İnsan denen canlı türü, çağlar boyunca çeşitli
şekillerde sınıflandırılmıştır ama aslında ikiye ayırmak en doğrusu:
iyiler ve kötüler. Eğer iyilerin içindeyseniz bir süre sonra kötülerle
savaşmaktan yorgun düşüp kendi kabuğunuza çekilebilirsiniz. Ama eğer birazcık
inatçıysanız ‘’Öldürmeyen acı güçlendirir!’’ diyerek savaşa daha güçlü devam
edebilirsiniz.
Sarmaşık kare asının soğuk savaşı tüm şiddetiyle
devam ederken, Merve "klinik mühürletme" hamlesiyle Oya’ya ağır bir darbe
indirmişti. Oya’yı bölümün başında tükenmiş olarak izledik; sinir krizi
geçirerek evini dağıttı ve bavulunu toplayıp Edip’in evine gitti. "Benden bu
kadar.’’ diyordu Oya, "Bu savaşta ben yokum, huzurlu hayatıma geri dönmek
istiyorum." hatta "Madem gideceğim, tam gideyim!’’ dedi ve İzmir’e yerleşmeye
karar verdi, tabii bu kararı verdiği sırada hayatın onun için hazırladığı sürprizlerden
bihaberdi.
Ruhsal olarak tükendim.
Sarmaşık’ın kraliçesi Merve ve ekürisi Pelin ise
Oya’yı pes ettirdikleri için oldukça mutlulardı. ‘’Savaşta her yol mubahtır.’’
felsefesini benimsemişlerdi ve onlar için önemli olan Oya’yı saf dışı
bırakmaktı, adil davranmamış olmak bir sorun teşkil etmiyordu. Her işlerinin
yolunda gitmesine o kadar alışmışlardı ki, arkadaşları Arzu’nun sorunları
bunaltmıştı onları. Arzu ve Burcu çatışmasında ise Arzu tarafına geçmeye karar
vermişlerdi; Burcu Merve’yi tehdit etmese hangi tarafı seçerlerdi acaba, orası
da ayrı bir muamma!
Stratejimize uygun olursa Arzu'nun yanında oluruz tabii, neden olmasın!
Yuvası yıkılan Arzu ise bu bölüm daha güçlüydü; bu
gücün en önemli sebebi ise kuşkusuz ki kızının yanında olmasıydı. Ben Nilay’ın
bu olgunlaşmış halini çok sevdim! Öte yandan Arzu, Mehmet’in ondan oturduğu evi
almak istemesiyle kaç senelik eşinin gerçek yüzünü iyiden iyiye görmeye
başladı. Aldatıldığını öğrendiğinden beri ‘’İşler çirkinleşmesin, anlaşmalı
olarak boşanalım.’’ diyen Arzu, Mehmet’in ‘’İspat görüntüleri silindi, evi de
ben alacağım.’’ demesiyle kılıçlarını kuşandı bence; kuşansın da zaten… Sarma
seven avukat ablamızı da yanına aldığı zaman, Mehmet’in her şeyini alır Arzu!

Küllerimden doğuyorum...
Serhan işteki sorunlarıyla uğraşırken, tek dert
ortağı Oya’nın da ortadan kaybolmasıyla çöküşe geçti. Kızı sayesinde Merve’nin
telefonundan Oya’nın numarasını alan Serhan, Oya’ya ulaşmak için hiç beklemedi.
Bol yıldızlı gecede uzun uzun Oya’yla
konuşan Serhan, ona ışık hızında çekiliyor ve kendini engellemek için hiçbir
hamlede bulunmuyor; bu çekimin kendinden çok Oya’ya zarar vereceğinin, Merve’nin
nasıl tehlikeli olabileceğinin de pek farkında değil gibi.
Buz gibi adamdım, sayende çenem açıldı Oya!
Oya’nın derdi başından aşkınken, eski aşkı Taylan’ın
çat kapı evine gelmesiyle çileden çıkma noktasına geldi. Neyse ki Taylan’ın
münasebetsiz olduğu kadar korkak da olduğunu bildiğinden, akıllıca bir hamle
yaptı ve Pelin faktörünü kullandı. Taylan Oya’nın evinden bir kaçtı ki bölümde
en çok eğlendiğim sahne bu oldu!
Pelin'den kaçabileceğim bir araç, hemen kullanayım...
"Bu bölümün kahramanı kimdi?’’ derseniz, hiç
düşünmeden İlhan derim! Oya’yı çok seven ve ondan başkasıyla çalışmak istemeyen
İlhan, onu kurtarmak için elinden gelen tüm çabayı gösterdi, Oya da zamanında
kendini sevdirdiği için, işi çok zor olmadı! Tüm hastaları Oya’ya soruşturma sürecinde destek
olmak için toplanmıştı ama Arzu’ya ‘’Arkadaşlarını iyi seç!’’ uyarısı yapan ve Serhan’la
vedalaşıp İzmir yoluna koyulan Oya’yı bu yoldan döndürecek bir mucize lazımdı;
o da Oya bebek oldu! Hastası Cemile’nin karakol önünde sancısı tutunca Oya
hemen çağrıldı ve doğum orada gerçekleşti.
Sarmaşık’ın kraliçesi Merve ise soğuk savaşta bir
darbe aldı. Oya’nın aleyhine ifade vermeleri için topladığı tüm kadınlar onu
yarı yolda bıraktı ve ona da karakol önündeki doğumu izlemek düştü!
Sıradaki hamlemi iyi düşünmeliyim!
Sevgi, korkuyu yener mi demiştik ya… Oya’nın sevgi
cumhuriyeti, Merve’nin korku cumhuriyeti önünde 1-0 öne geçti, tabii şimdilik.
Oya Sarmaşık’ta kalmaya, hatta oturduğu evi satın almaya karar verdi. Kare As’ın savaşı asıl şimdi başlıyor diyebilir miyiz?