Takvim yaprakları olmasa zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağız.
O günün üzerinden üç ay geçti ve takvimler 5 Eylül’ü gösterdi. Ömer ne olursa olsun Gülru’yu o yatakta bir fahişe gibi bırakıp gitmeyecekti. Burada binde bin beş yüz kusurlu. Böyle rezalet bir sabahın hediyesi olarak da Gülru’nun hamile kalması ihtimalini tahmin etmeyen biri var mı? Eğer varsa şu an, burada bu yazıyı okumayı bırakabilir. Gücenmem. Ha, devam etmek istiyorsanız biraz öfkemi kusma niyetindeyim. Yazının sonuna kadar okursanız bana katlandığınız için teşekkür ederim. Adam akıllı yirmi senelik televizyon izleyicisi olarak her sene kaç yapım önümden geçti bilmiyorum. Tek bildiğim şey ise sonucun aynı olması. Esas kızımız, sevdiği adamla yalnızca bir defa birlikte olur ve bingo! Tek gecede on ikiden vuruş! Nasıl ama? Çok zekice. Sonra? Kendisini yüzüstü bırakan eski sevgilinin haberi olmadan o çocuk doğar. Hem de çoğunda erkek olarak. Her şey burada biter mi? Hayır! Minnetle bağlı olduğu arkadaşı, kocası olur ve çocuğunu biyolojik babadan farksız büyütür. Zaman geçer. Gerçekler su yüzüne çıkar. Bir de bakmışsın biyolojik baba karşında bitivermiştir. Ee, nerede kaldı o acılar? Değdi mi yıprandığına? Haddini kat ve kat aşan dedikoducu komşulara boyun eğdiğin yetmedi mi? ne oldu şimdi? Döndün mü başa?
 
Burada suçlu kim? Anne mi? Büyüten baba mı? Biyolojik baba mı? Çevre mi? Aile mi? Hiçbir şekilde günahı olmayan, bu dünyaya gelişinde bile söz sahibi olamayan bebek mi? Yoksa kader mi? Kim suçlu? Siz karar verin işte.

Cihan'cığım oğlun jr. Salih ile tanış. Pardon ama ya, kız olma ihtimali içeriyordu değil miğiii?
 
O hâlde bir mağdur da, aşkı uğruna başka bir adamın bebeğine babalık yapmak isteyen değil midir? Cihan’ın yüreğinin güzel olduğunu biliyordum da bu denli büyük ve verici olduğunu bilmiyordum. Bugün benim diyen bir adamın dahi yapamayacağı sayılı kabullenişlerden biridir. Ne olursa olsun Gülru’ya elini uzattı. Fark ettiyseniz git demedi. Yargılamadı. Sorgulamadı. Anlayışla karşıladı. Anladı. Derdini anlattı. Sevgisinin koşulsuz büyüklükte olduğunu ifade etti. Herkesin “tırlak” dediği adam, kimsenin yapamadığı yiğitliği yaptı. Zamanla bu dedikleri ağır gelir mi? Her şeyi zaman gösterir, yalnız ben Cihan’ın bunu yapacağına inanmıyorum. Cihan, zamanı geldiğinde intikamını en acı bir şekilde alacak. Sadece biraz kendini dinlemesi ve olanları iyice tartması gerekiyor. Fakat bebek, Cihan’ın bundan sonraki yaşamında tutunacak tek dalı olacak. Sabredecekse bebek için sabredecek. Çünkü biliyor ki o bebek, sevdiği ama hiçbir zaman sahip olamayacağı kadından yegâne gelen tek varlık. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER