Barbekü

Beşinci sezon ilerledikçe The Walking Dead’in ana teması 'merhametten maraz doğar' olma yönünde hızla ilerliyor. Terminus’tan kaçan Rick ve arkadaşları ormanda yol alırken daha sonra adının Gabriel olduğunu öğrendikleri bir papazla karşılaşıyorlar. Yardım çığlıklarını duyar duymaz, bir taşın üzerinde beş tane aylağa kuşluk kahvaltısı olmak üzere olan Papazı kurtarmak için yaldır yaldır koşuyorlar.

Ben bir garip bülbül idim sarpa tünedim

Ama bu dünya artık alıştığımız bildiğimiz dünya değil ve merhametten maraz doğması kaçınılmaz, Bölümün başında Sasha ve Bob’un ormanda liseli aşıklar gibi cilveleşe cilveleşe yürümelerinden de bir halt çıkacağı belliydi. Kıyametin ortasındasınız arkadaş, bu kadar gevşeme sonunda birisinin ölmesiyle sonuçlanır. Bu her zaman böyledir. Kurtardıkları Peder Gabriel bu kıyamet ambiyansı içerisinde hiç insan öldürmediğini iddia eden bir Ademoğlu, ekibimizi kilisesine götürüyor ancak bir şeyler sakladığı o kadar aşikar ki Rick bir türlü güvenemiyor ona.

Bu arada Carl’da da gereksiz bir güven var insanlara karşı fakat bölümün başlarında Rick’in de söylediği gibi bu kıyamet ortamında insanlar aylaklardan daha tehlikeliler. Rick ve ekip, Peder Gabriel’i de yanlarına alarak malzeme aramaya çıkıyorlar. Yiyecek ve cephane peşindeler. Burada Peder Gabriel’ın hakikaten işe yaramaz derecesinde beceriksiz olduğunu neredeyse hem kendini hem de kahramanlarımızı riske atmasından anlıyoruz. Yağmalamaya gittikleri yardım merkezinde birer aylağa dönüşmüş eski tanıdıklarını gördükçe eli ayağına dolaşıyor. Kilisede de Peder'in doğruyu söylemediğine dair işaretler var, Carl bunları babasına gösteriyor.

Bu arada Abraham, Eugene ve diğer Washington DC ekibi oyalanmadan bir an önce Eugene’i, Washington DC’ye götürmek gerektiğinden yanalar, Rick başlangıçta bu fikre sıcak bakmasa da sonunda ekibin tamamının ısrarlarına dayanamıyor. Yardım merkezinden aldıkları yiyecekleri mideye indirip kilisenin komünyon şarabıyla biraz rahatlayan ekip sonunda Rick’in de razı olmasıyla Washington DC’ye yol almaya karar veriyor. Peder Gabriel’ın tamir edilmesi gereken kamyonetinin iki günlük işi var ama halledilemeyecek mesele değil. Bu arada Carol’un Terminus kahramanlıkları tekrar gruba kabul edilmesiyle sonuçlansa da, ortada ciddi bir vicdan problemi var. Hem dördüncü sezonda Carol’un öldürmek zorunda kaldığı kızlar hem de hapishanede geçen olaylar yüzünden hem grupla hem de Daryl ile arasında bir gerginlik var.

Susadım su isterim bana çeşme gösterin

Bu ikili aralarındaki sorunu konuşarak çözmeye çalışıyorlar ama Carol’un gözü dışarıda, yol boyundaki arabayı bagajda bulduğu şarj aletiyle takviye yapıp çalıştırıyor tam kaçacakken Daryl çıka geliyor. Adam süpermen gibi tam gerektiği anda gölgelerin içinden çıkıveriyor. Carol’u burada zor bir açıklama yapmaktan dördüncü sezonda Beth’i kaçıranların bindiği arabanın tozu dumana katarak yanlarından geçmesi kurtarıyor.

Hemen arabaya atlayıp peşlerine takılıyorlar. Sonraki bölümde ciddi bir kovalamaca ve sonrasında da bir çatışma olacağı kesin gibi, işin üzerindekiler Daryl ve Carol olunca beyaz haç işaretli arabadakilerin şansı yok denecek kadar az bence ama izleyip göreceğiz. Burada arabanın arkasında haç olması bu arkadaşların yeni ortaya çıkan peder Gabriel ile ilişkili olabileceğini de düşündürüyor tabii. Bölümün başından beri kahramanlarımızda hep biri bizi gözetliyor kuşkusu vardı, ben de bunun büyük ihtimalle ilk bölümün en sonunda görünen Morgan olacağını düşünmüştüm.

Bob tahminimden lezizmişsin..

Ama kadere bak ki kilisenin dışında kafaya darbeyi yedikten sonra Terminus’un baş yamyamı Gareth tarafından uyandırılan Bob’un durumu hiç parlak değil. Duygu dolu anlar yaşamak için kilisenin dışında ağaçlara sarılıp ağlarken bir anda kafaya inen sopayla kendinden geçip,  gözünü açar açmaz Gareth denilen sevimsizi görmek başlı başına ölüm zaten. Terminus’tan sağ kalan Gareth ve arkadaşları Bob’un sol bacağını kamp ateşine atmış cızır cızır pişiriyorlar. Kıyametin ortasındayken cıvıl cıvıl aşk yaşayıp romantik genç kızlar gibi ağaçlara sarılarak ağlamanın iyi bir fikir olmadığını söylemiştim değil mi?

Her zamanki gibi Rick’in sözünü dinlemeliydiniz muhterem cemaat. Adamın sakalı da var ama Terminus’a dönüp yarım kalan işi bitirme konusunda hiç kimse Rick’i desteklemedi ve bunun nasıl bir hata olduğunu şimdi gayet iyi görüyoruz. Bir sonraki bölümde muhtemelen bizi 2 farklı operasyon bekliyor, Gareth ve yandaşlarının baskısından kurtulmaya çalışacak Rick ve yanındakilerin hikayesini izlerken bir yandan da Daryl ve Carol’un  Beth’in peşinden koşmalarına tanık olacağız. her zamanki gibi heyecan dorukta olacak. her ne kadar Rick bölüm sonunda Peder Gabriel’a ayarı verse de onun hikayesinin de daha açıklığa kavuşacak tarafları var. 

İzleyip göreceğiz.