Herşey mükemmel hızda değişiyordu..

Öncelikle geciken yazı için hepinizden özür diliyorum peşin peşin. Anneler Günü için anneme sürpriz yapmak istedim ve hafta sonum yollarda geçti. Ranini'nin de izniyle yorumu biraz ertelemiştim ama daha fazla ara açmaya gerek yok diyerek oturdum klavye başına.. Daldım bizimkilerin hikayesine.. Sahi en son neler olmuştu?

Eğer siz de bir Kara Ekmek izleyicisiyseniz her duruma hazır ve çelik gibi sinirleriniz olmak zorunda. Çünkü her an herşey olabilir ölülerin mezarları açılabilir, insanlar öldürülebilir, tehditler havada uçuşabilir ve taraflar her an değişebilir hatta ve hatta bunların hepsi tek bölümde olabilir.


Bırakın şunları kendi haline 

Daha önceki bölümlerde Mine'ye sevgi emek falan değil kendi hayatını yaşamaya bak demiştim ama Çetin için aynı şey geçerli değil. Onun verdiği emek sayesinde bugün AsÇet var. (Ayrıca bu kısaltmayı onların ağzından duymak ta güzel detaydı) Asiye'nin de yavaş yavaş kabuklarını kırması, kozalağından kafasını çıkarması da çok hoş lakin bu kadar dert bunların sevgilisi olmasını mı bekliyormuş diye sormadan edemeyeceğim. Tamam çatışma şart ama bu kadarı da biraz fazla değil mi canısı?. Onların da biraz nefes almaya ihtiyacı var diye düşünüyorum. Mesela geçen hafta onları kısacık bir süreliğine de olsa normal bir günde nasıl yaşadıklarını görmek çok güzeldi devamı gelsin lütfen.

Herşeye rağmen Çetin'in Asiye'ye güvenmesi ne güzel detay öyle. Adam bildiğin beyaz atlı prens. Ama bir o kadar da atarlı prensese kaptırmış gönlünü. Burada ki hemen hemen her yorumda Asiye için birine güvenmek zor diyorum ama biraz fazla olmaya başladı sanki bu durum. Çetin'in her daim güven veren duruşuna karşı Asiye'nin her an bırakıp gidebilecek potansiyeldeki tavırları, her güzelliğe limon sıkması karakterden soğutabilir aman dikkat.


Bugün bir aşk acısı irmik helvasıyla da atlatılabilir. Nutella şart değil!

Pervin'in acısı katlanarak artıyor. Cidden anlamaya çalışıyorum sevdiğinin başkasıyla evlendiğini görmek zor olmalı. Ama bu ilişkiye inancım yok. Çünkü alt metni yok. Bize Pervin'i haklı gösterecek hiç bir detay gösterilmedi. Aşkın illa ki mantık çerçevesinde gelişmesi gerektiğini savunmuyorum ama dediğim gibi inanabileceğim hiç bir temel yok. Kusura bakmayın. Pervin bu gönül meselelerini bırakıp kendini tamamen entrikaya vermeli o kulvarda çok başarılı çünkü. Mine'nin telefonundan Taylan'ı arayıp Ali'nin aklını bulandırmak ta iyi sayılır Pervin'cim ama kabul et çok basit bir numaraydı bu. Kendi zekana hakaret bu, yapma lütfen. Daha büyük prodüksüyonların içinde görmek istiyoruz seni plizzz :)


Ne Mine'si Hale Asiye'yi düşünüyorum

Ali ve Mine ne yapıyorlar ne düşünüyorlar cidden anlayamıyorum bazen. Ne ara bütün problemleri halledip süt liman olduklarını anlamadım mesela. Veya Taylan'a rağmen Mine'ye koşulsuz güvenmesi ve Mine'nin ona hayran hayran bakmasını hiç anlamadım mesela. Mine'nin kaynanasına gelinlik yapmasını hele hele temizliğe gitmesine hiç girmiyorum. Ama itiraf ediyorum bu anlamsızlık içinde daha çok sevdim onları. Bana da kafayı yedirdiniz bravo..



Mine'den vazgeçmiş olmam sana döneceğim anlamına gelmez Hale. Daha sırada Asiye var. by Taylan

Taylan'ı bir yandan çok seviyorum bir yandan hiç görmek istemiyorum. Çok seviyorum çünkü ne yapacağını tahmin etmemize izin vermeden hemen açıklıyor. Mesela Mine'yle yaşadıklarının tamamen bir hata olduğunu kabul etti. Bu demektir ki O'nun için artık Mine yok. Ha zaten biliyorduk tamamen emin olduk. Asiye'ye yürüme yolunda bütün engelleri bir bir kaldırıyor. Hale ile sadece bebek için birlikte olduklarının da her bölüm en az 5 kere altını çiziyor. Hiç görmek istemiyorum çünkü evet herşeyin farkında ama hala mıy mıy. Çetin ve Asiye'yi sürekli sıkıştırıp ilişkilerinin yalan olduğunu onların ağzından duymak istemesi de artık nasıl bir yol alacağının ipuçlarını bir bir veriyor. Gözünün daldığı her an Asiye ile yaşadıklarını düşünmesine iki çift lafım var ama. Dizideki herşeyin baş döndürücü hızda gelişmesine yeni yeni alışıyorum Taylan'ı da haftaya Asiye'ye aşık ederseniz kalpten giderim bunu bilin lütfen.


Bu tablo çok sürmez. En fazla 2 bölüm

Canan ve Ömer ise tahmin ettiğim gibi ilerliyorlar. Tek amaçları Belenoğulları'nın mutsuz hatta perişan olması. Ama unuttukları bir şey var bu yolda onlar da mutsuz hatta perişan olacaklar. Canan'ın uyuşturucu bağımlılığının da boşa olduğunu düşünmüyorum, kaybettikçe ona sarılacağından ve gittikçe tehlikeli hale geleceğinden eminim. Ömer ile aralarındaki ilişkinin bir çıkara bağlı olduğunu düşünmüştüm ama arada az da olsa sevgi vardır diyordum, yanılmışım tamamen çıkar odaklı bir birliktelikmiş. Ben Canan'ın Çetin'e aşık olacağını düşünürken ilk sinyaller Ömer'den geldi. Bakalım hangi Belenoğlu'na yüreyeceksin Ömer? merakla bekliyoruz. Semra'nın türlü entrikalarıyla (yazar burada Semra karakterinin olayına hiç girmek istemiyor) karşı karşıya geldiği Taylan'la aralarında daha nice savaşlar var tahmin etmek dahi zor kaleminize bereket yazı grubu.


Kendim ettim kendim buldum.

Berkant'ın samimiyetine zerre inanmıyorum evet! Zamanında kürtaj parasının bile yarısını vererek nasıl bir karaktersizliğe imza attığını unutmuş olabilir ama biz unutmadık. Zamanında nasıl sahiplenmediyse şimdi de sahiplenmeyecektir. Berkant'a göre değişen tek şey Asiye'nin statüsü.. Bu bile O'nun amacını ortaya koyuyor zaten. Ayrıca Asiye'nin 'Çetin çok iyi bir baba olacak.' lafı ona yetmiştir diye düşünüyorum. Gerçi yüzsüzlükte top5 te zirvede ama..



Ne şehittir ne gazi b.k yoluna gitti Niyazi.




Hikayenin jokeri Fatma! Her yere yetişiyor kadın


Buradaki yorumlarımın altına beni yalnız bırakmayıp her hafta kendi fikrini dile getiren insanlar var. Onlarla her hafta beyin firtınası yapmak tahminler de bulunmak çok keyifli. Mesela Ali'nin kardeşinin Çetin'e aşık olacağını ilk baştan tahmin etmişlerdi ve bu bölüm gördük ki haklı çıktılar. Doğru yoldayız demektir yoldaşlar tam gaz devam :) 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER