, son dönemde dizilerdeki partnerler arasındaki tuhaf yaş farkı, sektörde sürekli aynı isimlere yer verilmesi yüzünden iş bulamayan
yetenekli oyuncular ve başrolün hikâye/senaryo olması minvalindeki açıklamaları
sebebiyle ayrıca takdir ediyor, ses tonuna ve diksiyonuna da ayrıca maşallah
diyorum.
Emre Bey’in
canlandırdığı Efe, Menderes Samancılar’n canlandırdığı Muhittin, Şebnem Bozoklu’nun
canlandırdığı Fikriye (Fiko) ve Celil Nalçakan’ın canlandırdığı Tarık da diğer
önemli karakterler. Muhittin’in onca harala gürele içindeki dervişane rahatlığını, komiser Efe’nin Aydan ve Çido’ya karşı
korumacı tavrını, Fiko’nun her eve lazım dostluğunu ve neşesini izlemek çok
keyifli. Henüz herhangi iyi bir özelliğini göremediğimiz Tarık’ın da inşallah pişmanlıktan
helak oluşunu izleriz ilerleyen bölümlerde.
Bölüm yazısından
çok genel bilgilendirme yazısı gibi oldu sanırım ama bölüme dair en beğendiğim yerleri
bazı caps'lerle ifade etmek isterim (Zaten edit çağında uzun yazı okuyan çıkar
mı ondan da emin değilim.). Gelecek hafta daha dikkatli izleyeceğim kısmetse. ^^
Çorba bizim
kırmızı çizgimiz
Romantik mafya
Elini sallasan komiser
fjgfg
Mimar Sinan dehasıyla
yükseltilen açık büfe kahvaltı tabağı
Masaj salonuna
besmele ve sağ ayakla giren o şapşik ikili
Cabbar ve Akpak Sensei
ile eğitimde
Kara para
aklarken yapay zekaya danışmayan da ne bilim
Dişil enerji
(temsili)
Sevgiler.