Tranba’ya kaptırılan koleksiyonun yeniden hazırlanması için Ömer’de sabahlayan, Sinan ile ortaklığını bitirirken en zararsız bir şekilde bu ayrılığın sonuçlanması için uğraşan, Gallo “Ömer İplikçi kadın ruhundan anlamaz” dediğinde tüm dünyayı susturmak adına valizini alıp Ömer’e yerleşen, o eski püskü kutuda yıllarca saklanan anka kuşu yamasını olduğu yerden alıp duvara asarak anlam kazandıran, Ömer’in annesinin ölüm yıldönümünde elinde bir tencereyle ışıkları yakarak Ömer’e gelen Defne yine iyiliklerini saçarak Leprikon’un canlandırdığı o bihaber olduğumuz olayı hızlıca yok ederek bizleri kendisiyle birlikte pembe toz bulutlarına sokacak. Ve Defne ile Ömer’in aşk hikayesinde yepyeni bir bölümün kapılarını açacağız. Oyuna veda ettiğimiz şu günlerde önümüzde bizleri neler bekliyor hepimiz merakla bekliyoruz. Kiralık Aşk oyunu gibi büyük bir yalanın ve bir yıllık ayrılık sürecinin bile Defne ile Ömer’i ayıramadığını bildiğimizden ne olursa olsun artık el ele kenetlenerek bu önlerindeki yolda yürüyeceklerine emin bir şekilde bu hikayedeki yeni bölüm konusunda içim pek rahat. Türkan teyze ve aile konusunda rahat olduğum gibi...


 
Son birkaç bölümdür aralarda Türkan teyzenin eğer Ömer’in döndüğünü öğrenirse büyük tepki vereceği ufak detaylarla belirtiliyor. Önce İso’nun sahildeki isyanı, ardından Defne’nin Ömer’e söyledikleri gibi... Hatta bunun üstünden geçen bölüm finalinde Pamir ile ufak bir gergin ortam bile yaratmak istendi. Ancak herkesin beklediği o büyük tepkileri Pamir’in hayalinde gördüğümüzü düşünürsek bir daha aynı şeylerin yaşanacağını düşünmüyorum. Daha önce Ömer’in gerçeği öğrendiğinde yaşadıklarının gerçek olup olmadığını sorguladığı o rüya gibi... Evet, Ömer gitti ama Defne’nin rüyasındaki gibi gerçekliği hiçbir zaman sorgulamadı. Şimdi de bu haberi duyunca ayılıp bayılan Türkan teyze bu tepkileri vermeyecektir. Hem zaten İso ile tüm bu süreci yaşamıştık. İso istemediği için Ömer’den uzak duran Defne’ler, Ömer ile İso yüzleşmesi derken yeniden aynı şeyleri yaşamak aile cephesinde biraz tekrar olur gibi... Hatırlarsanız sezon finalinde ufak bir ön izlemesini izlemiştik aslında bu yaşananların. Türkan teyze izin vermediği için Ömer’e kaçmayan bir Defne vardı o bölümde, ayrıca daha önce aynı Türkan teyze nişanı terk eden Ömer’e hak vermişti. Şimdi ise Defne bu engeli bilerek atladı bu uçurumdan. Dünyayı umursamadı. Atlamayı bir kenara bırakın, evdekilere yalanlar söyleyerek gidip her saniyesini Ömer ile geçirmek istiyor. Eğer cidden Türkan teyze önümüzdeki yeni büyük engel olsa bu kadar rahat hareket eden bir Defne ve Pamir’in bu hayalini görmezdik. Daha önce Ömer’i anlayan anneanne yeniden anlayacaktır. Tabi Kiralık Aşk oyununu biliyorsa; şu anda o hala bir muamma. Ama nasıl muhteşem bir masal ile bu oyuna veda ettiysek bu cephede de oyun olayının pek gündeme geleceğini sanmıyor ve bu engelin çok büyümeden güzellikle üstesinden gelineceğine inanıyorum. Torunun gözündeki o ışıltıyı gören hiçbir anneanne bu yaşanana engel olmaz zaten. Sonuçta burada Ömer'in karakteri değil sorun. Hani Defne'ye kötü davrandı, hırpaladı, ezdi gibi sorunlar yok ki, tekrar olsun diye korksun. Buradaki sorun yaşanan bir travmatik olaydan sonra Ömer'in gitmesiydi. Gitmekte de haklıydı. Bu gidişinden dönen adam, bir daha sevdiği kadını bırakıp semt bile değiştirmez. Bunu Defne'nin eriyip bittiğini gören ailesi de anlayacaktır.


 
19 Haziran 2015’te genç kız ile kralın hikayesi başlarken dedesiyle konuşmayan, ailesindeki herkese karşı mesafeli, etikleri ve prensipleri olan bir buzlar kralıyla tanışmıştık. Genç kız ise kendi küçük hayatında küçük mutluluklarla yaşayan biriydi. Hayat onları doğru zamanda doğru yerde bir araya getirmek adına bir sürü olaylar zincirini önümüze koydu. Serendipity işte... Artık onlar içlerinde aynı olsalar bile iki farklı insanlar. Yaşananlarla birlikte daha önce söylediğim gibi değişen iki insan. Ayrı kalmak hayata olan bakış açılarını değiştirerek, önceliklerini de değiştirdi. Tabi geçmişte yaşanamayanların olması ve engellerin kalkması da bu değişimi hiç şüphesiz olumlu yönde etkiliyor. Ofiste hiç çekinmeden sevdiği kadına sarılan, Defne ile kavga edermiş gibi yapıp akşam hazırlayacağı yemeği konuşan, sabah ofise geldiğinde ilk iş olarak Defne'sini aramak isteyen, Defne ile olabilmek adına işten kaçabilen, market sepetinde oturan sevgilisini keyifle iten ve özellikle de yıllarca dedesinden uzak kalan buzlar kralının “Bir yıl önce bugün Roma’da yapayalnızdım. Tanıdığım herkese öfkeliydim. İçimdeki enkazda tek bir sevgi kırıntısı kalmamıştı. Şimdi buradayım. Affetmek, herkesi, her şeyi... Küskünlükleri geride bırakabilmek, öfkeyi söndürebilmek belki de en iyisi. Mutsuzluklara, kırgınlıklara konsantre olmak yerine içindeki mutluluğu bulmak. Ona tutunmak ve affetmek. Neyse ne, yaşıyorum. Yaşıyoruz işte...” diyebilecek biri haline gelmesi aşkın ve sevginin nelere kadir olduğunun en güzel göstergesi. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER