Bütün bu boşluklara rağmen dediğim gibi bölüm oldukça keyifliydi. Final kararı açıklandıktan sonra oyuncağı vaktinden evvel elinden çekilip alınmış küçük çocuklar misali devamlı mızmızlanır gibi görünmek istemem ama “keşke daha fazlası olsa, keşke devam etse” diye insanı bol bol hayıflandıracak kadar keyifliydi hatta. Dizinin hiçbir seyircisi de yoktur sanıyorum ki ortadaki durumdan hoşnut olsun, bu kadar zengin bir dönemle ilgili bu kadarıyla yetinmeyi tercih etsin. 

Kendimi tekrar etmek pahasına yine söyleyeceğim ama keşke bu sezon Sultan İbrahim dönemine hiç bulaşılmasa ve son bir sezonla hiç zaman atlaması da yapılmadan geniş geniş anlatılıp rahat rahat bitirilseydi her şey. Yayıncı kuruluşun bu seneki skandal uygulamasından sonra bile haftalarca gece 2'lere kadar ekran karşısında bu diziyi takip eden onca sadık seyirci bunu hakediyordu, bunca talihsizlik içinde bu yapıma varını yoğunu katmaktan vazgeçmeyen ekip bunu hakediyordu, her şeyden önce Kösem projesi ve Muhteşem Yüzyıl adı bunu hakediyordu. Çok yazık oldu.
 
Bölümün en büyük olayı ve sürprizi ise Kemankeş Mustafa Paşa’nın ölümünü beklerken, son anda Kösem Sultan’ın alengirli entrikaları sonucu ipten alınmasını izlemekti. Madem Kösem her şeyin ve kimin hain olduğunun farkındaydı, o zaman niye bir şey yapmadı diye tam dövünmeye başlamıştım ki Kemankeş’in hayatta olduğunu görüp istemsizce sevindim. 

İki karakter arasında sadece mahcup bakışmalarla, kimi zaman çekingen kimi zaman aşikar imalarla yaratılan aşk hikayesi o kadar naif ve Nurgül Yeşilçay ile İsmail Demirci arasındaki bu çekinik kimya o kadar keyifli yansıtılıyor ki, özellikle Kemankeş karakteri sadece 2. sezonun değil, genel olarak Kösem macerasının da en sevilen karakterlerinden biri oldu çünkü.
 
Normalde 1644 yılında Sultan İbrahim’in emriyle öldürülen Kemankeş şimdilik kurtuldu ve kimbilir belki kurgu gereği finale kadar da dizide tutulacak. Bu sezon kaç tane tarihi karakteri bilinen vakitlerinden çok daha önce öldürüp devre dışı bırakarak sınırları zorlayan ekip, aralarından bir tanesini de vaktinden sonrasına kadar yaşatacaktır belki de. Sorun kalan iki bölümde dizinin 1651 yılına nasıl ışınlanacağı ve neyin ne kadar iyi kurgulanarak bitirileceği. Yoksa Kemankeş’i ve İsmail Demirci’yi biraz daha izleyecek olmaktan yana bir şikayetim yok.
 
59. bölümün fragmanını henüz göremedik. Ancak kaçıncıya olduğunu unuttuğum şekilde değişen jeneriğe bakılırsa önümüzdeki hafta sarayda nikah var. Hümaşah Sultan, Telli Haseki’ye evrilecek gibi görünüyor. Bu bölümdeki son derece itici hallerinin sonucunda Baş Haseki Turhan Sultan’la ya kanlı bıçaklı olacaklar ya da Kösem Sultan’a karşı ittifak kuracaklar. İzleyip göreceğiz. Umarım Müge Boz’un bu hafta oldukça abartılı olan performansı önümüzdeki hafta biraz daha sevilebilecek noktaya çekilmiş olur. Şimdiden iyi seyirler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER