Kiralık Aşk: Kedicik Simurg'u avlıyor!
Uyum nedir? Nasıl uyumlu olunur? Cevabı görselde <3
Hiç şaşırtıcı değil ki yine Haziran 2016’ya ışınlanmış halde bulduk kendimizi. Anladık, aksiyon yaratıyorsunuz ama bu kadar abartmasak mı? Necmoş Bey  çaktırmayayım diye o kadar kasıldı ki, yoruldum izlerken. Neyse ki sonrasında yorgunluğumu aldılar. Nasıl mı? Buyursunlar..

Öncelikle, yetkililer! Ürün yerleştirilir elbette, zaten yerleştirmeyin demiyorum hobi olarak yine yapın. Fakat bu kadar da güzel yapmayın vicdansızlar! Normalde sıkıcı ve yapmacık duran olaylar  Defne’nin muhtemel regli sabahı ve insanı hayata küstüren saç problemi çok neşeliydi.

“Ömer’de gözün var, farkındayım. İstemiyorum, hadi git!” Bilmem kaç haftadır şu satırları yazan garip Ilgaz’ın sesi oldun Nero’m. Ne kadar kızsam da seninle aynı tarafta olmayı çok özlemişim. En sevdiğim geleneksel FikFik’e sektirme köşesi ile başlıyorum. Dilinizi korkak alıştırmayın!

“Bı hiç hış bişiy diğil?” PARDON CANIMS? Hoş olan ne? Bir (1) adet “kuş” verdin diye, mutluluk dağlarında koşan çıplak ayaklı Heidi kılıklı Defne ve Ömer’in hayatını mahvetmeye çalışmak mı? Yoksa Defne’nin dediği gibi elini kirlettikten sonra işin içinden temiz çıkmaya çalışmak mı ya da sevgilisi olan adama deparlanmak mi hoş? Cevap veriyorum: HİÇ BİRİ! (Doğru yanıt yazının sonunda) Geldiği ilk andan itibaren, tutarsızlıkları, masum olma çabalarınla hepimizi kendinden nefret ettirdin. Ama YOO, bu bölüm artık, “Let’s the kaos Begin” düğmesine bastın Gallo. Defne’ye doğruluk, dürüstlükten bahseden Fikret’e bakın heleee. Mağaza açmam, özgün çalışırım diyen kadın yakında Çarşamba pazarına da girer. Dikkat et, Çarşamba Cadı’sı seni çarpmasın ;)

Olaylara Birinci Defne- Fikret Savaş’ı diyorum. Asıl nedeni biliyorsunuz, Ömer İplikçi’yi sömürgesi altına almak isteyen Gallo.  Savaşın görünen nedeni ise, mağaza ortaklığı diyalogları. Cepheleri sıklaştıran Gallo, yemek daveti ile taaruza geçti.  Ben “ Allah’ını seven defansa gelsin!” diye haykıra durayım, Defo, Fikret’i “geldiği gibi göndermek” üzere hareketin başına geçti. E bizde Defne Topal’ın askerleriyiz, tabii! Git Fikret en çok sen git, döne döne git. Ayrıca gidenler, geri dönmemeli!


Sakın bir kelime daha etme Selim. Neden biliyor musun? Çünkü döverim ^^ by Sinyor İplikçi

Gelelim, en az bir Demet Akalın şarkısı kadar atarlı-giderli olan çiftimize. Ömüş itiraf etti, normal biri olmadığını, sporu bile bu nedenle abartıyormuş.  Çok şükür bilim bize bu doğa harikası adamı bağışlamış. Çok net söylüyorum: Barış Arduç’un şu ana kadar ki en mükemmel performanslarından biriydi. Nereye kadar be Ömüş’üm? Kasıla kasıla helak olmuştun sen de. Son birkaç bölümdeki gevşek tavırlarını seviyorum, devam. Ve tıpkı ben de Ömüş gibi ilişkisi olduğunu bile bile başkalarına asılan insanlardan nefret ederim. Sen Selim’i  şutladın, sıra Defne’de. Defociğim içindeki Firdevs Yöreoğlu ve Neriman İplikçi’ye “Hoş geldin” diyorum, bir de Çekirdek Team’in gazıyla biz Gallo’yu uzay boşluğuna fırlatırız. Senin atarına sağlık! Herkes ayağını denk alsın, aslanlar gibi çalışıp, köpekler gibi Ömer’ini seven bir Defne olarak, sen kimsin ey Gallo?

Sinan- Ömer tartışmasında yeniden Ömer’in inadını, katran karası kinini gördük. Tüm karakterlerin yaşanılanlar ve geçen zamanla nasıl evrildiklerini görüyoruz. Ömer’in keskin virajları “Defne eli” değerek güzelce yumuşuyor. Bunlara bize hep yol, köprü, su olarak geri dönecek, güvenin bana. Ömer kıracak, dökecek hatta bizi de kızdıracak ama sonunda güzel, güneşli günler göreceğiz. Yine de“ Best Friend”  kavgası sonrası sanat icra etmek de nedir kuzum? İçtiğin sebze sularını anladım, deli danalar gibi spor yapmanı, kör inadını her şeyi anladım, en azından denedim. Ancak bu cidden beni bile aştı! Biz nereye gittiği belli olmayan atarlı tweetler atarız, adam ortaya sanat eseri çıkarıyor. Söyleyeceklerim bu kadar. Neyse bunun şokunu kaç bölüme atlatırım diye, hesaplama yapıyordum ta ki Selim’e kadar. 


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER