Yine, yeniden ayağa kalkacaksın Hülya!
Hoş geldin gönlümün sultanı, hoş geldin...
Hülya Çamoğlu Cevher! Kerim’in eşi, Mehmet’in annesi, Bayram Bey’in gelini, Mahir’in şefi… Hülya, kırgınlıklarını göz pınarlarında saklayan Hülya…Yaralarını göstermemek için içine ağlayan Hülya… Hayallerinde prensine kavuşan Hülya… Canım Hülya…

Bizim için aylar, Hülya için iki hafta geçti. O iki hafta Hülya’ya yıl oldu. Mehmet’i uzaktaydı, kokusuna hasretti. Kerim’e kızsa kızamıyor, kırılsa kırılamıyordu. Canı yanıyordu.

Hayat Şarkısı, temposu bir an bile düşmeyen bir bölümle açılışını yaptı. İlk bölümde kalbimizi nasıl çaldıysa, aynı tadı aldı geldi yanımıza. Bir güldük, bir ağladık. Hayat gibi karmakarışık yaşadık tüm duygularımızı. Hülya’nın özlemine gözyaşı dökerken, Bade’nin istenme merasimiyle koyverdik kahkahalarımızı.

Bir gün o gözyaşları sadece mutluluktan akacak... 

Sezon finalinden dönüş daima sancılıdır. Sezon finalinde bomba ortaya bırakılır, sezon açılışında ya o bombanın etkilerine göğüs gerilir ya da bombanın etrafında döner durulur. Hayat Şarkısı’nı bu denli sevmemin nedenlerinden biri de bombanın etrafında dönüp duracak olmamalarıydı. Yaz boyunca çok düşündük, taşındık, her gün beyin fırtınaları yaptık, bir sürü ihtimal ürettik. Aklıma gelen her ihtimalde ekibe sonsuz bir güven vardı içimde. Biliyordum, 22. bölümde hayal kırıklığı ile ayrılmayacaktım ekran başından.

Hülya’nın acı çekmesine varım! Çünkü Hülya ne kadar acı çekerse o kadar güçlü kalkıyor ayağa. Acılardan beslenmek can yakıcı olsa da Hülya, öyle görmüş çocukluğundan beri. Küçücük bir kız çocuğuyken yoksunluğu tatmış, anneliği tatmasa acı çekmek ona asla koymazmış. Hülya’nın elini kolunu bağlayan, gücünü tüketen tek şey Mehmet. Hülya için her şeyden, herkesten önemli Mehmet. Bir gün Mehmet’in mutluluğu için gitmesi gerekse Hülya gözünü kırpmadan çeker gider biliyorum.

Annelik en çok sana yakışıyor be Hülyam!

Hülya, kalbi sevgi dolu bir kadın. Her şeyi düzeltme imkanı varken, Eminna’yı kurtarmak için paramparça olmayı göze alacak kadar da güzel yürekli. Hülya, kötü bir insan olsaydı, sadece kendini düşünseydi bugün hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebilirlerdi.

Kerim’e kızmıyorum. 4.bölümden beri de Aylin meselesinin açıldığı hiçbir anda Kerim’e kızmadım. Taciz meselesi hele ki Kerim gibi adamlar için yenilir yutulur bir mesele değil. Deseydi ki Hülya, “Kerim, dönelim İstanbul’a.” 4. bölümde dönmezdi ama o kalbi Hülya için atmaya başladığında koşarak dönerdi vatanına.

Hatırlat da bir ara küçücük bebeğe tuvalet eğitimi vermeye kalkmanla ilgili konuşalım Kerimcim.

Derseniz ki o son sahnede Kerim’in hiç mi hatası yok? Elbette ki var. Ama o da tam bir Kerim Cevher olma hali. Kerim, ilk günkü kadar olmasa da hala bencil bir adam. Çünkü canı aşktan yana yanmadı. Hayat, Kerim’i de yoruyor. Kalbinde daha ne kırgınlıklar saklı bilmiyoruz ama aşk kalbini cayır cayır etmedi onu biliyoruz. Kerim, Hülya’nın ona asla kızamayacağını sanıyor hala. Kerim, istediği tribi yapacak, tavrı gösterecek sonra canı istediğinde Hülya’ya dönecek diye bekliyor. İşte bu noktada Hülya’nın çekip gitmesi lazım. Ama öyle sessiz sessiz değil, göstere göstere. Canım Mahir! Nasıl da son noktayı koydu meseleye. Neyse ona birazdan geleceğim.

Gözlerindeki hüzünden öperim Hülya!

Hülya’nın son sahnede çaresizce koşarken düşüp kafasını çarpması, orada öylece kalması Kerim’in canını elbette ki yakacak. Çünkü Hülya gözlerinin önünden gitmiyor. Çünkü Hülya’ya delicesine aşık. Ben İstanbul’a barışmadan dönmeyeceklerini düşünüyorum ama öncesinde de esaslı bir yüzleşme sahnesi görmek istiyorum. Yüzleşme sahnesiyle birbirlerinin canını yaksınlar ama sonrasında öyle bir sarılsınlar ki bir daha ayrılmasınlar.

Kerimcim seni çok severim bilirsin ama sende de biraz odunluk var. Artık benim kusuruma bakmazsın umarım. Ama Hülya o 'Defol'un acısını çıkartır, demedi deme.

Kerim, Hülya’yı susturmasa Hülya her şeyi anlatacaktı. Her şey yarım kaldı. Ama lütfen Hülya, Aylin meselesini anlatsın ve bu meseleden sıyrılsın. Aylin meselesi bir kere daha Bayram Baba’nın üzerinde kalıp kapanırsa bir daha açıldığında kapanmaz yaraları da beraberinde getirecek. O yüzden anlat sen de kurtul, ben de kurtulayım Hülya’m.

Kerim'in yanındaki sevimsiz dadıyla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Nasılsa Hülya, ona gereken cevabı verecektir. Ama pembe saçlarını da alıp bir an evvel giderse sevinirim.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER