Sena Koçovalı: Sen bir başkaldırısın...

Huzur...

Vaktinde çok eleştiriler alan Çağan Irmak filmi Issız Adam’ın afişinde yazan cümleyi yıllar geçmesine rağmen hiç unutamadım. Yukarıdaki fotoğrafa bakarken de zihnimde yankılandı yeniden.

“Sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ve sen büyüdün.”

Sena ve Yamaç’ın durumu da böyle biraz, zaman zaman dize yatan değişse de birlikte büyüyorlar. Birbirlerini büyütüyorlar. Sena da Yamaç da hiç bilmedikleri bir düzenin içinde var olmaya çalışıyorlar. Yamaç’ın sorumluluğu büyük, Sena’nın sorumluluğu ise kendisi olarak kalmak ve Yamaç’ın kendisi olmaktan vazgeçmesine engel olmak.

Yamaç, Çukur’a ilk geldiğinde herkes gibi takım elbiselerini giyip düşmüştü yola. Sonra Sena geldi, ona özünü kaybetmeden de Çukur’da var olabileceğini hatırlattı. Bazen minicik bir şey bile yetiyor işte birine destek olmaya. Sena, Yamaç’a ayak bağı olmuyor. Sena Yamaç’ın yanında duruyor, ellerini tutuyor bunu yaparken de vicdanına yük olacak adımlarını önlüyor, ilerde üzüleceğini bildiği konulara karşı çıkıyor. Evet sorular soruyor ki sormaması mümkün değil. Sena bir yabancı, Sena başka bir yaşam tarzından geldi. Bir günde her şeyi kabul edip oturamaz. Bir günde her şeye uyum sağlayamaz. Android değil bu kız, ayarları yok. Duyguları var, aklında soruları var, kalbinde de kocaman bir aşk var. 

Sarsıl ama devrilme...

Sena sıradan birisi değil, iyi ki de değil. Durduk yere manasız konularda tavır almıyor. Kendi evime gideceğim demiyor, sevdiği kişiye hayatı zindan etmiyor. Kendinden vazgeçmiyor ama Yamaç’dan da geçmiyor. Bazen düşüyor, bazen sarsılıyor, bazen ağlıyor ama hepsinin sonunda doğru yerde olduğunu bilerek uyuyor. Olmak istediği yerin orası olduğunu biliyor. Çukur değil, İdris Koçovalı’nın evi değil doğru yer… Yamaç’ın yanı. Gidebilirdi, böyle bir hakkı vardı gitmedi. Yamaç olmadan da gitmeyecek. Yamaç ona tek bir kez yalan söyledi, tek bir sözünü tutamayacak ama olsun onlar yine de bulacaklar kendileri olarak birbirlerine karışmanın yolunu.

Sena Koçovalı, sen hep olduğun gibi kal. Hiç değişme. Sarsıl ama devrilme. Sesini çıkarmaya, duymadıklarında bağırmaya, yanıtsız kaldıkça sormaya ve başkaldırmaya devam et. Sen böyle çok güzelsin. 





BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER