Aşk mafyasının daimi üyesi
-       Herkesin beklediğinin aksine yemek boyunca çenesini sır konusunda kapalı tutmayı başaran Nihan’ın “Midas’ın kulakları, eşek kulakları” demesiyle Şükrü abiye anlatması. Yine Yunan mitolojisine bir gönderme oldu. Midas’ın kulaklarını keserek eşek kulaklarına sahip olduğunu gören berber, bu sırrı içinde tutamayınca bir kuyuya söylemişti. Ancak o kuyudan tüm şehre yayılmıştı. Şükrü abi de aynısını yaparak Ömer’e tüm gerçekleri açıkladı.

- Sude’de köşeli jeton en sonunda düştü. “Ne yapıyorum ben ya? Sevmiyor işte, sevmeyecek beni. Yasemin ile ilgilisi yok. Beni hiçbir zaman sevmeyecek. Dünyadaki tek kadın kalsam da benim olmayacak işte.” Onun adına çok sevindim. Ancak kendisiyle çeliştiğim bir nokta var: Benim bildiğim Sinan, dünyadaki tek kadın olursa Sude ile olur. Ama görünüşe göre o hikayede sona erdi. Sude ile Tranba şu anda çok fikir beyan etmek istemediğim bir yolda ilerliyor. Bu konuda diyebileceğim tek bir şey var. Yaşadıkları bana Ömer ile Defne’nin ilk zamanlarını hatırlatıyor. Aslında Sude ile Defne, Ömer ile de Deniz Tranba çok benziyorlar birbirlerine. Sadece Sude ile Tranba onlarla aynı özelliklere sahip olsalar bile kötülükle beslenen insanlar. Biz de olayları kötüler nasıl yapar, iyiler nasıl yapar diye izliyoruz gibi hissediyorum bazen. 

Koray'ın kaliteli zamanlarını pek bir sevdim. Ancak kendisine bir sorum olacaktı: Ömer'in evinde klasik müzik çaldığı zaman aşırı tepkisinin ardından kendisi niye evde aynı müziği dinliyor?

- Geçen hafta Gallo'nun gidişinin ardından Nihan ile Defne'ye halay çekmelere doyamamıştık. Uzun bir süre kendisini koruduktan sonra bir anda gözümden düşen Gallo hanımefendi bu hafta yılanın ta kendisi olduğunu gönderdiği mektupla belli etmişti. Oysa ki biz ne güzel Koray ve Neriman ile halay çekmelere ve göbek atmalara devam etmiştik kendisi gittiği için... Attığı son golle, son gülen iyi gülermiş oldu biraz ama yine her hareketi gibi tabi bu da başarısızlıkla sonuçlanacak. Hatta faydası olacak her zamanki gibi diye düşünüyorum.



-       Son sözüm İso’cuğuma... Mümkün olsa kendisine özel birkaç yazı daha yazarım ama onun hikayesinde önce hareketlenmeler olsun diye bekliyorum. Ya sen nasıl bir şeysin Kerem Fırtına. Geçen bölüm Defne’nin sevinç gözyaşlarına eşlik ederken bu hafta da kendimi seninle birlikte acı çekerken buldum. Ne güzel sevmişsin! Keşke ustanın dediğin gibi daha toleranslı olsaydın Yasemin’e karşı bu kadar seviyorsan. Sonra boşuna “Kendime kastım var. Kendime kastım olmasa bu kadar severken bırakır mıyım?” sözlerini sarf etmek zorunda kalmazdın. Yasemin’in geleceğini duyduktan sonraki saçmalamaları, geldiğinde yaşadığı şok ve ardından çarpılması tek kelimeyle muhteşemdi. Ağzından çıkan her söz adeta aşka dair bir ders gibiydi: “Aşk ne menem bir şey virüs gibi. Bu sevda, mafya gibi girdin mi çıkamıyorsun. Durup dururken kendini harlayan bir ateş. Oysa ateş limandı. Ateşi söndürünce söner durup durup niye harlanıyorsun ki?” Keşke öyle bitti dendiği zaman bitse aşk... Ama işte alevi sönmeden sonlanan aşkların acısı, aradan nice zamanlar geçse de bitmiyordu. 

İso’nun göz yaşları içerisinde geçmişe yaptığı yolculuk sırasında hatırladıklarımızla Yasemin’in bir anda nasıl Sinan’a bu kadar aşık olabildiğine de pek anlam veremedim. O da çok mutlu görünüyordu. Sinan daha dizinin 2.bölümde “aşkımla onu iyileştireceğim” demişti. Ama Yasemin’i iyileştiren İso’nun aşkı olmuştu. Sinan ise İso’nun yanlış bir hareketi sonrasında başka tarafından iyileştirilen Yasemin’e hazır bir şekilde konmuştu. Bu ilişki kafamda Sude ile Tranba’nın ilişkisi gibi hiçbir yere oturmuyor. Çok hoşuma gittiğini söyleyemem. Neyse tek sevindiğim İso’nun en dibe vurup artık girdiği karanlıktan çıkması. Ne güzel demişti Ömer’e: “Bir darmadağın olduk. İyi oldu bana dibi görmemiştim onu da gördüm. Bundan sonrası artık hayat.” Ve hayat onun için yepyeni bir yön belirlemişti: Bir ayakkabı kalıbı cihazı yaratmak. Aynen Henry Miller’ın kitabında dediği gibi o acısını tuvale dökmek yerine cihaz yaratmakta kullanmıştı. Umarım kendisine tez zamanda onu çok mutlu edecek biri gelir. Sisli sisli görünen İso'nun yolu tez zamanda net bir görünüme kavuşur. En çok o hakkediyor çünkü Kiralık Aşk’ta mutlu olmayı Defne ile Ömer’den sonra... 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER