Hayalleri olanlara sorum var: Hayalleriniz, hayal kırıklığına nasıl dönüşüyor? Zamansızlık, olanaksızlık, başkalarının hevesinizi kursağınızda bırakması, kendiliğinizden vazgeçmeniz ya da koca koca kolonların kirişlerin üzerinize düşmesi mi? Hepsi ya da hiçbiri? Bende durum, genelde, başkalarının el birliği ile hayatıma burunlarını sokmalarından kaynaklarnıyor. Hayali kuran ben, cefasını çeken ben, "omo bono boylo yopomozson" deyip, her işime burnunu sokan, üzerine de bununla gurur duyan başkası.

Peki, hayallarimin ve hayatımın üzerine hayatımın en güzel yaşlarında kolonlar kirişler yıkılsa ne yapardım? Gerçekleşmemiş, yaşanmamış böylesine büyük bir olay için tahmin yürütmek zor. Ama hazır çekilmiş dizi hali var. Aralık 2017-Ocak 2018'de Güney Kore JTBC televizyonunda ekranlara gelen Just Between Lovers. (Diğer bir adı da Rain or Shine. Ancak ben bu yazıda yaygın olarak kullanılan adı Just Between Lovers'ı kullanacağım.)

Her zaman olduğu gibi ilk önce künye:

Yönetmen: Kim Jin Won
Senaryo: Yoo Bo Ra
Oyuncular: Lee Joon Ho, Won Jin A, Lee Ki Woo, Kang Han Na, Kim Hye Jun, Yoon Se Ah, Kim Gang Hyun, Na Moon Hee, Yun Yoo Sun, Ahn Nae Sang, Han Seo Jin, Park Hee Von, Nam Gi Ae, Tae In Ho, Park Gyu Young
Kanal: JTBC
Bölüm Sayısı: 16
Tür: Dram
Yayınlandığı Tarihler: 11 Aralık 2017 - 31 Ocak 2018

Dizinin hikayesinin temelinde başarılı futbolcu olma hayalleri kuran Lee Gang Doo (Lee Joon Ho) var. Sıradan bir günde içinde bulunduğu alışveriş merkezinin yıkılmasıyla Lee Gang Doo'nun bu hayali de yıkılır. Aynı kazada babasını da kaybeden Gang Doo, bir süre rehabilitasyon sürecinden geçer ve kazanın peşini bırakmaz. Bu süreç onu fiziksel olduğu kadar psikikolojik olarak yıpratır. Ve günlerden bir gün... Gang Doo, alışveriş merkezi kazasının ardından enkazın altında "tanıştığı" Ha Moon Soo ile karşılaşır. Moon Soo da aynı kazada kız kardeşini kaybetmiştir. Kız kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu tutan Moon Soo, parçalanmış bir ailenin bireyi haline gelmiştir. Evladını kaybeden anne ve babanın arasında, kardeşinin ölümününden kendisini sorumlu tutan bir insan olmak, dik durmak oldukça zor! Ancak boşuna demiyorlar her şerde bir hayır; her hayırda bir şer vardır diye. Kazaydı, parçalanan, hayaller ve hayatlardı derken Lee Gang Doo ve Ha Moon Soo için yeni bir hayat başlar.

Açık konuşmak gerekirse, hayatımın bu döneminde ekranlarda görmek istediğim son şey, acılardan yeni acılar çıkaran karakterlerin hikayesi. Ancak Just Between Lovers, bu ağır, acıklı dramı tahmin edilenin aksine çok zorlamadan, yumuşak geçişlerle izleyenlere anlatmış ki, en sevdiğimdir. Acılarla cıvık cıvık, samimiyetsiz bir şekilde sevişen karakterleri izlemektense; acılarla savaşmayı, savaşanları izlemeyi tercih ederim. Sonuçta karşımda, hayatının en mutlu olması gereken zamanlarından şimdi ki yaşlarına kadar kucak dolusu umutsuzluk taşıyan bir çift var. Evet, doğası itibariyle hikaye dram. Melankoli fazla fazla var. Ama diziyi, izleyenlere satma açısından bakarsam ekranda izlediğimden ne rahatsız oldum; ne de sıkıldım. Yaşasın çaktırmadan, sıkmadan izlenen dram, yaşasın bu sırada yeni şeyler öğrenmek! Bir şekilde benimde izlediklerimden bir şeyler öğrenmem lazım, bana ilham vermesi lazım, öyle değil mi? Bu noktada da Just Between Lovers'ı ayrı değerlendirmem lazım. Neydi modası geçmeyen o sihirli kelime: Empati!

Hikayenin akışı, geçmişe dönüşlerin yerli yerinde olması da Just Between Lovers'ı izlenebilen özelliklerinden biri oldu. Yani her şey o kadar mantıklı ve yap-boz tarzında ilerledi ki on altı bölümün nasıl geçtiğini anlamadım.

Tabii ki burada başrollerin olduğu kadar yan rollerinden büyük etkisi var. Lee Gang Doo ve Ha Moon Soo'nun gerek hayatları gerekse birbirleriyle olan romantik ilişkilerinin gelişimini sevdim. Yan rollerinde bu çift ve genel olay örgüsünde yerlerini doğru, abartısız ve tutarlı bulduğum için dizi benim için daha izlenebilir hale geldi. Örneğin hislerini ve tepkilerini doruklarda yaşayan, büyük ve dominant yaratılmış Lee Gang Doo'nun yanında, huyu suyu ona benzeyen bir Seo Joo Won izlemek istemezdim. Öyle bir kakafoni içinde, büyük ihtimal, yeni dizi arayışına girmiş olurdum. Eğer sonuna kadar gittiysem burada tutarlılık ve bütünlüğün payı büyüktür. Bu bağlamda da Just Between Lovers aradığımı bulduğum hikayeler listeme girdi. (Evet, böyle bir listem var. ^^)

Lee Gang Doo ve Ha Moon Soo için "Aman Tanrım!! Ne kadar da birbirine yakışan bir çift olmuşlar!" demem, diyemem. Evet, bugüne kadar izlediğim en doğal çiftlerden ama abartılı sevgi göstermek için sanırım on altı bölümü bir daha izlemem gerekecek. Naçizane fikrim, onları bu kadar doğal yapan özellikleri, aynı enkazdan çıkıp aynı amaç için savaşmaları. Birbirlerinden destek alıp, aldıkça büyüyen insanları izlemekten zevk alıyorum.

Karakterlerden çıkıp oyunculara gelirsek...

Biliyorsunuz ki Güney Kore, Hallyu dedikleri, "Kore Dalgası" içinde kendi starını kendisi yaratan kocaman bir fabrika. Kalabalık müzik gruplarından oyuncular çıkartmak bu fabrikanın başka bir üretim bandı. Yakından takip edenlere Girls' Generation YoonA, EXO D.O ya da CNBlue Jong Hyun desem mesela? Just Between Lovers dizisinde de Lee Gang Doo olarak karşımıza çıkan 2PM'den Lee Joon Ho'da bu kervandaki isimlerden sadece bir tanesi. Peki, hakkını vermiş diye soracak olursanız: Dibine kadar!!! Woo Jin A'yı biraz soğuk bulsam da bu soğukluktan rahatsız olmadım. Ama favorim tabii ki Yoon Se Ah. Bazı insanlar doğuştan ışıklı doğuyor derler ya Yoon Se Ah'ın da ışığıyla doğduğunu düşünenlerdenim. Üzerine hangi karakteri giyse yakıştırıp izletiyor.

*

Özetle; Just Between Lovers, nefes aldığımız müddetçe umudun olduğunu, bazen geçmişi yıkılan taşların altında bırakıp sadece mutlu olmamız gerektiğini hatırlatan; bunu yaparken ruhumuza dramı gram gram veren bir dizi olmuş. En soğuk kışlar da bitiyor, yaz bir şekilde geliyor! Ve güneş bir şekilde doğuyor, yeter ki sen beklemeyi bil, dedirten içli bir hikaye. Ve son dönemde tarzının en iyi örneklerinden biri!

İzleyecek olan herkese şimdiden iyi seyirler diliyorum! Dizinin her sahnesine uygun ve özenle seçildiği belli olan müziklerinden bir tanesini ve tanıtımını aşağıya bırakıyorum. ^^

JUNHO-Truelove