Kış bitti, geldi bahar. Dizimiz de şekil değiştirdi. Ama öyle çiçek açtı sanmayın. Kozasına girdi başkalaşım geçirdi. Dizi Nisan ve Efe'den ibaret oldu çıktı. Öncelikle izleyici dizinin yayın günü saati değişsin diye çırpınırken, bir anda şimdiki halinden de kötü bir yere konulmasına ne desem boş. Öyle ki ilk hafta kaçırdım. Bu hafta da saat gece biri geçip gözlerim kapandığı halde bölüm bitmemişti. Daha içeriğe bile gelemeden bu karar canımı o kadar sıktı ki maalesef yazıya bununla başlamak zorunda kaldım.
Neyse gelelim dizinin geldiği duruma. Hızlı dedik, dan dan olaylar çözülüyor dedik. Ama zamanla yordu, hız derken patır patır bütün sırların dökülmesiyle final mi yapıyor korkusu sardı herkesi. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Oturup düşünmüşler. Hazır Efe- Nisan kimyası tutmuşken biz bu diziyi tamamen aşk dizisine çevirelim demişler sanki. Bunun yansıması olarak da tüm akşam neredeyse bölümün tamamı "aman evleneceğiz, yok evlenemezsiniz, seviyorum, kıskanırım" ekseninde ilerledi. Elde kalan son koz Kadim'i de koydunuz potaya ne olacak bundan sonra? Peki ya hem karısından hem çocuklarından olan Leyla?
Efe olmak ne kadar da rahatmış, part time çalışıyoruz resmen.
Tekrar Mete'den Efe'ye hız kesmeden dönen, adeta "oh be!" diyen Efe'nin doğal halini gördük. Pek bir rahatladı Efe olunca. Bu bölüm sadece Kadim için karakola, Yakup ve Nisan için parka koşturdu. Arta kalan zamanlarını Nisan'ı Efe'den kıskanarak, Efruz'u sözüm ona teselli ederek geçirdi. Tamam Bora biraz soğuk ve itici bir karakter olarak tasarlanmış, ortalıkta biraz ukala bir moda gurusu olarak dolaşıp işleri çarşafa dolayacak ama sayesinde Efe'nin de asıl halini gördük. Telefona Bora çıkınca işkillendin, direk üzerine saldırıp "ne işin var nişanlımın odasında" dedin, hadi onları da sineye çekelim. Ama sevdiceğinin hasta olduğunu öğrenince önceliğinin Nisan olmasını beklerdim. Efe'nin kıskançlığının biraz abartı olarak yansıtıldığını düşünüyorum. Daha bir de nispet yaparcasına ben de Efruz'layım demesini unutmadık. Efruz'la, yani ona aşık diğer bir kadınla. Açıkçası Leyla'nın çabalarının boş çıkmayıp, bu evliliği engellemesini istiyorum. Bir arada olmak yaramadı.
Gelelim Nisan meselesine. Dün akşamki bölümde Bora ve Seda duygularıma tercüman oldu. Nisan karakteri niye böyle? Munis bir karakter olmasından bahsetmiyorum. Sen yurt dışında okumuşsun, çekirdekten zenginsin, baban ve eşin moda devi, annenin burnu havada... Ama Nisan kızımız senelerce evde oturmuş, çoğu zaman araba bile kullanmaz. Seda'nın her giydiği ayrı bir tarzken, Nisan cübbeden hallice kıyafetleriyle tasarımcıyım diye dolanır. Sizce de bu halkada akla yatmayan şeyler yok mu? Katıldıkları geceye bile yoldaki at kuyruğuyla katıldı. Bir de o çok iddialı kıyafetiyle (!)
Yazı devam ediyor...