Aşk mafyasının daimi üyesi
Kendisinin çok eleştiri aldığını biliyorum. Bu bölüm bittiğinde de Ömer her yaklaştığında hafif cilveler yapıp kendini geri çekmesine laf edenler olacağına da eminim. Ama onun gibi aşk konusunda deneyimsiz birine biraz daha tolerans bekleyebiliriz. Kızımız doğru yolda ama azıcık sabır lütfen. Sonuçta doğru yolda kendisi... Bunu da Ömer telefonda konuşurken yaptıklarıyla pek de güzel gösterdi. En favori yaramazlık sahnesi kesinlikle benim için bu. 

Ömer telefonda konuşurken sıkılan ve muzurluk yapan Defne pek bir mıncıklamalık. Daha önce Ömer’in ona yaptıklarına karşılık verircesine gıdıklamalar, öpmeler, sarılmaları çok sevdim. Sinan’ın yazlık evinden çıktıklarında olanlara masum bir şekilde gülmesi ve “Evren bize oyun oynuyor.  Bir türlü... Senin evin de su basmıştır, Koray bey gelir, illa kötü bir şey olur biz de bu sakinlik varken...” söylemesini sevdiğim gibi.  Ama en çok tüm bu yaramazlıklarıyla buz şelalesinden hallice Sinyor İplikçi’nin ona ayak uydurmasıyla aşk yaşıyorum. Yazlık evine gittiklerinde arabadan inip kol kola yürüdükleri sahneyi yüz kere izlesem doyamam. Bir insan ne kadar değişebilir, işte kendisi bunun en güzel örneği. Tabii ki onun da içinde gizli saklı her an ortaya çıkmaya hazır sıcak biri varmış ama onu ortaya çıkaran da Defne’nin aşkıydı. Aşk virüsünün gönüllü kurbanlarından biri olan Ömer’in bu bölüm geldiği nokta benim için bir milattır. (Bahar’cım buradan sana selam) Umarım aşkın akla karşı galibiyetini ilan ettiği bu bölümden sonra önümüzdeki engellerden tek tek kurtuluruz. Ayrıca ufak bir ricam var: Nasıl Defne aşkıyla ve davranışlarıyla Ömer’in hamurunu yeniden yoğurup iki kişi olmayı ona öğrettiyse; Ömer’in de aynısını yaparak Defne’ye bu hayattaki tüm yükleri artık tek başına yüklenmemesi gerektiğini anlamasını sağlasın. Defne’den saklamış olmasına rağmen buna hiç alınmadan elinde pazı dolmasıyla Ömer’in evine gelip ışıkları yakarak “Artık yalnız değilsin, ben varım. Bundan sonra yanında hep ben olacağım. Gülerken, ağlarken hep elini ben tutacağım. Hiç bırakmayacağım.” diyen Defne’nin bir yansımasını görmek istiyorum. Kimbilir belki Ömer’in aşkını dinleyerek yaptığı hata böyle bir sahneyi görmemize vesile olur. Sonuçta aşk bu, onun nelere neden olabileceğini kestirmek imkansız. Biz tahminlerde bulunup hayaller kurarken aşk hiç beklemediğimiz şeylerin olmasına neden olabilir. 45. bölüm ile başlayan Kiralık Aşk’ın bu yeni döneminde neler olup bittiğini hep birlikte göreceğiz. Akıllarda Defne, Ömer'e kızacak mı ve ortada yine oyunun çıkma riski olduğunu bildiği için onu terk edecek mi soruları var. Tek bildiğim artık ne olacaksa aşkın rehberliğinde olacağız...


 
KISA... KISA...

-       Hayırlısıyla bu hafta Defne’nin asistanlıktan tasarımcılığa geçiş süreci ve ardından gerçekleşen transferler ile eşek gibi maaş aldığını öğrendik. “O maaş Gallo’ya borcunu ödemek için yeterli olmuyor da evi alacak krediyi nasıl alabiliyor?” diyenlere ufak bir cevabım var. Mortgage =)

-       İki haftadır Defne’nin Ömer’e bu ev olayını anlatmaması gündemdeydi. Defne’nin “Parasal bir mevzu. Sorun benim sorunum. Aramızdaki ekonomik farkı pat diye ilişkinin ortasına dökmek istedim. Biz bu zamana kadar kendi ayaklarımız üstünde kendimiz durduk. Bir kere parasal konuda yardım istedi, başımıza gelmeyen kalmadı.” diyerek cevabını vermesi pek bir hoşuma gitti. Kendisini haklı buluyorum. Tek çarenin evi satın almak olduğu bir durumdu, Defne’nin anlatması Ömer’in satın alması demekti. O da bunu istememişti. Ha sonuç aynı oldu, o ayrı. Burada Defne'nin tepkisi ne olacak? Ben Defne'nin açıkcası herkesin beklediği gibi kaçacağını düşünmüyorum. Bu oyun topu daha önce ayağına kaç kere gelmişti ama hep yerinde kalmıştı. Artık gidemeyen bir Defne var. Ayrıca Defne yeri geldiğinde insanların sevdiği için istemediği şeyler yaptığını en iyi bilen insan. Ömer'in duysa evi alacağını biliyordu, Ömer de aldı. Evet, kızacaktır ama camı pencereye indirmez. O bunu yaparsa, ileride Ömer'in daha büyüğünü yapma hakkı duyar ki; ben bu sırrın Ömer ile Defne arasında dikenlerinin kaybolduğunun inancısındayım. Zaten her şeyden öte Haziran 2016'da bir düğünümüz var. Kime ait olduğu bilinmese bile orada çok açık net bir şekilde mutlu olan bir Ömer olduğuna göre, kim evlenirse evlensin Ömer'in o an hayatında bir sorun yok demektir.

-       Kiralık Aşk’ta tek bir kişinin bile Derya’ya iyi davranmamasını çok seviyorum. Zamanında Defne’ye yaptıklarından dolayı kendisine karşı acayip tepkiliyim. Ayrıca bir zamanlar Ömer’e “evlenmeyen adam gergin olur” denmişti. Ömer de Defne etrafında olmayınca aynı misal bu gerginliğini hemen Derya’dan çıkardı. İçimin de yağları eridi.

-       Defne’nin ilk gün tüm sorunlarıyla boğuşurken üzerinde “This is entirely up to you” yani “Bu tamamen sana bağlı” yazan tişörtle dolaşması manidardı. Her şeyin çözümünün kendisinde olduğunu anlamasına az kaldı.

-       Gallo’nun gidişini Ömer’in nasıl açıklayacağını açıkçası merak ediyordum. Bize tanıtılan Sinyor İplikçi’nin gidip Defne’ye tek tek olanları anlatmasını beklerdim. Sonuçta Defne bu konuda ona rahatsızlığını bildirmiş hatta Ömer’i kaybedecek diye korkmuştu. Ömer, Defne’nin korkularının paranoya olmadığını öğrenmişti. Ancak bunu Defne’ye söylemedi. İşte Ömer’in değiştiğinin bir kanıtı daha. Etikleri bir kenara bırakarak duygularıyla hareket ediyor.

-       Nihan’ın Ömer ile yemeği kalp ben. Ömer ile konuşmak için şiirden tarihe birçok konu hakkında bilgi sahibi olmaya çalışan Nihan’ın en sonunda hamilelikle ilgili konuşması pek bir tatlişti. Gündüz Ömer’in Defne’ye “Merak etme onun yediğiyle içtiğiyle ilgilenirim” demesinin ardından Nihan’ın doğacak bebeği hakkında konuşmaya devam etmesi Ömer’in baba olacağı günlere dair hayal kurmama neden oldu.


 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER