Ooo yandı buralaaar!

Bugün heybemde güzel haberlerle geldim. Nevizadelere geçmeden önce ilk haber Ranini.tv ailesinden. Üyelik sistemimiz açıldı! Bundan böyle sevdiğiniz dizileri oylayabilecek, etkinliklere katılabilecek, olan bitenden herkesten önce haber alacak, özel sohbetler, dizi setlerine ziyaretler, oyunculardan ve/veya dizilerden hatıra hediyeler kazanacaksınız. Tüm bu güzellikler için 2 dakikanızı ayırıp ana sayfanın sağ/üstte köşesinde bulunan "Kayıt Ol" butonuna basmanız yeterli. 

İkinci güzel haber eşittir iki güzel doğum günü! İlki Ulan İstanbul’u beraber yorumladığımız arkadaşım Çağla'dan. Yoldaşım! 23 Aralık Çağla’nın doğum günü. 24 Aralık ise, dizimizin Ferdi’si Kaan Yıldırım’ın. Doğum gününüz kutlu olsun Nevizade tayfasıııı! Yeni yaşınız, hayatınıza yeni güzellikler getirsin! (Bu bir işaret mi acaba?!)

Eveeet, gelelim fasulyenin faydalarına. Kısaca hatırlarsak geçtiğimiz bölüm, Zeynep’in de üstün katkı ve satışıyla Yaren, eski dost(!) Firuz’un adamları tarafından kaçırılmıştı. Kim kaçırdı derken ertesi gece Yaren bulunmuş üstüne üstlük kaçıran da kendini ilan tahtalarına yazarak deşifre etmişti. Hafta içinde fragmanları görünce dedim noooluyoruz?! Öyle bir hazırlamışlar ki birinde Şehriban’cığım FerDer çiftini öpüşürken görüyor. Diğerinde ise Ferdi Ceyhun’a kafa atıp Nevizade gerçeğini söylüyor. Al bi’de buradan yak!

Zengin oğlan, fakir kız

Bir Türk filmi klasiği olan zengin olan, fakir kız hikâyesi bu hafta Ulan İstanbul’da da vardı. Ama biraz değişik versiyonuyla. Zengin oğlanımız Hayati. Para onu baya baya bozdu. Boşuna dememişler “Kadının huyu para yokken; erkeğin huyu para çokken anlaşılır.” diye. 

Cemile ölsün,Natalya'dan selamlar!

Garibim Maşuka da dükkân açmak için para arayıp durdu. Hatta bir ara o kadar umutsuzluğa düştü ki duruma müdahale edesim geldi. Hemen finansçı moduma geçtim. Durun, dedim ekran başından, Şehriban, altınların sende kalsın. Altını çok olan Hayati’ciğim parayı koysun. Maşuka da emeğini ortaya koyacak zaten. Komşuluk ilişkilerinizi ticari ortaklığa dönüştürün diyene kadar Şehriban’cığım yufka yüreği dayanmadı. Onun gibi biz de Maşuka’ya çok alıştık. Almanya’ya dönmesine yüreğimiz dayanmazdı. Ceyhun’un mürüvveti için ayırdığı altınları Maşuka’ya verdi. Hayırlı, uğurlu olsun, Allah utandırmasın!

Ben deli değiliz!

Kaptan’ı kurtarmaya son yüz bin! Madem son tezgâh çıldırın çıldırın çıldırıııın, Ali Rıza Kaptan için çıldırıııın!

Son tezgâhta hedefteki isim Hürberk Alagöz adında bir anasının gözü. Bu Hürberk, babasına akli dengesi yerinde değildir diye raporu alıp, adamcağızı akıl hastanesine kapattırmış ve paralarının üzerine oturmuş. Tam bir hain evlat. Canım sen deli görmemişsin, dur sana bir ayna getireyim dercesine Karlos’tan muhteşem bir planla operasyon başladı. Karlos yatakta Mahmut, sucu olarak Mahmut, takside Mahmut, polis olarak Mahmut, restoran da ise adeta bir Mahmut’tu. Hürberk’i ağır doz Mahmut’a maruz kaldı. Nevizadeler, adamın keçilerini kaçırtmayı başardılar. Hahayt, onların soyadı Nevizade. Adamın, kafa tasanın içinden beynini çalarlar da adamın ruhu duymaz!

"Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde?" şarkısındaki doktoru bulduk!

Hürberk ve kız arkadaşı restoranda tesadüfen (!) karşılaştıkları psikiyatrı aramaya karar verdiler. Doktor hemen teşhisi koydu: Hürberk, klinik vaka, derhal kapatılması gerek. Akbil’i bitmiş zengin Ferdi, içine Selami Şahin kaçmış Yaren, kovboy filmlerinden fırlamış Şerif Tansır ve Bahadır kediciğiyle aynı odada kalan Hürberk gerçekten de aklını kaçırıyordu. Sonunda maymun Mahmut’a yüz binlik çeki verdi, Mahmut ve türevlerinden kurtuldu. Böylelikle hem Hürberk babasına ne yaptığının farkına vardı hem de Nevizadeler ihtiyaçları olan o son yüz bine kavuştu.

"Yaşasın tam bağımsız ruh hastaları, kahrolsun psikolojisi düzgüninsanlar."

Mahkemeye bir gün var ve Kaptan’ı kurtaracak bir milyon artık Nevizadeler’in kasasında.

Zihnim, Zeynep’i reddediyor. Ondan bahsetme, Duygu, kimsenin canını sıkma diyor ama mecbur. Tüm bunlar olurken Zeynep sinsisi de iş üstündeydi. Firuz’un adamlarından aldığı gizli kamerayı Nevizadeler’in Hürberk’i kapattıkları odaya bir gece önceden yerleştirdi. Elindeki görüntüleri Firuz’a verecek, Firuz da Zeynep’in istediğini yapacaktı. (Artık ne istediyse?!) Olay, sadece Nevizadeler’in hırsız olduğunu ispatlamaya yetecek kadar görüntüyü almak. Başardı da. Hürberk’e kurdukları tüm tezgahı artık Firuz’un elinde.

Double dating

İlk başlarda her yerden çıkıyor diye Ceyhun’a çok kızıyordum ancak tanıdıkça sevdim diyebilirim. Meğerse içinde sosyal bir kelebek varmış. Fırsatçı Zeynep, Ceyhun’un yanında Ferdi’nin sevgilisiymiş gibi yapınca mecburen bir “double dating” durumu oldu. Ceyhun’un bir kayınço olarak Ferdi’yle arayı sıcak tutmak istemesini anlıyorum. Ama sana n’oluyor Zeynep? Bu saatten sonra Ferdi sana bakar mı? Niyetin huzursuz etmek, onu anladık. Zaten arkalarından çevirdiğin işlerle yeterince başlarını ağrıtacaksın bari çiftlerimize zarar verme. Ya da gücün yetiyorsa aynısını Karlos ve Yaren’e yap. Sevgiler. Duygu.

Ferdi'nin gözü göz değil. Aman diyeyim.

Özellikle yemek sırasında Ferdi ve Derya’nın masadan kalkıp tuvalette tartıştığı sahne çok iyiydi. Ecnebilerin “Less is more.” dedikleri hadise. Ne kadar gereksiz detay ve abartıdan uzak, o kadar iyi, o kadar gerçek.

Ferdi feat. Derya - Everyday I'm "trip"ing!

Fragmanda gördüğümüz o kafa atma sahnesi yaklaştıkça daha sakin bir tavır takınmaya çalıştım. Durdum, heyecanlanmadan, sakince izledim. Evet, bu içlerinden birisinin rüyasıydı. Kimin, kimin derken, Ferdi’nin çıktı. Allah’tan gece vukuatsız tamamlandı. Hadi geçmiş olsun!

“Dating” yani manitacılık konuşurken Karlos ve Yaren’in tanıştıkları sahneden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hep yedi yıl öncesine gidiyorduk. Bu sefer sekiz yıl öncesindeyiz. Yaren o Popstar bu jüri derken hayallerinin peşinde koşturup duruyordu. Karlos ise peşine polisleri takmış öylece koşturuyordu. Altın kural: Eğer bir çift birbirine çarpışmadan âşık oluyorsa, o ilişkiden hayır gelmez. Artık Karlos, Yaren’e nasıl çarptı, o anda nasıl çarpıldıysa sonunda Yanarım geldi. Zaten ilk bölümde Derya hem Ferdi hem de Ceyhun ile çarpışmıştı. Buradan anlıyoruz ki çarpışmak her zaman çalışır.  

İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına

Ah be Nevizadeler siz hiç “İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına.” diye bir atasözü duymadınız mı? Bu hem Ali Rıza Kaptan’ın kurtulması hem de FerDer çifti için geçerli. Bi’ durun bakalım. Parayı teslim edin, Ali Rıza Kaptan’ı dışarı da görün. Hemen bitti, bitti diyorsunuz. Üstelik Kandemir, Ferdi-Derya aşkında topu gençlere attı. Ben karışmam, Ceyhun’a karşı sorumluluk sizde, dedi. Manitacılık yapmak için o kadar beklediniz, iki gün daha duramadınız mı? 

Dünya’dan Şehriban’a!

Neredeyse ilk bölümden bu yana Ferdi ve Derya arasındaki sonu öpücüklerle biten yakınlaşmayı bekledik. Tabi hayallerimizde Şehriban’ın olana bitene şahit olması yoktu. Ne Şehriban ne de FerDer aşkı bu sefer güldürmedi. Bizim tanıdığımız Şehriban, nişanlıyken başkasıyla beraber olan birini parçalar. Ama sonunda üzülecek olan Ceyhun ise bu dünyayı yakar.

Zeynep’ten bahsetmek dahi istemiyorum.

Sonuç olarak bu hafta Nevizadeler kadınların kıskacında kaldı. Mavi köşede Zeynep, eski arkadaşları satmaya devam ederken, kırmızı köşede Şehriban Ferdi ve Derya’yı öpüşürken gördü. Bir de Ali Rıza Kaptan’ın mahkemesi olacak. Yani, çarşı pazar fena karışacak. Önümüzdeki hafta, yeni bölümü sığınağımdan seyretmeyi planlıyorum. Başta Şehriban olmak üzere herkesin hışmından kaçmak için, beklerim. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER