Kızın yine gururlu davrandı anne!
Geçenlerde çok sevdiğim bir yiyecek vardı dolapta. Nefis bir pasta... Öyle güzel ve lezzetli görünüyordu ki ''Birazcık daha beklesin.'' diyerek muhafaza ettim. Acıksam da canım deli gibi çekse de yemedim. Çünkü nasılsa ordaydı, nasılsa benimdi, bi' ara indirirdim mideye. Ama aradan kısa bir süre geçince renginde değişmeler gördüm. Kimya mühendisi değilim hani ama bozulma nedir bilirim. Bakteri kokusunu yaymaya başlayınca o dokunmaya kıyamadığım pastayı burnumu tutarak çöpe attım. Ne mi anlatıyorum? Duygular diyorum duygular! Vakti zamanında ''Nasılsa cepte, bir ara ilgilenirim.'' derseniz, burnunuza kötü kokuların ulaşması an meselesi demektir.

Biraz oyunculuklardan bahsedelim. Yusuf Çim'in Burak karakterinde kabuğunu kırdığını düşünüyorum artık. Olaylar ciddileştikçe onun yüzündeki ifadede ergen irisi muzipliklerden çok olgun bir beyefendiye bırakıyor yerini. O abartılı jestlerini kesinlikle törpülemiş, şahane! Demet Özdemir'i ise Sana Bir Sır Vereceğim döneminde çok sevdiğim için bu karakter bir tık zayıf geliyor bana. Demet Özdemir bu naif ve çekingen kızı yaşatmak için çabalıyor farkındayım, ama Aslı karakterine çektiğim oflarla karşıki dağları incitiyorum... 


Çay ve portakal suyu ikilisi = Zengin kahvaltısı

Selda başından beri beni kendine bağlayan bir karakter. Laçin Ceylan'ın oyun gücüne bayılıyorum. Ama belli ki artık çatışma unsurumuz Selda'nın annelik içgüdüsü olacak. Tabii fazlasıyla klişe. Zira çatışma sebebinin Nihat ve Elçin arasında ufak bir iş anlaşması olmasını tercih ederdim. Şayet öyle olsaydı Nihat oğluna baskı yapardı, Selda ise oğlunun mutluluğuna öncelik veren bir karakter olarak kalırdı. Ben kaynana-gelin odaklı çatışmalardan fena halde yıldım sanırım. Dizideki tek sevgi pıtırcığını elimizden almak uygun bir hamle miydi, bilemiyorum. Yine de yazarların önceliklerine saygı duymamız gerek elbette.


Ben burda nabıyom acaba ya

Çağla tam kıvamında bir kötü olmadı mı ama? Özellikle yemek sahnesindeki performans gayet tadındaydı. ''Biz birbirimize aidiz...'' soslu Yeşilçam sekansı gözlerimi kanatsa da Çağla'nın tehdit haline gelmesi şarttı. İnsanın gözü daha modern ve akli yöntemler arıyor tabii. Üstelik Aslı zaten Burak ve Çağla ilişkisinden haberdar olarak girdi bu yola. İlişkinin niteliğinin onu bu denli etkileyeceğini pek düşünmemiştik açıkçası. Duyguları çabuk tüketme Aslııı, sonun pastama benzemesin.

Ben yıllardır piyango bileti alırım da bir amorti bile tutmaz. Erdem aşkının adını taşıyan beygirle milyarları tutturdu. Hani olmaz mı, olur... Ama ne bileyim sürpriz atın böylesine de hiç denk gelmemiştim. Büyük halasından kalan miras bile daha inandırıcı olabilirdi. Erdem ve Gonca cephesi eğlenceye çok açık aslında. Eğlenceden kastım, klasik kadın kılığına girme şakaları değil tabii. Ama o cepheden bir şeyler bekliyorum ben.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER