Ne kadar birbirlerine mesafe koyması gereken bir ikili...
Sinan... İster sevgili, ister dost, ister uzaktan merhabalık bir tanıdık olsun ama böyle bir insan hayatınızda hep olsun! Sağlam bir kale ve içine girince zarar gelmeyeceğini biliyorsunuz. Sude'nin kıskacı altında ve bir süre daha böyle kalacağı belli... Nedense ben onun gerçek aşkı Sude'de de bulacağını hissedemedim. Daha farklı bir karakter gerek ona gibi geliyor. Ay mesela İz gibi biri. ^.^
Eee ne oldu ne bitti peki? Hala aşık ama araya Urfa'nın dağları gibi sıra sıra engel yemiş bir çiftimiz var elimizde. Eski sevgilisine öldürücü bakışlarını atmaktan kaçınmayan Ömer'i de unutmamak lazım tabii... Annesinin tahtını sallayıp atan, entrikada adını altın harflerle yazdırmaya aday bir Sude, tam adam oluyor derken hırsının kurbanı olmaya mahkum Yasemin, dörtlüleri yakmış nereye gideceğini bilemeyen bir Defne var elimizde... Şuna da değinmek istiyorum... Bu bölüm Ömer İplikçi gerçekten yer yer tuhaf geldi. Defne'nin hasta olduğunu bilip o yemekten kalkıp gidebilirdi, İz'in onu öptüğü an Defne ile öpüşmesini hatırlayıp o an oradan gidebilirdi ya da İz kitabı ne kadar almak istese de "Gözümden bile sakınıyorum!"vari bir cümleyle almamasını sağlayabilirdi gibi geliyor. Neyse...
Yoksa önümüzdeki bölüm de mi MUŞ?
Ben Deniz'in Defne'yi görüp onu ilgi alanına aldıktan sonraki bölümleri daha bir merak ediyorum. O zaman güzel seven adam Ömer'in farklı bir yüzünü de görmüş olacağız, ayrıca bazı sahnelerde de bu kadar sıkılmamış olacağız belki :(
Haftaya görüşürüz :)