Bölüm boyunca Seda'nın yarattığı hareketlilik olmasa sıkılabilirdim. Yani "aman pis Seda, kötü Seda" derken bunları da bir düşünün bence. Kötü, eskisinden daha iyi bir kötü ama diziye bir ivme kattığı gerçek. Yakub'la baba kız ilişkileri daha çok işlenmeli. Nisan'ı hep sahip olamadığı şeyler için gizlice kıskanırdı, şimdi de babasından kıskanıyor. Yakub- Seda işbirliğinin yaratacağı sinerji, dizinin devamı için gereken kan bence. Baş kötü ve kötü yavrusu. Arada dozunda olmak kaydıyla Seda'nın annesi de katılırsa tadından yenmez. Zaten Yakub'un bir bölüm daha boynu bükük bir dilenci gibi dolanmasına gönlüm razı gelmez.
Dizinin kalan son kozu Kadim'e gelirsek, tek sözüm, "Bu böyle olmamalıydı" olacak. Dizinin başında defalarca Azrail'e çalım atmış adeta bir intikam meleği olan Kadim'in, son bölümlerde giderek emekli bir ev babasına dönüşmesini izledik. Niye, neden diye soruyor insan? Bu dizinin dinamosu değil midir bu adam? Bu bölüm etkileyici olmayan bir şekilde yakalandığını gördük. Efruz'un açığa alınması, Kadim'in sorgusu asla yeterli etkiyi veremedi. En azından Kadim'in, Komiser Arif'in vicdanını sızlatacak bir konuşma yapıp, Efruz'un temize çıkması karşılığında pazarlık yapmasını beklerdim. Kış Güneşi neydi? Dramdı, gizemdi ve aşktı. Gizemi bitti, dramı harcamasalar bari.
Şu saatten sonra dizi başka bir eksene mecburen kayacağından artık ne izleyeceğimi bilemiyorum. Hikâyesinin bu kadar çabuk tüketilmesiyle, finale gitmeyen bir dizi bize ne sunacak merakla beklemekteyim.