Hayaller Ayaz, gerçekler Mete!
Nikah masasına oturdun işte...at artık imzani, git bir an önce...

Kaderde çocukluk aşkınla nikâh masasına oturmak da varmış Öykü. Sen şurada daha birkaç ay kadar önce Mete’ye aşıkken, bu anı ancak rüyanda görürdün. Köprünün altından çoook sular aktı, Ayaz ile birbirinizi sevdiniz, aşık oldunuz ama işte kime niyet, kime kısmet!



Yüzündeki o mutsuz ifadeyi sil, asıl amacına ulaştın, babanın ağzı kulaklarında. Bil ki, Ayaz ile evlensen yine mutsuz olacaktın. Evet, aynen böyle düşünüyorum. Evlilik gibi hassas bir dengeyi öncelikli olarak kendi mutluluğun değil, başka sebepler üzerine kurmaya kalkarsan hiç şansın yok, mutsuz olmaya mahkumsun.


Allahım ben ne yaptım, şimdi bu işin avukat masrafı var, nafakası var, var oğlu var!

Peki ya sen Mete; erkeklik guruna yenilip, gelmiş geçmiş, bin türlü özrü dilenmiş geçmişi için Şeyma'ya o tokadı patlattın. Tamam, yenilir yutulur görüntüler değil, ama neden hep ilk akla gelendir el kaldırmak? Nikah defterine attığın o imza binlerce tokada bedel aslında. Her ne kadar o da gereksiz bir hamle olsa da, unutma, şiddete hayır!



Hala inanmayanlar varsa buyrun belgesi, Öykü ve Mete artık resmen evli!

Yazımı yazmaya başlamadan önce uzun süre bocaladım; ben bu bölümü beğendim mi, beğenmedim mi diye. Özetle şöyle söyleyebilirim ki, aslında dizinin gidişatı açısından varılmaya çalışılan noktayı beğendim, ancak o noktaya varmak için kullanılan sebepleri ve olayları mantıklı bulduğumu söyleyemem.  

Kiraz Mevsimi bir süredir kısır bir döngüye girmişti, zaman zaman bunu haftalık bölüm yorumlarımda detayları ile yazdım. Şimdi bu yazıda bunları tekrarlamayacağım ama diziye hareket katacak bir yenilik şarttı. Şimdi 25. bölümün sonundaki bu beklenmeyen evlilik ile Kiraz Mevsimine taze kan geldi. Öykü ve Mete’nin bu şok evliliğinin herkes üzerinde yaratacağı etkiyi ve beraberinde getireceği olayları bir düşünün! Yeni senaristlere benden bir alkış.

Biri bizi çimdiklesin!

Nikah boyunca sırıtan Kemal amcam hariç diğer suratlardaki ifadelere bir bakın. Bu evliliğin yaratacağı çatışmaları bir düşünün, şöyle ki; kadim dostlar Burcu ve Öykü’nün bile arası açılabilir, o derece. Ayaz ve Mete’nin karşı karşıya gelebileceğini söylemeye bile gerek yok. Zaten bir süre önce Öykü’ye karşı içinde ufak kıpırdanmalar olan Mete’nin aklının iyice karışması işten bile değil. Tüm bunlar diziyi götürürken, Öykü ve Ayaz’ın yeniden birbirlerine kavuşmaya çalışmalarını yine romantik komedi tadında izlemek bence keyifli olabilir.

Sonuç olarak ben bu sürpriz evlilik fikrini sevdim. 26. bölümü ve sonrasını bu şoktan sonra nasıl yöneteceklerini epey merak ediyorum.

Mantıksız bulduğum konulara gelirsek; öncelikle, hangi anne kızının apar topar evlenmesine bu kadar sakince göz yumar. Üstelik kendi evliliği de mutsuz sonuçlanmışken, üstelik tüm bunları kendilerini terk etmiş olan babayı ölmeden önce mutlu etmek için yapıyorlarsa. Böyle bir konuya bu kadar kolay rıza gösterebilecek bir anne profili değildi Meral benim gözümde. Hadi onu da geçtim; Öykü, Ayaz yerine Mete ile salona girdiğinde, Meral’in ya da Bülent’in gıklarının çıkmamasına kaç puan?

Nikâh dairelerinde hizmette boyut atlanmış olmasına da bir alkış gelsin. Yıldırım nikâhının prosedürünü son 10 dakikada tamamlayan nikâh dairesi yönetimi bu alkışı hak ediyor. Üstelik olay nikah dairesinde bile geçmiyor, neyse. Gelin diyor ki; ben vaz geçtim, bununla değil şununla evlenmek istiyorum çünkü müstakbel eşim olacak şahıs gelemedi ama elimde şöyle bir damat adayı daha var, olur mu? Ve oluyor.

Şimdi diyeceksiniz ki eleştirmek kolay, gel sen yap deseler ne yapardın? Son dakikada damat değiştirilemeyeceğine göre, Önem’in kurduğu tezgahı bir, en fazla iki gün önceye alıp, aslında yine herkes Öykü-Ayaz nikahına hazırlanırken, Öykü-Ayaz-Mete’nin önceden hazırladığı planı, bizler şok olduktan sonra flashback ile izlemek daha gerçekçi olabilirdi.

Bir de Öykü ve Mete’nin nikâh masasında çekilen fotoğrafları sosyal medyada dolaşmayaydı iyiydi. Gerçi hiç kimse bu nikâhın gerçekleşmesini beklemediğinden atılan imzalar yine şok etkisi yarattı, ancak çok daha çarpıcı ve daha uzun süre konuşulan bir bölüm sonu olabilirdi.

Şimdi bu nikâhın ardından bizleri onlarca soru bekliyor, aklıma gelenleri yazıyorum, cevaplarınızı yoruma bekliyorum:

-         Önem tahmin edildiği gibi canına kıymaya mı kalktı, yoksa uyduruk bir apandisit ameliyatı mı organize etti?

-         Öykü mü Mete’nin ayağına basmıştır, Mete mi Öykü’nün?

-         Bu nikahın ardından Meral ve Bülent de evlenirse, Öykü ve Mete kardeş olacağından nikah geçersiz sayılır mı?

-         Öykü ve Mete sizce balayında nereye gidecekler?

-         Balayından dönüşte Öykü Metelere mi taşınır, yoksa Mete içgüveysi mi olur?

-         Yoksa Mete hamile mi?

İşin esprisi bir yana, gelecek haftayı ben merakla bekleyeceğim. Peki siz bu arada Ranini.tv ’de üyelik sisteminin açıldığını duymuş muydunuz? Artık Kiraz Mevsimi ve sevdiğiniz diğer diziler için oy verip, hediyeler kazanma şansınız var. Bunun için sayfanın sağ üst köşesindeki Kayıt Ol ’a tıklamanız yeterli.

Henüz izlemeyenler için 26.bölüm fragmanını her zamanki gibi aşağıda bulabilirsiniz.




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER