Duygular... Bir kere dahi yönetimi duygulara bırakmış olan insan, hayatının geri kalanında 'yaşamaya' mahkumdur. Hem iyi hem kötü... Devrelerin yanıp duman da alabilirsin, ayarında gidip her yere ışık da verebilirsin... Bu yönetimin kalbine kimi-kimleri alacağına bağlı olarak değişim gösteriyor.
Ömer yönetimi duygularına bıraktığı sırada devreleri yanan şanssız grupta... Adamın doğası, kimyası altüst oldu. Bu yüzden bölüm içinde Defne'ye İz hakkında açıklama yapma ihtiyacı hissederken pek sevimli, aynı zamanda İz'e mesafe koyamazken çok itici geldi diye düşünüyorum. Ay ne uzun cümle oldu!
Ne kadar da asansör durdurmalık bir ortam...
Hayat tabii ki her zaman gül bahçelerinde dolaşarak geçmiyor ama dizide birkaç bölüm gül koklanılabilirdi mesela doya doya... Bizim asıl çiftimiz henüz adam akıllı sevgili olmadılar, onu geçtim daha şöyle "Heyt be!" diyebileceğimiz bir sohbet bile edemediler. E bütün bunların üstüne 'Engel loading...' , 'Engel loading...' yazıları her bölüm daha göze çarpmış oldu. Sonra gülün kokusundan çok dikeni görünmüş oluyor doğal olarak. Yoksa bu engel, sırlar vs her şey olsun -ki olmalı da ama sanki çok üst üste birikince- daha çok bir şey yaşanmadan- biraz tempo düşük kalıyor.
Fotoğrafa 10 saniye bakınca içinizde kötülük birikiyor.
Defne... Aşkın dengesizliği üstüne çok yakışan bir karakter! Ama nereye kadar? "Söyleyeceğim yaaa!" , "Hayır söylemeyeceğim!" cümleleriyle sımsıkı bir bağ kurdu, koparabilene aşk olsun. Ömer'i ne olursa olsun bir başkasıyla düşündüğü anlardaki muzipliği güzel işleniyor. Ama daha farklı, artı bir şeyler bekliyorum gibi... Ne olduğunu tam bilemiyorum gerçi...
İz... Adının hakkını verme gayretiyle dünyada yaşayan bir insan olduğunu düşünmüyor değilim! Bazı tipler vardır hani... İstedikleri zaman gelip hayatını kiralar ve kontrat yenilemeden gönlünce keyif sürerler. Sonra gönülleri sıkılıp çekip gidince kiraladıkları hayata dönüp bakmazlar... Ama hep hatırlanmak, bir konuda asla unutulmamak isterler. İz' de onlardan biri. Ömer gibi zor birinin kendisini önceden sevmesi belli ki onun için fazlasıyla önemli. Ve bu önemi hep korumaya yemin etmiş bir edası var. Eğer Ömer'in birine karşı duyguları olduğunu fark etmeseydi inanın giderdi diye düşünüyorum. Ama zor bir sınava tek girip tam not almanın keyifli olmadığının farkında. Rakip buldu ve esas sınavı kendi kurallarına göre şimdi başlatıyor. Tabii, bize kalsa takdirle geçecek kişi belli de o kişi maalesef kendine güvensizliğinden sınıfta kalıyor işte...