Her saniyesine ayrı ayrı tutulduğum bir bölüm... Gerçeklerin duygulara büründüğü sahneler ve ardından gelen itiraflar... Sırlarımız döküldü, oyun bitti.
Ali ve Selin'den başlayacağım. Anlam karmaşasının ortasında kaldıkça anladım ki Ali babasından bir parça taşımıyor. Ali, babasının gölgesinde kavrulan ıssız adamın ta kendisi. Verdiği tepkiler sonrasında yaşadığı pişmanlıkları, kendine itiraf edemediği sevgisi... Onlarca şey geliyor aklıma. Tüm bölüm boyunca "aradaki sekiz benzerliği bul" oyunları oynadım; kafam karışık, içim buruk. Beklentilerim farklıydı buna yönelik yaşadığım şaşkınlığın ana teması bambaşka oldu. Geçen bölümün bir geçiş olduğunu bu bölüm fark ettim. Ali artık sığınılacak liman konumunda değil.
Selin saflığının kurbanı, içindeki kaosun dramatik yıkılışı... Bu aşamadan sonra farklı bir Selin izlemeyeceğiz. Geçmişe döneceğiz, fakat yanımızda bugünden bir Ali taşıyacağız. Üzerimize videolar fırlatıldı, gözyaşlarımız kaldı çimende. Hayırlısı, demeye dilim varmıyor. Ali'nin her hayırlı yönünden bir Gulyabani çıkıyor. Yine de hayırlısı...